Kılıçdaroğlu kanaat önderlerine seslendi: Umutsuzluğa kapılma hakkımız yok

Kılıçdaroğlu kanaat önderlerine seslendi: Umutsuzluğa kapılma hakkımız yok

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Nevşehir'de kanaat önderlerine seslenerek umutsuzluğa kapılma gibi hakları ve yetkileri olmadığını söyledi. "Akılla, bilgiyle, birikimle, kavga etmeden, birbirimizin görüşüne saygı duyarak ve birbirimizi kucaklayarak, farklı düşüneni dışlamadan, kimlikleri, inancı, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmadan, herkesin kimliğine, inancına, yaşam tarzına saygı göstererek bütün engelleri aşacağız" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nevşehir'deki Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen 'Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Buluşması'nda konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu, "Devlet ayrıdır, parti ayrıdır. Bu gerçeği herkesin bilmesi lazım. Devlet bakidir, partiler ise geçici olarak halk yetki vermiştir, gelir, meclisten güvenoyunu alır, çıkar, memleketi yönetir. 5. yılın sonunda yine milletin hakimliğine başvurulur. Bunun adına biz demokrasinin özü diyoruz" dedi.

'UMUTSUZLUĞA KAPILMA HAKKIMIZ YOK'

Burada muhtarlara seslenen Kılıçdaroğlu, "Sıkıntımız var, doğrudur. Herkesin kafasında bir sorun olduğunu düşünün. 'Nereye gidecek bu memleketin hali' diyenlerin olduğunu düşünün. Çiftçi bir taraftan feryat ediyor, esnaf bir taraftan. İşsizler var milyonlarca. Ev kadınları var geçinemiyor, 'mutfakta yangın var' diyor ve pek çok sorun dile geliyor. Hepsinin farkındayız. Ama kanaat önderleri olarak bu ülkenin, Nevşehir'in saygıdeğer muhtarları olarak sakın ola ki umutsuzluğa kapılmayacağız. Böyle bir hakkımız da yetkimiz de yoktur" ifadelerini kullandı.

'HEPİMİZİN KAFASINDA SORU İŞARETLERİ VAR: NEREYE GİDİYORUZ?'

"Eğer biz az önce şehitlerimiz, gazilerimiz için saygı duruşunda bulunduysak ve hep birlikte İstiklal Marşı'nı okuduysak bizim umutsuzluğa kapılma hakkımız yoktur" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün engelleri aşacağız. Akılla, bilgiyle, birikimle, kavga etmeden, birbirimizin görüşüne saygı duyarak ve birbirimizi kucaklayarak, farklı düşüneni dışlamadan, kimlikleri, inancı, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmadan, herkesin kimliğine, inancına, yaşam tarzına saygı göstererek bütün engelleri aşacağız. Bu ülkede hepimiz beraber, nasıl güzel yaşayabiliriz? Dünyanın en zengin kültürüne sahip olan ülkeyiz biz aslında. İster Şanlıurfa'nın hoyratını alın, ister Karadeniz'in türkülerini alın, Ege'nin efelerini düşünün, zeybekleri düşünün... Bakıldığı zaman olağanüstü güzel bir ülkemiz var. Ama hepimizin kafasında soru işaretleri var, 'Nereye gidiyoruz' diye.

'ADALETİ ARIYORUZ'

İçişleri Bakanı 'Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar rüşvet verilir' diyor. Ben siyasetçiyim, töhmet altında kalıyorum. Diğer partilerdeki siyasetçiler de töhmet altında kalıyor. Daha önce mecliste görev yapıp şimdi yapmayan siyasetçiler de töhmet altında kalıyorlar. Bir ülkenin İçişleri Bakanı çıkıp bunu söylüyorsa emniyet ve istihbarat ona bağlıysa, o bu işi biliyor demektir. Böyle bir olay olduğunda adaletle yönetilen bir devlette ne olur? Önce İçişleri Bakanını, onu oraya atayan kişi çağırır, 'bu rüşvetçi kim, bana ismini ver' der. 'Derhal bunu yargıya vereceğiz, siyaseti kirlilikten arındıracağız. Siyaset kirli alan değildir. Siyaset halka hizmet etme alanıdır. Adını ver, gereğini yapacağız'. Böyle bir olay oldu mu? Olmadı. O zaman adalet nerede? Rüşvetçinin ödüllendirildiği bir ülkede adalet olmaz, hak olmaz, hukuk olmaz. O zaman biz neyi arıyoruz ülkemizde? Adaleti arıyoruz."

Adaleti seçmenlerle sağlayacaklarını aktaran Kılıçdaroğlu, milletin bu konudaki en yüksek karar organı olduğunu vurguladı. Adalet için kendisine yetki verilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, "Adaleti sağlayacağım, rüşvet alanın burnundan getirmezsem siyaseti bırakırım" dedi.

'500 BİN LİRALIK TÜŞVETTEN SÖZ EDİLİYOR KİMSENİN KILI KIPIRDAMIYOR'

"Antalya Serik'te iki bakan, vali, partinin milletvekilleri bir aradalar. 500 bin liralık bir paradan söz edilir. Serik Belediye Başkanı AK Partili" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, "'Nereden çıktı bu 500 bin lira, kim aldı bu parayı?' diyor. Bakan diyor ki, 'Senden önceki bir olay'. Serik Belediye Başkanı da 'Siz bunu biliyor da sesinizi çıkarmıyorsanız yazıklar olsun' diyor, toplantıyı terk ediyor. Bu belediye başkanı AK Partili ve o belediye başkanını ben alkışlıyorum, helal olsun. Peki ne oldu? İki bakan, vali, milletvekilleri orada, 500 bin liralık bir rüşvetten söz ediliyor, kimsenin ruhu, kılı dahi kıpırdamıyor. O zaman öyle bir ortamda hiç kimsenin can ve mal güvenliği olamaz. Bir gün birisi gelir, sizin malınıza çöker, evinize çöker. Adaleti arayacaksınız." diye konuştu.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (12)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
12 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN