Kartal faciası beklenen İstanbul depremine hazır olmadığımızı gösterdi. 1999 yıkımı sonrasında yöneticiler ‘Bu acı bir daha tekrarlanmayacak’ dedi. Ancak gerekenler yapılmadı. Üstüne üstlük geriye gidiş yaşandı. Toplanma alanları AVM oldu, kaçış yollarına rezidanslar yapıldı. 20 yılda kentsel dönüşüm adına adım atılmadı. Kartal’da göz göre göre yaşanan facia ‘Depremde İstanbul kıyameti yaşar’ dedirtti.
İstanbul Kartal’da 8 katlı binanın bir anda çökmesi ve şu ana kadar en az 21 kişiye mezar olması gözleri yine deprem gerçeğine çevirdi. Jeofizik ve jeoloji uzmanları, yaklaşan veya her an yaşanabilecek Marmara Depremi için yıllardır bağıra bağıra önlem alınması gerektiğini belirtiyor. Ancak gerek toplumun çoğunluğu ve gerekse de toplumu yönetenler bu uyarıları duymazdan ve görmezden geliyor. Bu nedenle de deprem gerçeği sadece tıpkı Kartal’da çöken binanın ardından duyulan kısa bir endişeye dönüşüyor. 15 milyonluk megakentte, Kartal’da yıkılan binadaki gibi daha nice kaçak katların olması ve bu kaçak katların İmar Barışı’ndan yararlanması da korkunç senaryoyu gözler önüne getiriyor. Bugüne kadar ilerlemeyen ve çoğu kağıt üzerinde kalan kentsel dönüşümün içler acısı hali de, kuralların kağıt üzerinde kaldığı kağıttan bir şehirde mi yaşıyoruz sorusunu akıllara getiriyor. Megakentteki tüm bu çarpıklıklar da özellikle son dönemlerde alarm veriyor. Öyle ki, sadece son 2 yılda yağışlardan dolayı 4 kez istinat duvarı çöktü. Bu olaylarda biri hastane birçok bina hasar gördü. Geçtiğimiz Temmuz’da da Beyoğlu’nda 4 katlı ruhsatsız bir bina zeminiyle beraber yerle bir oldu. Önceden farkedilen çökme nedeniyle neyse ki kimseye zarar gelmedi. İstanbul’da yapılaşmadaki sorunlar dışında olası bir deprem sonrasında deprem toplanma alanlarının sayısının yetersiz olması da, felakete adeta davetiye çıkarıyor. Megakentte 1999 Marmara Depremi sonrasında belirlenen büyük çaplı 496 toplanma alanının çoğunun üzerinde AVM inşa edilince, bu alanların sayısı 77’ye düştü. uzmanlar ise yetkililerin “2 bin 354 toplanma alanımız var” açıklamalarını, “cami avlularını bile toplanma alanı saymışlar” şeklinde değerlendiriyor.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kartal’daki binada hayatını kaybeden Alemdar ailesinden Gökay Alemdar (22), Mustafa Alemdar (48), Saime Alemdar (89), Ecrin Naz Alemdar (11), Erdoğan Alemdar (52), Eslem Alemdar (19), Safiye Alemdar (70), Safiye Alemdar (45) ve Ayşe Alemdar’ın (46) cenaze törenine katıldı. Erdoğan ayrıca, Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki yaralıları ziyaret etti. Erdoğan, daha önce telefonla konuşup Trabzonspor forması hediye edeceğini söylediği 9 yaşındaki Mahmut Tayyip Alemdar’a forması ve futbol topunu da getirdi. 5 yaşındaki Azra Havva Tekgöz’e de hediye veren Erdoğan çocukların durumları hakkında bilgi aldı.
Depreme hazırlıksız olmamız, KARAR’ın 25 Temmuz 2018’deki manşetinde de yer almıştı.
‘ARTIK SABRIMIZ TAŞTI’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze namazının ardından yaptığı konuşmada, “Buna artık ben afet demeyeceğim çünkü bu bir afet değil. Zemin etütleri ve bu etütlere dikkat edilmeden maalesef yapılan inşaatlarda zaman zaman yaşadığımız çok ciddi sıkıntılar var. Bina ruhsatsız ve iskansız. Artık sabrımız taştı. Enkaz altında birkaç kişi daha var. Enkaz kaldırıldıktan sonra Bakanlarımızla bir araya gelip adımlarımızı atacağız” dedi.
BİNA DENİZ KUMUYLA YAPILMIŞ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, dün çöken bina hakkında önemli açıklamalar yaptı. Bakan Kurum, etraftaki 10 binayı tahliye ettiklerini belirterek, “Yıkılan binamızı inceledik. Aldığımız numuneler sonucunda bu binamız normalde zemin artı 5 kat ruhsatlı. Ancak zemin artı 7 kat olarak yapılmış. Kullanılan betonun kalitesi C3 - C10 arasında çıkıyor. Şu an bu binanın yeniden yapımındaki betonun C30 olması gerekiyor. Deniz kumuyla yapılmış. Hem beton dayanımı hem de çelik-çekme dayanımı oldukça düşük” diye konuştu. İçişleri Bakanı Soylu da, enkazdan şu ana kadar 32 vatandaşın çıkartıldığını belirtip, “Bir kişi ile daha temas kuruldu. 14’ünü sağ olarak çıkarttık, 18’i ise hayatını kaybetti” dedi.
