Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'de ekonomi politikalarıyla ilgili muhalefetin eleştirilerine yanıt verdi. Faiz indiriminden vazgeçmeyeceklerini söyleyen Erdoğan, "Yüksek faizmiş, düşük kurmuş, IMF'miş... Para baronlarının oyunları insanımızın işinden ve aşından daha önemli değil" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TCMB'nin faiz indirimleriyle birlikte yükselişe geçen döviz kurlarıyla ilgili muhalefetin eleştirilerine İzmir'deki toplu tesis açılışı töreninde yanıt verdi.
Ne olursa olsun ekonomi politikalarından vazgeçmeyeceklerini belirten Erdoğan, AK Parti döneminde değil CHP iktidarı döneminde ekonominin kötü olduğunu söyledi.
İktidarı aldıktan sonra IMF borçlarının ödenmesiyle birlikte 'başlarının beladan kurtulmadığını' söyleyen Erdoğan, tören için toplanan kitleye 'ekonomik kurtuluş savaşı' mesajı verdi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şöyle:
Şu anda karşımdaki bu kitle bir karar veriyor. İzmir'in işgali, kurtuluşu milli mücadelemizin başlaması ve bitişi olarak tarif edebileceğimiz önemde hadiselerdir.
Düşman İzmir'e ayak bastığında milletçe adeta dünyamız kararmıştı. Düşmanı İzmir'den denize döktüğümüzde ise milletçe bayram yapmıştık. İzmir, vatan topraklarına uzanan elleri kırma ve istiklalimize sahip çıkma mücadelemizin sembolü olmuştur. Milli mücadelenin zaferle sonuçlanmasının hemen ardından yine bu şehrimizde toplanan İzmir İktisat Kongresi'yle de ekonomik istiklalimize sahip çıkma irademizi ortaya koyduk.
Rahmetli Menderes'le birlikte İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararlar yeniden hayata geçirilmeye başlandı. 1960'tan itibaren ülkemize musallat olan her darbe , her muhtıra her vesayet düzeni demokrasimizle birlikte ekonomik bağımsızlığımızı da örseledi.
Dikkat ederseniz bu günlerde CHP ekibi, 'Ülke yandı, bitti' diye ortalığı birbirine katıyor. Halbuki bu ülke onların sorumluluk üstlendikleri dönemde...
Hatırlayın, CHP'nin iktidarda olduğu dönemde gecelik yüzde 7500'leri bulan faizleri gördü mü? Bu ülke onların döneminde başbakanlığın önünde yazarkasa fırlatıldığı sıkıntılı günleri yaşadı mı?
Mandacılar var güçleriyle üzerimize geliyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar istihdam ve cari odaklı ekonomi programımızdan döndüremeyecekler. Kur tuzakları öğretilmiş çaresizliktir.
'TÜRKİYE'Yİ GÜVENLİ HALE GETİRDİK'
Terör örgütleri, mafyanın, çetelerin kol gezdiği Türkiye'yi güvenli hale getirdik. Teröristleri buralara gömdük. Bunlar durup dururken olmadı. Sizler bize inandınız.
Dünyanın en yaygın ve ekonomik ağıyla.. Havayolunu nereden aldık. Türkiye şu anda çağ atladı. Ülkemizi atılıma uygun ulaşımla donattık. Rüzgar türbinler, güneş panelleri ile...
Savunma sanayinde teşvik ve destek sistemimizle en modernize alt yapıyı kurduk. İhracatı 36 milyardan aldık 226 milyar dolara çıkardık. İnsanlarımıza iş ve aş sağladık. Tarım dedik, çiftçimizi, üreticimizi, ormancımızı destekledik. Türkiye'yi tarımda yukarılara çıkardık.
Yüksek faizi, enflasyonu kur tuzaklarını ülkemizin kaderi gibi görenlerin teslimiyetçiliği öğrenilmiş bir çaresizliktir. Biz savunma sanayinden sağlığa kadar pek çok alanda bu öğrenilmiş çaresizlik sendromunu aşarak ülkemizi nasıl en ileri seviyelere getirdiysek ekonomi politikalarında da aynısını Allah'ın izniyle başaracağız. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum. Biz; yatırım, istihdam, üretim politikalarının altını 19 yıldır inşaa ediyoruz. Salgınla birlikte ortaya çıkan küresel ekonomik kriz bize bu dönüşümü hızlandırma şansı verdi. Yaptığımız bu fırsatı değerlendirmektir.
Bu ülke, onların döneminde bankaların içlerinin boşaltılarak milletin cebinden 100 milyarlarca doların çalındığı ihanetler gördü. Biz onlardan böyle bir Türkiye devraldık. Ülkemizde başlattığımız büyük demokrasi ve kalkınma devrimiyle hem 1920'de meclis açıldığında, hem 1923'te İzmir İktisat Kongresi toplandığında ortaya konan ruhu yeniden dirilttik. Milletimizin tüm kesimlerinin hak, özgürlük, gelişme yatırım taleplerini hayata geçirerek hem sosyal barışı sağladık, hem ülkemizi büyüttük güçlendirdik.
Ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Biz tüm bu süreçte verdiğimiz mücadelede her şeyi çalıştık, çabaladık ama bir şeyi hiç aklımızdan çıkarmadık. Demokraside, özgürlüklerde, sanayide, ticarette, diplomaside, güvenlikte hayata geçirdiğimiz atılımları ekonomide de gerçekleştirerek milletimizin refahını artıramazsak kazanımlarımızı kalıcı kılamazdık.
Bunlar Türkiye'nin nasıl bir güce sahip olduğunu bilmiyorlar. Bunların kimi zaman ihanet derecesine varan gafletleri bakidir. Yüksek faizmiş, düşük kurmuş, IMF'miş.. Para baronlarının oyunları insanımızın işinden ve aşından daha önemli değil.
'IMF BORCUNU ÖDEDİĞİMİZDEN BERİ BAŞIMIZ BELADAN KURTULMADI'
En önemli vesayet aracı olarak kullanılan IMF reçetelerini bir kenara bıraktık. IMF'yi bu ülkeden kim çıkardı. CHP'nin parti sözcüsü IMF ile kol kola geziyor. Onlar IMF'nin dilinden anlıyor. Biz ise 23.5 milyar dolar IMF'ye borç vardı Mayıs 2013'te parasını ödedik gönderdik. Merkez Bankasının döviz rezervi 27.5 milyar dolardı, Şimdi 127 milyar dolar. Milleti açlığa işsizliğe fakirliğe mahkum eden IMF reçeteleri yerine kendi kalkınma ve ekonomi programımızın altyapısını inşaya başladık.
Ne zaman biz 23.5 milyar doları IMF borcunu kapatıp bir daha bu kuruluşta anlaşma yapmayacağımızı ilan ettik o günden beri başımız beladan kurtulmadı. Boş durmuyorlar.
Dünyada gelişmekte olan ülkelerde faizleri yükseltip ekonomiyi sıcak paraya boğup yüzde 50 40 'lı karla çıkmanın önünü kesecek adımları attık. Kendi mandacı ekonomik politikalarının batışına ağıt yakıyorlar. Ellerindeki tüm silahları devreye soktular.
'NE YAPARLARSA YAPSINLAR EKONOMİ POLİTİKAMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Birileri bu bedeli bir süre öder sonra kendi işine bakar. Bizim mandacı iktisatçı ve siyasetçiler kabak gibi kalır. Biz milletimizle birlikte kararlı bir şekilde yolumuza devam edince acınası halde kaldılar. Bugün kur, faiz üzerinden ahkam kesenler yarın başka tarafa bakacaklarından kuşkunuz olmasın.
Dün faizleri 7 bin 500'lere çıkartanların bugün 'kanun çıkartın faizleri yüzde 1'e indirin' kim diyor bunu Bay Kemal. Yahu bir gün geliyor bunu söylüyorsun ardından da diyorsun ki 'faizleri yükseltin'.
Yemezler, Yemezler! Bu faizler düşecek, düşecek. Biz yüksek faize halkımızı da, çiftçimizi de ezdirmeyeceğiz.
Milletimiz, geleceğini kurtaracak bir büyük dönüşümün sancılarını yaşarken kendileriyle dalga geçenlerden bunun hesabını soracaklardır.
Ne yaparlarsa yapsınlar bizi üretim, istihdam ve cari denge odaklı ekonomi politikamızdan vazgeçmeyeceğiz.
Bu faizler düşecek. Biz yüksek faize vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz.
