Tuncer Ustael kasten adam öldürmeden gözaltına alındı | Tuncer Ustael kimdir?

Tuncer Ustael kasten adam öldürmeden gözaltına alındı | Tuncer Ustael kimdir?

Tuncer Ustael kasten adam öldürmeden gözaltına alındı. Canlı yayında yaşanan gözaltı olayından sonra izleyiciler "Palu Ailesi ve Tuncer Ustael kimleri öldürdü?", "Tuncer Ustael kimdir?" sorularının yanıtını araştırıyor. İlk önce Palu Ailesi canlı yayında gözaltına alındı. Sonra polisler ATV stüdyolarından Tuncer Ustael ve eşi Emine Ustael gözaltına alındı. Müge Anlı "öldürülen Meryem ve küçük kızının en kısa zamanda cesetlerinin bulunmasını" temenni etti ve ailenin başına gelenlerden dolayı canlı yayında gözyaşlarına boğuldu. İşte Tuncer Ustael hakkında merak edilenler...

Tuncer Ustael kasten adam öldürmeden gözaltına alındı. Canlı yayında yaşanan gözaltı olayından sonra  Palu Ailesi olayı merakledilmeye başlandı. "Tuncer Ustael kimleri öldürdü?", "Tuncer Ustael kimdir?" sorularının yanıtı haberimizde.  Müge Anlı ile Tatlı Sert programında Türkiye'nin kanını donduran olay açığa çıktı. Türkiye'nin günlerdir konuştuğu olayda hem Palu Ailesi hem de Tuncer Ustael ve Emine Ustael gözaltına alındı. Peki Tuncer Ustael kimdir? Palu ailesi neden Tuncer Ustael'e sahip çıkıyor? İşte kan donduran olayın detayları...

PALU AİLESİ OLAYI NEDİR? 

Müge Anlı ile Tatlı Sert programında eşi benzeri görülmemiş kan dondurucu olaylarla tanınan Palu ailesi Türkiye'nin gündeminde. Palu ailesinin cehennemi Tuncer Ustael'in Emine Palu ile evlenmesi ile başlıyor. Tuncer Ustael kendini cinci hoca ilan ediyor. Palu Ailesi olayında tecavüz, cinayet, çocuk istismarı, işkence gibi iddialar  var. Emine ve kızı enişte Tuncer Ustael tarafından öldürülüyor. Önce Emine'nin eşi Yusuf  Tuncer Ustael'in teşviki ile öldürülüyor. Tuncer Ustael'in yaptığı iddia edilen şeyler işkence, gasp, darp, zorla senet imzalatma, zorla tapu geçirtme, taciz, ensest, tecavüz gibi korkunç vakalar. Baldızı Meryem ve yeğenine korkunç işkenceler yaparak ölmelerine sebep olduğu ilk bilinen iddia. Ayrıca kendi çocuklarına da cinsel tacizde bulunduğu ve akıl sağlıklarına zarar verdiği de iddia ediliyor.  

19-01/09/tuncer-ustaele-canli-yayinda-gozalti-palu-ailesi-olayi-nedir.jpg


TUNCER USTAELİ NEYLE SUÇLANIYOR?

Programdaki tartışmaların odağında ise Palu ailesinin damadı Tuncer Ustael yer alıyor.

Havva Palu'nun kızı, kayıp Meryem Palu'nun kız kardeşi Emine Ustael ile evli olan Tuncer Ustael hakkında programın yayınları sırasında bir dizi çok ciddi iddia ortaya atıldı.Programa katıldıktan sonra Ustael hakkında iki çocuğunun Sosyal Hizmetler tarafından alınmasıyla sonuçlanan ve çocuklarda fiziksel şiddet ile istismar izleri tespit eden bir psikologun çıkardığı uzaklaştırma kararını ihlal ettiği gerekçesiyle yakalama kararı olduğu ortaya çıktı. Katıldığı ilk yayının ardından tutuklanan Ustael, beş günlük hapis cezasını yattıktan sonra tahliye edildi ve programa katılmaya devam etti.

Ustael'in 2008 yılından önce Başakşehir'de bir sitede apartman görevlisi olarak görev yaptığı ancak son kullanma tarihi geçmiş gofretlerin etiketlerini değiştirerek, yeniden piyasaya sürdüğünün ortaya çıkmasının ardından görevine son verildiği belirtildi.

Tuncer Ustael'in kayıp baldızı Meryem Tahnal'a şiddet uyguladığını ve tecavüz ettiğini öne sürdü. Ustael'in kendi eşine de şiddet uyguladığını öne sürdü.

Mayıs 2008'de annesinin yanından kaybolan ve 20 dakika içerisinde polis tarafından bulunan Tuncer Ustael'in oğlunda ve Ağustos 2008'de evden kaçan Meryem Tahnal'ın oğlunda da cinsel istismar izleri tespit edildi.

Meryem Tahnal'ın oğlu, o dönemde polise verdiği ifadede kendisine yönelik cinsel tacizin eniştesi Tuncer Ustael ve dayısı İsa Palu tarafından yapıldığını söyledi.Bununla birlikte söz konusu iki dosya birleştirilmedi. Ustael'in oğlu aileye geri verilirken, Meryem Tahnal'ın oğlu ise Çocuk Esirgeme Kurumu'na sevk edildi.

Meryem Tahnal'ın oğlu 2008 yılından bu yana devlet korumasında bulunuyor.

Meryem Tahnal'ın oğlu da programa katılarak, kız kardeşi kayıp Melike ile Tuncer Ustael tarafından aç bırakıldıklarını ve şiddete maruz kaldıklarını söyledi.

Ustael ile ilgili ayrıca bir dönem muska yazmak ve büyü yapmak gibi faaliyetlerde bulunan ve kendisini "hoca" olarak tanıtan bir kişi olduğu yönünde de iddialar ortaya atıldı.

Kayıp anne ve kızın cesetlerinin bulunması için kazı çalışmaları devam ediyor.

19-01/09/tuncer-ustaele-canli-yayinda-gozalti-palu-ailesi-olayi-nedir-tuncer-ustael-kimleri-oldurdu.jpg

PALU AİLESİ'NİN HASTALIĞI NE? 

Bir televizyon programına kızları ve torunlarının kayıp olduğunu iddia ederek başvuran Palu Ailesi'nde açığa çıkan olaylar Türkiye'nin gündemine oturdu. İddiaların beşiğindeki isimlerin sağlıklı olmadığını ifade eden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ertan Tezcan, özellikle Tuncer Ustael'in paylaşılmış paranoid bozukluk hastası olabileceğini söyledi.
 
 
Kocaeli'de yaşayan Palu Ailesi'nin bazı üyeleri hakkında ortaya atılan çocuk istismarı, cinayet ve aile içi şiddet gibi iddialar gündemden düşmüyor. Her gün yeni bir bilginin ortaya çıktığı ailenin ruhsal durumunu değerlendiren İstanbul Gelişim Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ertan Tezcan, 'büyü psikolojisi' adı verilen kavram olduğunu ve bunun Türkiye’de zannedildiğinden daha sık görüldüğünü ifade etti.

"GERÇEĞE UYMAYAN DÜŞÜNCELERİ KARŞIDAKİNE EMPOZE EDEBİLİRLER"

Palu Ailesi'nde yaşanan olaylarda tüm aileyi etkisi altına alan Tuncer Ustaelin davranışlarının paylaşılmış paranoid bozuklukhastalığına benzeten Ahmet Ertan Tezcan, Bu hastalıkta baskın denilen bir kişi vardır, bu kişi ağır hastadır ve hezeyanları vardır. Mantıklı tartışmayla değiştirilmeyen, gerçeğe uymayan düşünceleri bir şekilde etkide kalan kişiye empoze eder. 'MIT beni takip ediyor, CIA beni takip ediyor ' der ve en az 20-30 inanan bulabilir. 'Birileri bana kötülük yapmak istiyor, peşimdeler, uğraşıyor' der ve yine bir takım taraflar bulabilir. Bunu çeşitli inanç organizasyonlarında da görebilirsiniz. Bazı inanç organizasyonlarında bu intihar boyutuna gidecek şekilde de olabilir diye konuştu. 

"BU TÜR DURUMLARLA KARŞILAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Palu Ailesi'nde yaşanan durumun pratikte zannedildiğinden fazla görülen bir durum olduğunun altını çizen Tezcan, Bu vaka, baskın kişinin etkide kalan kişileri etkileyip hezeyanlarını onların üstünden doyurmasından başka bir şey değildir. Cehalet ne kadar artarsa, eğitim seviyesi ne kadar düşerse ve toplum ne kadar kapalı hale gelirse maalesef bu tür durumlarla karşılaşmaya devam edeceğiz ifadelerini kullandı.

'Bu durum hiçbir zaman için son değil' diyen Tezcan, Burada etkide kalan kişilerin baskın olan kişiden süratle ayrılması gerekiyor ve etkide kalan kişilerin mutlaka etkin bir tedavi ile mutlaka tedavi altına alınması gerekiyor. Baskın kişinin de mutlaka rahatsızlığının yani bunun anti sosyal kişilik bozukluğu mu? Psikotik bozukluk mu? Ağır borderline kişilik bozukluğu mu? olup olmadığının belirlenip mutlaka ona göre gözlem altında bulundurulması gerekiyor. Yaptığı eylemlerden kanun nazarında ne kadar sorumlu olup olmadığının bilincinde olması gerekiyor açıklamalarında bulundu. 

19-01/09/tuncer-ustaele-canli-yayinda-gozalti.jpg

BÜYÜ PSİKOLOJİSİ VAR

Büyü psikolojisinin Türkiye’de sıkça görüldüğünü ve bu tip vakalarla çok sık karşılaştıklarını dile getiren Psikiyatri Uzmanı Tezcan, Günlük hasta uygulamamızda da günde en az 2-3 kere mutlaka karşımıza büyü, muska ile ilgili bir takım söylemler karşımıza çıkıyor. Buna benzer olaylarla çok karşılaşıyoruz. Bir şizofreni vakasında, obsesif kompulsif bozukluk vakasında, panik bozuklukta bile kişi kendisine büyü yapıldığını, muska yapıldığını, bir takım kişilerin kendisiyle uğraştığını düşünerek maalesef tıp dışı seçenekler içerisinde bulunabiliyor. Psikoz, yani gerçeği değerlendirme yetisi bozulan hastaların 'büyücüye, muskacıya' başvurmadan bize geldiklerini hiç görmedim dedi.

"TEDAVİ EDİLEBİLİR"

Paylaşılmış paranoid bozukluk yaşayan bu tür vakaların birçoğunun etkilendikleri kişiden ayrıldıkları zaman süratle normale dönmeye başladığını söyleyen Psikiyatri Uzmanı Ahmet Ertan Tezcan, Bir kısmı dönmeyebilir onlarda da ciddi tedaviler gerekebilir. Burada tedavide ana unsur etkilenen kişilerin baskın kişiden ayrılmasıdır diye konuştu.

Sağlıklı bireylerin de neredeyse günde ortalama 6-7 defa yalan söylediğini belirten Tezcan, Yalan söyleme hastalığına mitomani denir. Burada yalan söylemek, bir çeşit hayal kurmak gibidir. Bizim için kişinin kendi söylediği yalana ne kadar inandığı önemlidir. Bahsedilen olayda kişilerin söylenilen yalana da inanması söz konusu. Bu da ayrı bir hastalık ama bu etkilenmenin içinde bir tanı ölçütü olarak da var. Dolayısıyla baskın kişiden ayrıldığı zaman gerçekleri ve doğruları karşıdaki kişilerin anlayacağı biçimde anlatıp, sorunu halletmek gerekiyor değerlendirmesinde bulundu.

"HERKES BİREYSEL TEDBİR ALMALI"

Yaşanan bu tür olaylara karşı herkesi bireysel tedbir alması gerektiği konusunda uyaran Tezcan, Bazen hepimiz bir şekilde kandırılabilir hale gelebiliriz. Buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Mutlaka sorgulamak ve eğitim gerekiyor. Bilmediklerimizi araştırmak, araştırdıklarımızı öğrenmek, öğrendiklerimizi de yaymak gerekiyor diye konuştu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN