Trafikte kurallara uymayan korksun! Çek, gönder!

Trafikte kurallara uymayan 
korksun! Çek, gönder!

7’den 70’e herkesin yakındığı bir ‘sorun’un bir numaralı muhatabı… Tüm İstanbulluların da yerli yabancı turistlerin de yakındığı konunun muhatabı: İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürü Mesut Gezer! Karar.com sordu, Gezer yeni projeleri anlattı. İstanbullu'ya müjde de var, uyarı da...

Yakında okullar açılıyor, İstanbullu yavaş yavaş tatilden dönüyor. 

Eylül itibariyle nasıl bir trafik bizleri bekliyor?  

Yeni alınan önlemler neler?  

Günde 3-4 saatini trafikte geçiren İstanbullu neler yapmalı?  

Makas atıp herkesin canını tehlikeye atanlar, caddelerde yarış yapanlar… Nasıl kurtulacağız bu trafik canavarlarından? 

Ticari taksiler, kamyon ve kamyonet şoförleri, belediye ve halk otobüsü şoförleri… Kısacası ‘trafiğin esnafları’ neler yapmalı? 

Karar.com sordu, İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürü Mesut Gezer yanıtladı. 

Çek akıllı telefonunla, gönder WhatsApp'tan!

Öncelikle yeni uygulamadan söz eder misiniz? Tüm İstanbulluları ilgilendiriyor çünkü… 

Bir kontrol merkezini hayata geçirdik. Kameralardan 7/24 trafikte olan biten izleniyor. Ayrıca diyelim ki siz ailenizle İstanbul trafiğinde ilerliyorsunuz. Makas atan bir şoför gördünüz mesela… Ya da tehlikeli hareketler yapıyor. Sizin de yanınızda eşiniz, çoluk çocuğunuz var ve diyorsunuz ki bir polis yok ki etrafta, şikayet edelim! Hemen görüntüyü telefonunuza kaydediyorsunuz. 

Sonra nasıl ulaştıracağız polise? 

Hat tamamen bu görüntüler için: 0552 155 01 55 ya da 0533 155 01 55. WhatsApp ya da Viber üzerinden anında bu görüntüleri bize atacaksınız ve biz de gereken neyse yapacağız. Hat şu anda aktif durumda. Hakkari’deki görüntü de gelecektir ama şunun altını çizelim: Bu hat İstanbul trafiği için geçerli. 

Şoför hakkında işlem uygulanır mı telefonda çekim yaptığı için!  

Biz kimsenin kendini tehlikeye atmasını istemiyoruz. Şoför de bu görüntüleri çekemez zaten.. Onunla yolculuk yapan kişiler çekebilir ya da yol kenarında iseniz, öyle görüntüleyebilirsiniz. Plakanın belli olması lazım ki gereken yapılsın. Amacımız, kural ihlali yaparak başkalarının hayatını tehlikeye atanların yanına hiçbir şeyin kar kalmayacağını göstermek. Bu görüntüler, sivil ekipler vasıtasıyla değerlendirilecek. Biz her vatandaşın da sivil trafik gönüllüsü olmasını istiyoruz. Ayrıca kontrol merkezimizdeki kameralardan da izliyoruz. Burası bizim gözümüz… Kamerayla tespit edilen herhangi bir kural ihlaliyle anında ceza kesilecek. Yolu boş gören, burada nasıl olsa polis yok, diyemeyecek. 

15-08/18/02.jpg İstanbul'un trafiğinin 24 saat izlendiği kontrol merkezi.

‘Şüpheli’ çakarlı araçların görüntüsünü de gönderebilir miyiz? Örneğin, bağıra çağıra hatta kendisini polis ya da MİT mensubu olarak tanıtan ve yol isteyen kişiler…  

MİT mensubu çakar takıp kendini deşifre eder mi zaten! Bunlar da bize bildirilsin lütfen. Emniyet mensubu bile emniyet şeridini göreve giderken kullanabilir, o kişiler nasıl kendilerinde böyle bir hak görüyor? İtfaiye de ambulans da polis de trafik kurallarına tabidir. Ayrıca modifiye araçlarla ilgili yetkili makamlara yazılar da yazdık. Adeta bir gürültü makinesi gibi dolaşan araçlar var trafikte. Bağdat Caddesi’nde yedinci turunu atıyor, yedi kez 88 TL ceza kesiliyor. Ama aracı 450 bin euro! Arabasını satarken de 15 bin lira trafik borcu oluyor, ödüyor. Ona dokunmuyor yani… Yarışırken kazaya neden oluyor, yol kenarındaki insanlar ölüyor. Nasıl ki silah ruhsatın varsa, etrafına silahla ateş açamazsın; ehliyetin var diye de böyle araç kullanamazsın. Çarpışan arabalara bin o zaman. Trafiğe çıkmayacaksın! 

Bir trafik polisinin görevi nedir? 

Trafikte sorun çok. Örneğin, Bağdat Caddesi’nde yarışıp kaza yapıp insanları öldürenlerden tutun da emniyet şeridi ihlallerine, çakarlı araçlardan park yerlerine pek çok sorun. Hatta yolcu beğenmeyen taksi şoförleri hakkında da şikayet alıyorsunuzdur. 

Bir trafik polisi ne yapar? Sürücüyü, araçları denetler. Kaza olmuşsa, bilirkişi sıfatıyla müdahale eder, trafiği açar. Bir ticari taksiye 'Sen niye bu insanı almadın!' diye ceza yazamaz. Ama insanlar çıldırıyor. Bu konuya devletin el atması lazım. Büyükşehir Belediyesi bu ruhsatı denetlemeli. Trafikten men edilmeli mesela… Ticari taksi isen yakın ya da uzak mesafe diyemezsin. 

Ama şu durumda da taksiciye hak vermemek elde değil: Örneğin, saat 18.00 ve taksiyle Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçmek isteyen bir müşteri! Yani Boğaz Köprüsü’nü kullanmak zorunda taksici. Ben taksici olsam, o kişiyi taksime almayı tercih etmem mesela… Hem trafikte 3-4 saat geçireceksin, o kadar yakıt, zaman, vs. kaybı. Oysa ki motor var, vapur var. Çok daha pratik, eğer bir engeliniz yok ise... 

Şimdi bu durumda taksi şoförüne hak vermemek elde değil ama yeri geldiğinde üç saat de bekleyecek. Meslek gruplarının şartları var. Mesela bir polis geçinemiyorsa, polislik yapmayacak o zaman. O da bekleyemem diyorsa, taksicilik yapmasın! 

15-08/18/img_4408.JPG

Trafik Denetleme Şube Müdürü, metrobüse biniyor!

Trafik Denetleme Şube Müdürü’sünüz ama trafik yoğun olduğu zaman metrobüs kullandığınız doğru mu? 

Evet.

Gerçekten mi?  

Tabii ki… Bir İstanbullu işten ve evden çıkış saatlerine dikkat etmeli. Bu, New York’ta da böyle, İngiltere’de de… Toplu taşıma araçlarından neden yararlanmayalım? Evle işiniz arasında Marmaray’ı kullanmak mantıklıysa, niye her gün şahsi aracınızla yola çıkıyorsunuz? İstanbul’da her gün trafiğe ortalama 650 araç çıkıyor, yaz günlerinde bu rakam 1400 oluyor. Şehrin nüfusu ise 14 milyon. Görevli iki bin polisi 12 bin yapsanız da trafik sorunu bitmez. Bir su bardağına, bir damacana suyu boşaltabilir misiniz? Elbette taşar. Bu şehirde 60’lardan itibaren trafik sorunu var. Şişhane yokuşundan atlı arabalar geçerken yorulur ve dururmuş. Araç sürücüleri de şikayet etmeye başlamış tabii… O zamandan bu yana trafikle muhatabız. 

15-08/18/arsiv3.jpg

Yani çilemiz bu, çekeceğiz mi diyeceğiz?  

Adım adım çözüm olacak. Belediye de trafik polisi de çalışıyor. Kontrol merkezi, 24 saat işleyecek. Avrupa Yakası bizim için A Bölgesi’dir. B Bölgesi; Kağıthane, Beyoğlu, Şişli, Sarıyer ve Beşiktaş’ı kapsar. C Bölgesi de Anadolu Yakası. Bir de çevre otoyolları var; E5 ve TEM ile onların bağlantı yolları. En önemli kavşaklar kameralarla gözetleniyor. Bir sorun olduğu an, en yakın ekip anında orada olacak. 

Polis sayında da azalma var değil mi? 

Karşımızda kocaman bir canavar var ama sayımız git gide azalıyor. 2200’den 1700’lere düştük sayı olarak. 17-25 Aralık operasyonları neticesinde, ayrıca emniyet içerisinde tasfiyeler nedeniyle… Birçok birimde tasfiyeler oldu, trafikte de oldu. Az personelle çok iş yapılmaya çalışılıyor. Şöyle bir araştırma var, Japonya ve İngiltere’de yapılan. Görülmüş ki trafik polisinin trafik sorununun çözümüne katkısı yüzde 12-13. Bizde de yüzde 11 olsun, diyelim. Sonuçta her köşebaşında polis olsa dahi bu sorunu çözemezsiniz. Bu şehirde trafik gülün dikeni gibi. Öyle kabul etmek lazım. Metro, metrobüs, Marmaray, deniz hatları kullanılmalı. Yol navigasyonları kullanılmalı. İBB, Yandex Navi mesela…  

Motosiklet sürücüleri de bisiklet kullananlar da çok dertli…  

Motosiklet kullananları destekliyorum, kurallara uydukları sürecek. Tüm araç kullanıcılarının motosiklet sürücülerine saygı göstermeleri gerekiyor. Kazaların sonuçları çok ağır oluyor. Ben iki polisimi şehit verdim. Bisiklet yolları da artmalı ama İstanbul da pek çok şeye izin vermiyor sanırım. Bir yol kazılıyor, altından tarih fışkırıyor. Güzel şeyler bunlar ama yol yapılamıyor tabii. Farklı kurumlara yönelik eleştiri yapmak değil hedefim, yanlış anlaşılmasın.

Üçüncü köprü kesinlikle gerekliydi

Belki de trafik yoğunluğundan en çok yakınanlar ticari taksiler, dolmuş veya minibüs şoförleri, halk otobüsü şoförleri, ticari kamyon-kamyonet sürücüleri… Yani ekmek teknesi trafikte olanlar. 

Ben onlara trafiğin esnafları diyorum. Eğer buradan ekmek kazanıyorlarsa, trafik kurallarına en çok da onlar uyacak. Uymayanlar beni hayrete düşürüyor.  

Üçüncü köprüyü çok eleştirenler var, biliyorsunuz. Sizce İstanbul trafiğini nasıl etkileyecek? 

Şehrin yükünü çeken ana arterler Doğu-Batı eksenli. TEM ve E5… Kuzey-Güney eksenli yollara da ihtiyaç var. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Boğaziçi Köprüsü de yetersiz doğal olarak. Hatta dördüncü köprüye de ihtiyaç olduğunu söyleyebilirim. Otobüslerin, kamyonların, yük araçlarının üçüncü köprüyü kullanması İstanbul’un trafiğine olumlu bir şekilde yansıyacak, tartışmasız. İstanbul içine girmeyecek bu araçlar, direkt çıkacak. 

Trafik cezalarını caydırıcı bulmayanlar çoğunlukta.  

Tabii ki yeterli değil. Londra’dan bir örnek vereyim. Bir arkadaşım Londra’da, sabaha karşı 04.00’da kırmızı ışıkta geçti. İki bin pound ceza, dört hafta park temizleme cezası aldı, ayrıca beş yıllığına da ehliyetine el konuldu! Adama akıl hastası muamelesi yapıldı, sen nasıl kırmızı ışıkta geçersin diye! 

Bizde kırmızı ışıkta geçmenin cezası ne kadar? 

179 TL. Cezalar arttığı zaman bu işlerin biraz daha disipline edileceğine inanıyorum. 

Trafik kuralına uymayan 'çapkın'!

Duyduk ki şöyle bir olay yaşanmış: Bir sürücü, tabii ki yasak olan tramvay yolunda aracıyla ilerlerken EDS tarafından görüntüleniyor ve fotoğrafı da ceza makbuzuyla birlikte evine gönderiliyor. Sonra adam dava açıyor çünkü çekilen fotoğrafta yanında eşi değil de başka bir kadın var. Evinde kıyamet kopuyor, vs. İşin ilginci, adam davayı kazanmış ve o gün bugündür aracın arka plakasından görüntü alınıyormuş. Doğru mu bu?  

Doğru. Belediye de o konuda bir hassasiyet gösterdi, sağolsun. Bilseydim göndertmezdim ben, eğer bir yuva yıkılacaksa… 

Eşi artık nasıl ah ettiyse! 

Allah’ın takdiriymiş demek ki… Trafik kuralına da uysaymış!

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN