Hadsize had bildir(e)meyenlerin ülkesi!

Devlet adamlarına, siyasilere, kamuoyuna malolmuş ve hayatları toplum önünde geçen insanlar için yapılan eleştirilerde sınırın daha geniş olması hatta bize hakaret gibi gelenler için bile bir serbestiyetin olması genel bir kabuldür. Ancak bu haddi aşan sözler kişinin şahsını aşıp da bir gruba, bir kitleye, bir aidiyete vs. uzanırsa kimse kusura bakmasın ama bu ifade özgürlüğü değil başka bir boyuta gider.

Amerika’da bir zamanlar Irak işgali sırasında yaşananları protesto için II. Bush’a gittiği her yerde “KATİL!” diye bağıran, pankart açan Amerikalılar vardı. Bunların tutuklandığını görmedik ama eminim ABD’de Bush üzerinden bir grubu gizli ya da açıkça işaret ederek “Avenjelik (vs. vs.) Katil!” diye bir pankart açılsa, sözlü sataşma fiili saldırı noktasına taşınsa sanırım savcı talimata bile gerek görmeden o kişiyi o saat oradan aldırırdı.

Hadi diyelim ki bizde bu tür suçları hiçbir savcı kolay kolay dikkate almıyor. İyi de aklı başında ve birazcık insanlıktan nasip almış kimseler nasıl oluyor da bu tür paylaşımları meşrulaştırıp, sapla samanı birbirine karıştırabiliyor?

5 yıl öncesine kadar şehit cenazelerinde kimlerin protesto edildiğini ne çabuk unuttuk. Bugün tepki gösterenlerin çoğu da o gün yumruk atanların sırtını sıvazlıyordu. Yumruk atanlar değişmedi ama yiyenler değişebiliyor.

Tutarlılık ve ahlaki tutum her iki durumda da sağduyuyu gerektirmez mi? Bugün hoşunuza giden bu tür hareketlerin yarın iklimin değişmesi ile yeniden hedef değiştirmeyeceğini nereden biliyorsunuz?

Tamam, insanları anlayalım. Eyvallah ama tepkiler sözlü olmaktan çıkıp ya da kabul edilebilir protesto sınırlarını aşmışsa orada devletin de kendisini göstermesi gerekir.

Göstermediğinde geçmişte neler yaşandığını defalarca gördük. Ben artık yazmaktan bıktım. Maraş’ı, Çorum’u, Sivas’ı, Madımak’ı, Gazi’yi hatırlamayan bir devlet olabilir mi?

Milletin gazını alacağız derken nerelere geldiğimizi nasıl unutuyoruz?

Kitleleri tahrik ederek harekete geçirmenin ne denli tehlikeli olduğunu hala öğrenemedik mi?

Öğrenemediğimiz içinde maalesef hala köylü gibi yaşıyoruz, tıka basa doldurduğumuz şehirlerde.

Kimsin, nesin, nerelisin, kimlerdensin, ocu musun, bucu musun hala geçer akçe ise bizim medenileşme sürecimiz hala yerinde sayıyor demektir.

***

İşin bir yanı böyle, bir de öbür tarafı var. Yakaladık mı birini -hele bir de bize zarar verme ihtimali yoksa- verilecek cezada sınır tanımıyoruz, neden?

Kimse kızmasın ama sırf yakalandığı için. Eminim “asın, kesin” diye bağıranların bile bir kısmının o kişilerden bir farkı yok!

***

Geçenlerde havaalanı yer görevlisine terbiyesizce sözler sarf eden bir kadın sosyal medya üzerinden adeta linç edildi. Uçak firması biletini iptal etmiş –bence doğru da yaptı-, varsa kariyeri dip yapmış, cümle aleme rezil olmuş ama bize yine de yetmedi, bir tek idam istemediğimiz kaldı.

Kadın özürde dilese de çoğunluk özrünü ciddiye bile almadı. Neden almadık? Çünkü ortada bizi kutuplaştıracak bir durum yok da o yüzden.

Ama! Burada kocaman bir AMA yazmak istiyorum. Bizi kutuplaştırabilecek, en azından bir kısmımızın hoşuna gidecek bir tavır olsaydı böyle mi olurdu?

***

Yıllardır kutuplaşmanın daha doğrusu bizden olmayan insanları ötekileştirici bir dilin yukarılarda kullanılmasının ne denli tehlikeli olduğunu vurgulayan bir insan olarak içim gerçekten yanıyor.

Bir siyasiye protestonun sınırlarını aşıp yumruk atma cüretini gösteren bir kimse üzerinden verilen tepkilerin vardığı yere ne demek gerekiyor? Hadi diyelim ki yumruk atanı anlayalım dedik. Ama 88 yaşında bir adama atılan yumruğu onun mezhebi üzerinden meşrulaştıran ve işi rahmetli olmuş bir anneye dil uzatmaya kadar götürebilen bir başka hadsizin paylaşımı bile bizi ikiye bölebiliyorsa halimize oturup ağlayalım.

Allah bizi ıslah etsin!..

Ha burada bu ve buna benzer paylaşım yapan, söz sarf eden ahlak yoksunu insanlar için asmayalım ama acından gebertelim mantığı da doğru değil. Onlara verilecek en güzel cevap toplum vicdanında mahkum etmek ve içine düştükleri pislik çukurunun farkına varmalarını fazlasıyla sağlamak olmalı...

Bunu becerebilir miyiz? Keşke evet diyebilseydim…

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum