Hangi mutluluğun resmi?

Hangi mutluluğun resmi?

Nur Koçak’ın ‘Mutluluk Resimlerimiz’ sergisi kapısı günümüzden 1960’lara açılan bir zaman makinası. Merakla girdiğiniz kapının ardında, geçmişte mutlaka bulacağınızı düşündüğünüz o mutluluğu arıyorsunuz. Sanatçı ise üstüne düşeni yapıyor, bildiğinizi varsaydığınız bütün gerçekleri ters yüz ediyor.

SALİHA SULTAN

Beyoğlu’nda günün yirmidört saati  zihninde binbir düşünce ve arayışla akıp giden kalabalığın pek azının haberdar olduğu bir sergi var bugünlerde. Etrafımıza bir göz attığımızda hemen göreceğimiz metro duraklarındaki ilan panolarında siyah beyaz iki küçük kız fotoğrafı ile duyurulan, fotogerçekçilik akımının Türkiye’deki ilk temsilcilerinden Nur Koçak’ın sanat ve hayat birikimini üç farklı konsepte yansıttığı ‘Mutluluk Resimlerimiz’ sergisi iki ayrı mekanda sanatseverleri bekliyor. Serginin, sanatçının ilkokuldan akademi yıllarına kadar ürettiği eskiz, kroki, etüt ve desenlerinin yer aldığı  ilk bölümü Galata Kulesi’nin hemen alt sokağındaki SALT Galata’da görülebilir. ‘Mutluluk Resimlerimiz’ ve ‘Fetiş Nesneler’ adlarını taşıyan diğer iki bölüm ise Odakule binasının hemen yanı başındaki SALT Beyoğlu’nda yer alıyor.  

RESMİN ARKA YÜZÜ: SALT Beyoğlu’nun ikinci katında sergi reklamlarında insanı kalbinden yakalayarak Beyoğlu’na çeken ve sanatçının stüdyoda çekilen aile fotoğraflarını akrilikle resmettiği ‘Aile Albümü’ bölümüyle karşı karşıyayız. İnsan bu salona girmeden önce, özellikle 60,70 veya 80 kuşağına ait biriyse, bugün çocukluğunda kaldığını düşündüğü o özlenen mutluluk hissinden izler bulacağını umuyor. Bir asker kızı olan sanatçının ‘Mutluluk Resimlerimiz’ diye sunduğu resimlerde 1970’lerden itibaren asker bir baba, anne ve iki kızdan oluşan çekirdek bir ailenin hikayesini izliyoruz. O kuşaklara ait ya da kıyısından geçmiş biriyseniz, mutluluk denildiğinde sözlü anlatılardan, çocukluğunuzdan ya da ‘Yeşilçam’ filmlerinden hatırladığımız o ‘garibandık ama mutluyduk’ minvalinde bir hikaye yok karşımızda. Aile albümünde stüdyoda çekilmiş pek fotoğrafı olmayan bir sınıfa aitseniz, ilk görüşte oldukça derli toplu, her şeyin yolunda gittiği bir aile fotoğrafı gördüğünüz. Biraz vakit geçirdiğinizde askeri titizliği ve ilkeleri ile aile fotoğrafını dolduran bir babayı, bu disiplinle saçındaki kurdeladan, üstündeki elbiseye her şeyin itinayla kuşatıldığı kız çocuklarını ve ‘kendisine biçilmiş elbisesiyle’ tebessüm eden anne figürünü görüyorsunuz. Kusursuz, siyah-beyaz sinema filmlerinden fırlamış gibi duran ‘örnek’ birkaç aile fotoğrafı karşımızdaki. Fakat, hayat fotoğraflarda göründüğü kadar kusursuz olabilir mi? Bunlar gerçekten bizim de mutluluk resimlerimiz mi? Bu sorunun cevabı, her ziyaretçinin kendi yaşam hikayesinde gizli. Zaten bu resimler sanatçı Nur Koçak’ın mutluluğunun resmi.  

19-10/30/3.jpg

Üst katta yer alan Cahide Sonku köşesi ise alt katta ruhumuzu saran duygulara ışık tutacak nitelikte bir çalışma. Türk sinemasının ilk kadın starı Cahide Sonku’nun modern elbisesi, Marilyn Monroe tarzı sarı saçlarıyla o günlerde Türkiye’deki birçok kadının ‘imrendiği’ parıltılı yaşamını ifade eden bir resimle başlıyor bu köşe. Ardından gelen fotoğraflar ise sanatçının alkol bağımlılığının pençesinde nihayete eren hazin yaşamını hatırlatıyor bize. Sergi gerçekçi resimler bölümleriyle ele alındığında bu manada oldukça çarpıcı bir iz bırakıyor ziyaretçisinde.

19-10/30/1-1572465681.jpg

İki kat arasında bildiğinizi varsaydığınız gerçeklik ters yüz oluyor, aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya iniyor. Özellikle sosyal medyada en iyi, ‘mutlu’ hallerimizi hemen hergün paylaştığımız bir çağa sıkışıp kalmış, başkalarının hikayelerindeki mutluluklara inanan, kendi mutluluğunu bir türlü istediği ‘kalitede’ fotoğraflayamayan insanlar olarak, sergiden ayrılırken görünenin ötesine bakmayı, gerçeğe bakmayı düşünüyor, sarsılıyoruz. Şair Nazım Hikmet’in ‘Saman Sarısı’ şiirinde Abidin Dino’ya ‘Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?’ diye seslenişi ise kulağınızda çınlıyor.

19-10/30/1d.jpgNur Koçak

İnsan elbette bir başkasının mutluluğunu hissediyor, hatta paylaşıyor fakat hiçbir ressamın fırçası bir başkasının mutluluğunu onun hissettiği, istediği gibi resmedemiyor.   

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN