Ahmed Rasim’in kurmacaları günümüz Türkçesinde

Ahmed Rasim’in kurmacaları günümüz Türkçesinde

Ahmed Rasim kurmacalarını günümüz Türkçesine aktaran Özgür İldeş, dönemi içinde 21 kurmaca esere imza atan yazarın değerinin bilinmediğini söyleyerek “Bir edibin kurmaca yazarlığının gazeteciliğine kurban edilmesi, kuşkusuz bizdeki yanlış edebiyat tarihi anlayışıyla doğrudan ilişkili” diyor.

NECATİ TONGA

Türk edebiyatında önemli izler bırakan Ahmet Rasim’in Osmanlı Türkçesiyle kaleme aldığı bütün kurmaca metinleri Özgür İldeş tarafından günümüz Türkçesine aktarıldı. Kurgan Edebiyat tarafından üç cilt halinde yayımlanan kitapta, Ahmed Rasim’in yazarlık hayatında kaleme aldığı kurmaca türündeki ‘İlk Sevgi’, ‘Meşşak-ı Hayat’, ‘Endişe-i Hayat’, ‘Ülfet’, ‘Biçare Genç’ gibi toplam 21 metin yer alıyor. Bu önemli çalışmaya imza atan İldeş’le kitabı ve Ahmed Rasim’i konuştuk.  

Ahmed Rasim’in bütün kurmaca metinlerini eski harfli orijinal metinlerinden günümüz Türkçesine aktardınız. Sizce Ahmed Rasim edebiyatımız için neden önemli?  

Ahmed Rasim, Türk edebiyatında ve basın dünyasında önemi herkes tarafından kabul edilen; fakat isminin büyüklüğü nispetinde üzerinde yeterince durulmayan talihsizlerden. Her şeyden önce bu hükmü vererek söze başlamak gerek. Rasim, ‘hangi sahada eksik gördümse orada çalıştım’ sözüyle yazı dünyasının her alanında çekinmeden kalem oynatmış ender şahsiyetlerden. Yazarlık serüvenine edebiyat cümle kapısından giren Ahmed Rasim, sadece ‘edib’ kelimesine hapsedilemeyecek kadar zengin bir yazı faaliyetinde bulunmuş. Bu bağlamda, hiç kuşkusuz, Türk basın tarihinin en velut kalemlerinin başında gelir ve fıkra yazarlığının duayeni kabul edilir. O; hikâye, roman, şiir, hatıra, fıkra, makale, tenkit, mektup, seyahat gibi edebiyatın hemen her türünde eser vermesinin yanında tarih, monografi, sohbet, mizah, okul kitapları, fen alanlarına ait yazılar, tercümeler, besteler gibi bilgi alanları birbiriyle kesişmeyen çok farklı sahada eserler kaleme alarak eskilerin ifadesiyle ‘hezârfen’, günümüzdeki karşılığıyla ‘Rönesans adamı’ olmayı hak etmiş bir isim. Döneminde neredeyse imzasının olmadığı mecmua yok gibi... 

Basın ve edebiyat dünyasında bu kadar önemli görülebilecek birisinin kurmaca eserlerinin neredeyse yazılışından yüz yıldan fazla bir zaman sonra günümüz diline aktarılmasındaki gecikmeyi neye bağlıyorsunuz? 

Evet, maalesef, 1932 yılında vefat eden Rasim’in eserleri, basın dünyasındaki ağırlığına rağmen, ölümünden sonra oldukça geç sayılabilecek 1967’de Ramazan Sohbetleri adlı eserinin yayımlanmasıyla birlikte Latin harflerine aktarılmaya başlandı. Bu kitabı hazırlama düşüncesine kapıldıktan yayım aşamasına getirene kadar pek çok benzer soru zihnimi işgal etti. Dönemi içerisinde yirmi bir telif kurmaca eser kaleme alan bir edibin kurmaca yazarlığının gazeteciliğine kurban edilmesinin kuşkusuz bizdeki yanlış edebiyat tarihi anlayışıyla doğrudan ilişkisi vardır. Türk edebiyatında edebiyat tarihi belli bir edebiyat çizgisi üzerinde gruplaşmaları ifade ettiğinden ancak ve ancak o grubun manifestosunu benimserseniz gruba dâhil olup edebiyatın karanlık dehlizlerinde unutulmaktan kurtulabildiğinizden, Ahmed Rasim de –Hüseyin Rahmi ile birlikte- sayısı ve formu belirsiz eserlerinin hürmetine bağlantısızlar olarak edebiyat tarihlerine ismini yazdırabilmeyi başarmış birkaç talihli isimden birisi. Bu yalnız Rasim’in talihsizliği değil, hâlâ gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen pek çok isim var edebiyatımızda. 

Bu bağlamda A. Rasim’in hikâye ve romanları neden önemsenmelidir ve siz bu çalışmanızla neyi hedeflediniz? 

Rasim’in kurmaca eserleri kuşkusuz döneminde ve sonrasında şaheser olarak değer kazanabilecek eserlerden değildir. Fakat bu da edebiyat tarihlerince önemsenmemesinin bir bahanesi olarak asla kabul edilemez. Bu eser çerçevesinde, problemlerini halletmiş bir edebiyat tarihinin yazımı ümidiyle ona mütevazı bir katkıda bulunmak gayesiyle, Rasim’in kurmaca metinlerini günümüz okurunun dikkatine sunmayı arzuladık. Rasim’in kurmaca eserlerinin toplu basımı, hiç değilse çağdaşı Halit Ziya Uşaklıgil’in kurmaca eserlerinin neden önemli ve estetik bir değere sahip olduğunun belirlenmesinde bir ölçüt olması açısından önemli olacaktır diye düşünüyorum. 

 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN