Vincent Van Gogh’un başyapıtlarından biri olan ‘Ayçiçekleri’ tablosundaki renkler solmaya başlayınca eser restorasyona alındı. Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi’nin yetkilileri “Boyanın solma nedenini araştırıyoruz. Tablo, gelecek nesillere en iyi şekilde aktarılabilsin diye restore edilecek” dedi. Değeri 100 milyon sterlinin üstünde olan tablonun onarımı 10 ay sürecek.
İngiltere merkezli The Independent gazetesinin haberine göre Van Gogh’un ‘Ayçiçekleri’ tablosundaki renklerin solması üzerine eserin bulunduğu müze, sanatçının ünlü tablosunun araştırma ve restorasyon için duvardan kaldırıldığını duyurdu. Amsterdam’daki Van Gogh Müzesinin basın sorumlusu Ingrid Looijmans, “Şu an, Ayçiçekleri tablosunun durumuna ilişkin yürütülen kapsamlı araştırmanın son aşamasındayız. Ondan sonra da tablonun restorasyon işlemi başlayacak” dedi. Looijmans, ziyaretçilerin Ayçiçekleri’ni duvarda göremeyince hayal kırıklığına uğramamaları için önceden duyuru yaptıklarını söyledi. Tabloda kullanılan boya maddelerinin solma nedenini araştırdıklarını belirten Looijmans, elde edecekleri bulguları önümüzdeki haftalarda paylaşacaklarını söyledi. Müze adına konuşan başka bir yetkili ise “Tablo, gelecek nesillere en iyi şekilde aktarılabilsin diye restore edilecek” ifadelerini kullandı. Restorasyon için duvardan kaldırılan eserin onarımı 22 Şubat’a kadar sürecek. Tablonun değerinin, Ayçiçekleri serisinin Londra’daki kopyasıyla birlikte 100 milyon sterlinden daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Bu eser, Van Gogh’un kesik kulağının karanlık mirasıyla da yakından bağlantılı görülüyor. Van Gogh’un 1889 yılına ait tablosu, sarının üç tonu dışında “başka hiçbir şey” kullanmadığı Ayçiçekleri serisine ait. Bilim insanları ışığa duyarlı sarı renklerden oluşan tablodaki çiçeğin taç yaprakları ile gövdesinin kahverengiye dönüştüğünü aylar önce tespit etmişti. Yeni geliştirilen tarama tekniğiyle geçen yıl yapılan çalışma, Van Gogh’un kullandığı hassas krom sarısı bir pigmentin, Ayçiçekleri’nin renklerinde değişikliğe neden olduğunu ortaya çıkarmıştı. Söz konusu değişiklikler şu anda insan gözünün tespit edemeyeceği kadar küçük olsa da zaman içinde bu pigmenti içeren kısımlar canlılıklarını yitirebilir.
