Biz müzik arkeologlarıyız

Biz müzik arkeologlarıyız

Pink Martini, 14-21 Mayıs günleri arasında altı konser için Türkiye’de. En son yayınladıkları stüdyo albümleri ‘Je Dis Oui’ de eski ve yeni parçalara yer veren grup kendileri için ‘dünyanın değişik köşelerinden melodileri bir araya getirerek modern bir formda sunan müzik arkeologları’ diyor.

KARAR RÖPORTAJ

Türkiye’de geniş bir hayran kitlesine sahip olan Pink Martini, dünya turnesi kapsamında Pasion Turca organizasyonu ile 14-21 Mayıs günleri arasında altı konserle Türkiye’deki hayranlarıyla buluşacak. En son yayınladıkları stüdyo albümleri ‘Je Dis Oui’ de birbirinden güzel ve unutulmaz eserlerle yepyeni şarkıları yorumlayan grup, Türkiye’deki dinleyicilerine de büyük bir sürpriz yaparak ‘Aşkım Bahardı’ şarkısına yer vermişti. Kendilerini ‘dünyanın değişik köşelerinden melodileri ve ritimleri bir araya getirerek modern bir formda sunan müzik arkeologları’ olarak tarif eden topluluğun şarkıları, ‘The West Wing’den ‘Desperate Houseviwes’a kadar birçok dizi ve filmde de yer buldu. Samurayların aşk şarkılarından 1930’ların Küba müziğine, Fransız şansonlarından Brezilya sokak şarkılarına kadar dinlemesi en keyifli şarkıları seslendiren topluluk, China Forbes’un sıcak vokali, zengin repertuvarları ve sürprizleri ile İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana ve Konya’da hayranlarıyla buluşacak. Thomas M. Lauderdale ve China Forbes ile konuştuk.

19-05/11/ekran-resmi-2019-05-11-214456.png

Harvard Üniversitesi’nde tarih ve edebiyat okurken dünya çapında bir ün kazanacak, büyük bir müzik grubu kurmayı, böyle bir kariyeri hayal ediyor muydunuz? 

Thomas Lauderdale: Müzik, öğrencilik yıllarımda hayatımın bir parçasıydı. O zamanlarda da irili ufaklı birçok grupta piyanist olarak çaldım. Hayalimde, aklımda elbette kendi müzik grubumu kurmak vardı. Zaman içerisinde etrafımdaki müzisyen arkadaşlarımla bir araya gelip kendi orkestramı kurdum ve istediğim repertuvarı oluşturarak hayal ettiğim müziği yapmaya başladım.

Sizce Pink Martini müzik dünyasında nerede duruyor?

T.L.: Biz aslında Amerikalı bir grubuz ama müziğimiz Avrupa’da çok seviliyor. Pink Martini kültürel çeşitliliği, farklı dillerdeki şarkılar ve müzik yoluyla yansıtan bir grup. Müziğimizi global pop olarak tanımlıyorum. Zengin melodiler, nostaljik şarkılar hepsi bizim müziğimizin bir parçası.

Her konseriniz büyük bir coşku ve heyecanla karşılanıyor… Peki, sizi nasıl bir kitle takip ediyor?

T.L.: Nostalji dendiğinde akla hemen tozlu raflar, kasvet ve hüzün gelmesin. Evet, bizim repertuvarımız nostaljik şarkıları kapsıyor. Yetişkin dinleyici profiline daha yakınız ama bir taraftan da umut ve neşe vadeden enerjik bir yapımız var. Bu sayede gençleri de çekiyoruz. Hatta böylece yeni nesil o nostaljik şarkılardan haberdar oluyor, bazıları belki de şarkıları ilk kez bizden dinlemiş oluyor. O nedenle konserlerimizde genç dinleyiciler de çok yoğun oluyor.

Sizin için sahnede olmanın en güzel yanı nedir?

China Forbes: Dinleyicilerin enerjisi her gece farklı oluyor ve performansı tetikliyor. Dinleyiciler performansın ne kadar önemli parçası olduklarının farkındalar mı emin değilim ama icracılarla dinleyiciler arasında ciddi bir işbirliği var. Konserlere dinleyici olarak gittiğimde her zaman çok coşkulu oluyorum, alkışlıyorum, bağırıyorum çünkü bunun sahnedeki insan için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum. Sahnede olmanın en güzel yanıysa beklenmedik durumlar… İşte o anlar sihrin gerçek olduğu anlar…

Dünyanın en saygın salonlarında senfoni orkestralarıyla konserler verdiniz. Operaya karşı ayrı bir sevginiz olduğunu öğrendik. Söylemeyi en sevdiğiniz opera eseri hangisi? 

C.F.: Şimdiye kadarki performanslarda en sevdiğim yaklaşık 17 aryayı seslendirme şansım oldu, şaşırtıcı ve sevindirici bir durum bu. La Wally’den ‘Ebben’ ve Madam Butterfly’dan ‘Un Bel Di Vedremo’yu çok seviyorum.

Grubun kuruluşundan bu yana 25 yıl geçti. Geçmişe baktığınızda Pink Martini’nin müzikal yolculuğunu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

C.F.: Aslında yola çıktığımızda sadece içimizden gelen müziği yapmak istemiştik. Özgürce müzik yapmak, keşfetmek, araştırmak, sevdiğimiz şeylerin peşinden gitmek bizi her zaman diri tutuyor, bu da işimize yansıyor. Ne mutlu ki dinleyicilerimiz ilk günden beri bizimle, sevgileri artarak devam ediyor. Yenileri ekleniyor, özellikle de gençler… İnsanlara müzik yoluyla dokunabilmek gerçekten müthiş. Dilerim daha uzun yıllar birlikte oluruz.

Bu kez Adana ve Konya sahnesindeyiz

Birçok kez Türkiye’ye geldiniz. Türkiye’de albümleri en çok satan gruplardan birisiniz. Peki Türkiye’deki dinleyicilerle aranızda oluşan bu bağı nasıl anlatırsınız?

China Forbes: Türkiye’de gerçekten çok sadık bir dinleyici kitlemiz var. Her geçen yıl da bu güzel aile genişliyor. Aile diyorum çünkü gerçekten Türkiye’de ailemizle, arkadaşlarımızlaymışız gibi hissediyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir, Bodrum, Çeşme bizim daha önce pek çok kez sahne aldığımız yerler. Bu kez daha uzaklara gideceğiz. Adana, Konya ve Bursa’da ilk kez konser vereceğiz. Ülkenin yeni yerlerini, tatlarını keşfetmek bize çok heyecan veriyor. Üstelik bizi müthiş yemeklerin beklediğini öğrendim! Türkiye’ye her gelişimizde olağanüstü bir ziyafet çekiyoruz.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN