Bu seçki kitap denizinde size kılavuz olacak

Bu seçki kitap denizinde size kılavuz olacak

Türkiye yazın dünyasının en büyük şölenine dönüşen 37’inci İstanbul Kitap Fuarı yüzlerce yeni yayın, onbinlerce eserle kitapseverlerle buluşuyor. Necip Tosun, fuarın usta ve genç yazarlarının eserleri arasından KARAR için bir seçki yaptı. Listenin bir yanında Adalet Ağağoğlu, Mustafa Kutlu, Cemal Şakar diğer yanında ise ilk öyküleriyle sahneye çıkan Elif Genç, Gülhan Tuba Çelik gibi isimler var.

NECİP TOSUN

Kitapseverlerin festivali Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı başladı. Yüzlerce yayınevinin binlerce yayının sergilendiği etkinlikte hikaye okurlarını doyurucu kitaplar bekliyor. Necip Tosun, Karar gazetesi için bir hikaye seçkisi yaptı. Aralarında Adalet Ağaoğlu da var Hüseyin Su da...

018’de hem ustalar hem de genç yazarlar öykü kitapları yayımladılar. Türk romanının önemli eserlerine imza atan Adalet Ağaoğlu, aynı zamanda öykücülüğümüzün de öncü isimlerindendir. Adalet Ağaoğlu uzun bir aradan sonra yeni bir öykü kitabı çıkardı: ‘Düşme Korkusu’ (2018). Adalet Ağaoğlu 90 yaşında ve hâlâ öyküler yazıyor. Modern öykünün nitelikli örneklerini veren Ağaoğlu, özellikle evrensel insani özelliklerin otoriter yapı tarafından ezilişini ustalıkla öyküleştirmiştir. Eserlerinde genel olarak, eleştirel, muhalif bir tutum sergileyen Ağaoğlu, Türk edebiyatında aydın ve halk arasındaki temel uçurumu en iyi fark eden ve bunu eserlerine yansıtan yazarlardan biridir. Bu anlamda aydın yüzleşmesi onun öykülerinin en önemli damarı olmuştur.

18-11/12/adalet.jpgMustafa Kutlu’nun yeni öykü kitabının adı ‘Sevincini Bulmak’ (2018). 1970’den 2018’e kadar 29 öykü kitabı yayımlayan Kutlu’nun Türk öykücülüğünde en önemli ayırt edici özelliği onun “Şark hikâyeciliği” tavrıdır. Bu yaklaşımıyla Cumhuriyet dönemi Türk öykücülüğüne yerli bir soluk ve renk getirmiş, bize ait bir ruh iklimini, kültür ve duyarlığını öykülerinde yansıtmıştır. O, öyküdeki arayışını hikmet ve ahenk olarak belirlemiştir. Hikmeti tema, ahengi de biçim anlamında kullanmıştır. Aslında bu iki kavram aynı zamanda bütün bir Şark-İslam sanatının temel yapısını oluşturur. İşte Kutlu öykü anlayışını bu zemine oturtur. Böylece gelenekle bir bağ kurup hem muhteva hem de biçim olarak gelenekle bugün arasında yaşanan kırılmanın önüne geçmek ister.

Hüseyin Su’nun yeni kitabı ise Şule yayınlarından yayımlandı ‘İç Kanama’. Üçüncü öykü kitabı ‘Aşkın Hâlleri’ni 1999’da yayınlayan Su böylece 19 yıl sonra yeni öykü kitabı yayınlamış oldu. Hüseyin Su, yitip giden güzellikleri, kaybettiğimiz manevi zenginlikleri, kuşaklar arası çatışmayı, her şeyi değiştiren/bozan “yeni”nin birey ve aile üzerindeki yıkıcı etkisini, çocukluğun saf ve temiz duygularını öyküleştirmiştir. Ailedeki çözülmeyi, çürümeyi, bu kurum içindeki annenin, babanın, çocuğun konumunu, bu kurumun çözülmesindeki rollerini ortaya koyar.

Cemal Şakar 2018’de ‘Adı Leyla Olsun’u yayımladı. Cemal Şakar, 35 yıllık yazı serüveninde, sadece öykü türünde ürün veren öykücülüğümüzün farklı, özgün seslerinden biridir. ‘Adı Leyla Olsun’da artık olgunluğun yetkin ürünlerinden birini sergiliyor. Son dönem öykücülüğümüzde dil, anlatım biçimi ve yazınsal tercihleriyle öne çıkan en önemli öykücülerden biri olan Cemal Şakar’ın son kitabı, onun öyküsüyle henüz tanışmamış olanlar için iyi bir seçenek.

Aykut Ertuğrul’un, ‘Keyfekader Kahvesi’ (2011), ‘Mümkün Öykülerin En İyisi’ (2013) ‘İki Dünyanın Ustası’ndan (2015) sonra dördüncü öykü kitabı ‘Başlangıçların Sonsuz Mutluluğu’ yayımlandı. Aykut Ertuğrul öyküde arayış içerisinde olan, deneyci, yenilikçi bir tutum sergiler. Öykülerinde özellikle postmodern edebiyatçılarda gördüğümüz düş ve gerçeğin iç içe geçişi, oyunsuluk, gizem, ironi, öykünün yazılma serüveninin hikâye edilmesi yaklaşımları baskındır. Yaşadığı zamana teslim olmak istemeyen kahramanın yolculuğu teması dördüncü kitapta da devam ederken, Aykut Ertuğrul’un arayışları da çeşitlenerek, zenginleşerek sürüyor.

Mehmet Kahraman üçüncü öykü kitabı ‘Babamı Öldüren Şeyler’de daha önceki kitaplarındaki temayı bu kitapta da aynen sergiler. Biçimsel arayışlara girmeden düz, yalın bir anlatımla, çocukluk, gençlik dönemlerine ait aile içi ilişkilere eğilir. Bahtiyar Aslan ‘Kar ve Düğüm’de, dil bilinci gelişmiş, lirik, şiirsel derinlikli yaklaşımlarıyla öykülerini oluşturur. Öyküler daha çok monologla oluşur ve içe doğru genişler. Kitabın ilk öyküsü “Leyla ve Aynada Küçük Fugue”, hayal ve gerçek karışımı bir aşk hikâyesini anlatır. Yazma biçimleri, yaratmak, hikâye oluşturmak ekseninde ilerleyen öykü, ince detaylarla derinleşir. Kitaba da adını veren öykü “Kar ve Düğüm”, yitik bir aşkın iç dökümüdür.

Yıldırım Türk, 2012’de yayınlanan ilk öykü kitabı ‘Ayrı Düşmüş Zamanlar’dan sonra ikinci kitabını çıkardı: ‘Kapıdaki Yüzler’. Türk ilk kitaptaki duyarlığı sürdürmekle birlikte, bu duyarlığı yeni kapılarla derinleştirmiş, zenginleştirmiş. Yıldırım Türk yeni öykülerinde okuma/yazmanın, dünyayı bir bilinçle kavramanın, eşref-i mahlûkat olmanın erdemlerini örnekler.

‘Düşünsene Hızır Bendim’ Elif Genç’in ilk öykü kitabı. Elif Genç daha ilk öykülerini dergilerde yayınlarken dikkatleri çekmiş bir isimdi. Özenle bir öykü dünyası inşa etme peşinde olduğu görülüyordu. Kitap toplamı içinde ne yapmak istediği daha iyi anlaşılıyor. Genç, iyi bir anlatıcı, dilin imkânlarını kavramış. Türkçeyi titizlikle kullanıyor. Olaylar yanında durumlarda da derinleşiyor. Ritmik, akışkan bir anlatımı var. Etkisiz, fazladan, dolgu bir cümle kullanmamaya çalışıyor. Her cümleyi vurucu ve etkili kılma peşinde. Atmosfer yaratıyor ve duyguları iyi aktarıyor.

Bir süredir öyküleriyle, öykü yazılarıyla takip ettiğimiz Gülhan Tuba Çelik ilk öykü kitabını yayımladı ‘Evsizler Şarkı Söyler’. Gülhan Tuba Çelik öykü dünyasını Sait Faik-Orhan Kemal-Oktay Akbal-Sabahattin Kudret Aksal-Cemil Kavukçu öyküsünün kesiştiği yerde kurar. Çelik özellikle 1950’lerde çok gözde olan sokak ve onun “küçük insan”ını anlatır.

Aynur Dilber’in ‘Az Hüzünlü Bir Yer’i iyi bir öykünün ayak seslerini verir. Israrlı olması hâlinde iyi bir öykücü olacak Aynur Dilber. Bunu özellikle kitabın ilk öyküsü ‘Üç Tek’te gösterir. Selma Aksoy Türköz, ilk kitabı ‘Ölmek İçin İyi Bir Gün Değil’de, savaşın yıkımlarını, mülteci olmanın dramını, gündelik hayatın açmazlarını, modern hayatın kıstırdığı insanları, kültürel kaosu, zaman zaman mitlerden de beslenerek, ironi, fantastik, gerçeküstü yaklaşımlarla hikâye eder. Eyüp Tosun ‘Kör Islık’ta öykülerini, ağırlıklı olarak Ankara’nın gecekondu semtlerinden (Mamak) seçtiği karakterler ve mekânlar üzerine oturtur. Modern hayatın kıyısındaki bu yoksul insanlar hayata sokulmak için bir yol yöntem bulamazlar.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN