Fantastik edebiyatın kraliçesine veda

Fantastik edebiyatın kraliçesine veda

Ünlü ABD’li bilimkurgu yazarı Ursula Le Guin 88 yaşında yaşamını yitirdi. Le Guin’e dostları “Galakside yolun açık olsun” diyerek veda etti. KARAR’a konuşan Türk yazarlar onun bilimkurguya saygınlık kazandırdığını, düşünsel hapishanelerin duvarlarını yıktığını söyledi.

IŞIL ÇALIŞKAN / İSTANBUL

Bilimkurgu ve fantezi edebiyatının en önemli yazarlarından kabul edilen Ursula Le Guin, 88 yaşında hayatını kaybetti. ABD Portland Oregon’daki evinde yaşamını yitirdiğini belirten yazarın oğlu Theo Downes-Le Guin, annesinin ölüm nedeninin henüz bilinmediğini, muhtemelen kalp krizi sonucu hayata veda ettiğini söyledi. ‘Yerdeniz’ serisi, ‘Mülksüzler’, ‘Karanlığın Sol Eli’ gibi bilimkurgu klasikleri arasında yer etmiş çok sayıda eserin yazarı Ursula Le Guin, 1929 yılında dünyaya geldi. Mitoloji ve bilimkurguya büyük bir ilgi duyan Le Guin, ilk kısa hikayesini 9 yaşındayken yazdı, 11 yaşına geldiğindeyse ilk bilimkurgu hikâyesini basılması için ‘İnanılmaz Bilimkurgu’ dergisine göndermişti. Ret mektubu alsa da yazmayı sürdürdü. İlk öyküsü 1962’de yayımlandı. Le Guin, 1969’da kaleme aldığı ‘Karanlığın Sol Eli’, 1974’te yazdığı ütopik bilimkurgu romanı ‘Mülksüzler’ adlı romanıyla bilimkurgu dünyasının iki büyük ödülü olan Hugo ve Nebula’yı aldı.

LeGuin, teknolojik gelişmelerin değil, politika, toplumbilim ve psikolojinin öne çıktığı ve alternatif toplum biçimlerinin sorgulandığı bilimkurgu yaklaşımının en önemli temsilcilerindendi. Bilimkurgu alanında uzun yıllar sonucu erkek egemenliğini kırmayı başaran yazarın eserleri arasında özellikle ‘Yerdeniz’ serisi çok beğenildi. Daha ilk romanında türün ana akım örneklerinden ayrışan Le Guin, bir yandan feminist teoriyi bilimkurgu dünyasına taşıdı, bir yandan da milyarlarca ışık yılı uzaktaki hayali gezegenler üzerinden yaşadığımız dünyanın antropolojik ve sosyo-politik incelemesini yaptı. Le Guin’in kitaplarında her ne kadar erkek kahramanlar olsa da  sorunları uzay savaşlarıyla ya da lazer silahlarıyla değil, makul düşünce, uzlaşma ve analizle çözüyordu. 20’den fazla romanının yanı sıra 100’den fazla kısa öyküsü bulunan, kitapları 40’tan fazla dile çevrilen Le Guin, bilimkurgu edebiyatını yeniden şekillendirdi, Salman Rüşdi’den Neil Gaiman’a çok sayıda isme ilham kaynağı oldu.

18-01/25/screenshot_2.jpg

ANARŞİST VE KAPİTALİST GEZEGENLER

Ursula Le Guin’e dünya çapında başarı getiren ve yazarı bilimkurgu dünyasının en önemli yazarları arasına sokan eseri 1970’te basılan romanı ‘Karanlığın Sol Eli’ydi. Dünyaya çok benzeyen Kış adlı bir gezegende geçen romanda, gezegende yaşayan herkes çift cinsiyetliydi, yılın belli dönemlerinde hormonal değişikliklere bağlı olarak erkek ya da kadın olabiliyorlardı. Bu da Kış gezegeninde cinsiyete dayalı bir üstünlük anlayışını ortadan kaldırıyordu. Le Guin yıllar sonra kitaptaki çift cinsiyet yaklaşımı için “Cinsiyeti ortadan kaldırdığımda ne olacağını görmek istedim” demişti. Le Guin, bir başka ünlü kitabı ‘Mülksüzler’de birisi anarşist, diğeri kapitalist totaliter iki gezegenin hikâyesini anlatmıştı. Bu roman, dünya edebiyatında en önemli kapitalist sistem eleştirilerinden biri olarak kabul ediliyor.Le Guin’i bilimkurgunun yanı sıra fantastik edebiyat alanında da söz sahibi bir yazar haline getiren ‘Yerdeniz’ adlı seriydi.

BİR EDEBİ İKONDU

Sevin Okyay: “Ursula K (roeber) Le Guin’i sadece bilimkurgu ve fantastik edebiyat temsilcisi saymak bir hata. Özgürlük savaşçısıydı, siyasi bir yazardı. Kanatlı Kedi dörtlemesi, çocuk kitaplarına bir örnektir. Şiir ve de deneme yazdı, çeviriler yaptı. Lao Tzu’nun Tao Te Ching’ini çok araştırarak, danışarak 45 yılda çevirdiği söylenir. Naçiz bir meslektaşı olarak hayranıyım. ‘Yerdeniz’ dizisiyle, fantastik edebiyatseverlerin hayalhanesini şekillendirmiştir. Fantastik edebiyatın zirvesindeki bu dizi ve en çarpıcı karakteri Ged, onundu. Her şey ‘Yerdeniz’ değil elbette. ‘Mülksüzler’, ‘Karanlığın Sol Eli’, ‘The Ones Who Walk Away from Omelas’ı unutmuyoruz. Kendi sanatında kadın olmanın zorluklarını aşmayı bilmişti. Irk, cinsiyet, sınıf sorunlarından kaçmayan, ayrımcılık karşıtı bir insandı. Stephen King ‘Büyüklerden biri, Ursula LeGuin, vefat etti,’ diyor. Sadece bir bilimkurgu yazarı değil, bir edebi ikondu. Galakside yolu açık olsun.’ Ona Ulusal Kitap Vakfı’nın Yaşamboyu Ödül’ünü sunan Neil Gaiman’a göre, kelimeleri hep bizimle olacak. Gaiman ‘Bazıları ruhuma yazılı,’ demiş. Onu muhteşem komik zor biri olarak özlüyorum. Yazarların en derini ve akıllısı olarak da özlüyorum.”

DÜŞÜNSEL HAPİSHANELERİN DUVARLARINI YIKMAYI ÖNERDİ

Yıldız Ramazanoğlu: “Le Guin hayal kuran biri. ‘Hayal kurduğum için insanım’ der. Devrimi satın alamazsın, devrim yapamazsın da, ancak kendin devrim olabilirsin fikriyle harekete geçmiş bir yazar. Ne zaman ki insan kendini göremeden, risk almadan, bedel ödemeden başkasının nefsini tezkiyeye yönelmiş, bir adım ileri gidememiştir. Le Guin verili yönetim ve mutluluk paketlerinden kurulu dünyaları yıkmaya yöneldi. İnsana kendisi için kurduğu düşünsel hapishanelerin duvarlarını yıkmayı önerdi. Ütopyacıydı ama ütopyalar gerçeğin ta kendisidir sınırlarımızla karşılaşma arzumuzdur. Bir yazarı sevmenin her cümlesine katılmakla ilgisi yok. Bize ilham heyecan ve cesaret veren, anlamların buyurganlığını kıran kaç yazar var ki şunun şurasında. Uzunca konuşup tartışmak istediğim yazarlardandı.”

İDEOLOJİSİNİ KURMACANIN GÜCÜYLE BİRLEŞTİRDİ

Necip Tosun: “Daha çok insan ütopyalarıyla ilgilenen Ursula K. Le Guin, başka bir dünyanın da var olabileceğini, yeni dünyalar tasarlamanın insanın temel meselesi olması gerektiğini eserlerinde gündeme getirdi. Feminizm ve ideolojik tutumunu bilim ve kurmacanın gücüyle birleştiren Ursula K. Le Guin sanatının zirvesine bir ‘anarşist ütopya’ olan ‘Mülksüzler’le ulaştı. Anarşizme en ilginç yorumlardan birini getirdi. Bilimkurgu romanlarına saygınlık kazandırdı, kullanmadan, istismar etmeden de bu türün başyapıtlarının verilebileceğini ispatladı. Fantastik yaklaşımın dünya gerçeklerini anlatmada ne denli işlevsel bir anlatım imkânı olduğunun parlak örneklerini verdi. Özellikle bilimkurguyu, fantastiği gerçekliğin yeni bir sunumu olarak gördü. Bir edebi eserde yazarın duygularını, düşüncelerini, gerçeklerini hangi dünyada kurarsa kursun, önemli olanın bütün bunları estetik bir yetkinlikle oluşturabilmesi olduğunu örnekledi. İnanç, hayal gücü ve bilimsel gelişmeler merkezinde bir varoluş ortaya koydu. Ursula K. Le Guin hayal gücüyle yaratılmış bir dünyanın, gerçek dünyadan daha hakiki olabileceğini bize gösterdi.”

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN