Her başarılı bilim insanın arkasında kırık bir kalp vardır

Her başarılı bilim insanın arkasında kırık bir kalp vardır

Andrea Barret, merceğini bilim dünyasına çalışmalarıyla yön verenlerin özel hayatlarına tuttu. Tutkulu hayatların perda arkasında yaşanan kalp kırıklıklar ve kimi zaman destansı aşkları gün yüzüne çıkardı. Yazarın Türkçeye çevrilen ‘Tabiata Giden Bütün Yollar’ kitabında bilimin ölçülebilir gerçekleri ile kalbin ölçüye gelmez sınırları kesişiyor.

Andrea Barrett, National Book Award’u kazanan ‘Tabiata Giden Bütün Yollar’ adlı öykü kitabında, bilim insanlarının aşklarını, hırslarını ve tabiatı anlama çabalarında uğradıkları hayal kırıklıklarını anlatıyor.

Andre Barrett, 1954’te Boston’da doğdu. Union College’da biyoloji öğrenimi gördü. Otuzlu yaşlarda edebiyata yönelen Barrett’in, ilk romanı olan ‘Lucid Stars’ 1988’de yayımlandı. Yazarın eserlerinde bilimi, bilim insanlarını ve bilim tarihini merkezine alan tarihsel kurgular önemli bir yere sahip. Yazarın kariyerinin dönüm noktası sayılan ‘Tabiata Giden Bütün Yollar’ yazarın beşinci kitabı.

Barrett’in ‘Ship Fever’ adlı kitabı Türkiye’deki okurlarıyla Figen Bingül’ün özgün çevirisiyle ‘Tabiata Giden Bütün Yollar’ adıyla Yüz Yayınları etiketiyle buluştu. Boston Globe, bu kitap için “Bilimin işleyişi ve mucizeleri üzerine harika öyküler... Barrett’ın öykülerindeki bilim, katı gerçekleri esneterek tuhaf, heyecan verici bir kurmacaya dönüşüyor” sözleriyle okuyucularına sesleniyor.
Barrett, National Book Award kazanan bu öykü kitabında, bilim insanlarının aşklarını, hırslarını ve tabiatı anlama çabalarında uğradıkları hayal kırıklıklarını anlatıyor. Barrett’in bu çalışması sadece aldığı ödüllerle değil, konu ve karakterleriyle de yazarın yazınında önemli bir yere sahip. Yazarın ilk dört kitabının karakterlerini birbirine bağlayan, aile ilişkilerinin ağı ve eğer varsa ortak karakterleri aracılığıyla bir tür genişletilmiş alıntıya dönüşen, daha sonraları da yoğunlaşan bir şey. Barrett, doğal dünya için bir bilim insanının büyüsüne sahiptir ancak asıl kaygısı her zaman insan karakteri ve topluluğudur. Kitaplarında da genellikle buna ağırlık vermiştir.

İlk hikâye kitabı olan ‘Tabiata Giden Bütün Yollar’da ele alınan konularda yeni arayışlar ve buluşlar için çalışırken kendi hayat hikâyesinin dışında kalan bilim insanlarına yer veriyor.

‘Tabiata Giden Bütün Yollar’ kitabında çoğunluğu 19. yüzyılda geçen 8 öykü yer alıyor. Andrea Barrett’in bu öykülerinde bilimin ölçülebilir gerçekleri ile kalbin ölçüye gelmez mıntıkaları kesişiyor. Barrret kitabında rahat ve doğal ve akıcı bir dil kullanıyor. Hikâyeyi betimleyiş tarzı ve anlatımıyla kendinizi bir anda hikâyenin içinde buluyorsunuz. Kahramanların hayatlarını okurken onlarla birlikte deney yapıyor, bir araştırma için yola çıkıyor ve hayatlarının içine girip onların iç dünyasına da yolculuk yapabiliyorsunuz. Gregor Mendel’in bezelyelerle yaptığı kalıtım deneylerinin hüzünlü öyküsü, yıllar sonra bir genç kadının ruhunu ve hayatını şekillendiriyor.

Bilimsel merak ile para kazanma hırsı arasında bocalayan bir genç adam, Darwin’in ve Wallace’ın seyahatlerinin izinden giderek kendi yolunu bulmaya çalışıyor. Canlı türlerini adlandırmak ve sınıflandırmakla geçen bir ömrün son demindeki Carl Linnaeus zihinsel bir sisin içinden geçmişin muhasebesini yapıyor. 18. yüzyılda göçebe kırlangıçların peşine düşerek bilimsel bir keşifte bulunan iki kadın, erkek egemen bilim camiasında kendilerine yer açmaya çalışıyor. Aşk acısıyla baş etmeye çalışan Kanadalı bir doktor, kıtlık yüzünden göç ettikleri Yeni Dünya’da salgın hastalıkları da taşıyan İrlandalı göçmenler için çırpınırken buluyor kendini. -EVRİM BAYKONDU

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN