Sultanları günümüzün güçlü kadınları ile buluşturdum

Sultanları günümüzün güçlü kadınları ile buluşturdum

Fatma Zeynep Çilek’in ikinci kişisel sergisi ‘Suret Defteri’ bugün açılıyor. Sekiz resim bir de enstalasyonun yer aldığı sergide günümüzün güçlü kadınlarıyla Selçuklu kadınlarının suretlerini tablolarında birleştiren Çilek, çalışmalarında destanlara ve trajedilere konu olmuş kadın yüzlerindeki duygu durumlarının peşine düştüğünü söylüyor.

ERKUT TEZERDİ / İSTANBUL

Ressam Fatma Zeynep Çilek’in yeni sergisi ‘Suret Defteri’ bugün Nişantaşı’ndaki Merkür’de sanatseverlerle buluşuyor. Çilek çalışmalarında Modern Türk kadınının kökleriyle karşılaşmasına ve Türk kadınının estetik dokunuşlarının hikâyesine odaklanırken, Selçuklu kadınını da günümüz kadını ile yan yana getiriyor. 31 Mart’a kadar görülebilecek sergi, birçoğu yakından tanınan kişilerin portreleriyle Selçuklu kadınlarının suretlerinin birleştirildiği ve dönem motiflerinin izlenebileceği bir karşılaşma.

Bu Çilek’in ikinci kişisel sergisi. Daha önce ‘Saklı Çeyiz’de, Anadolu kadınının olgunluğa geçiş simgelerinden ‘çeyiz’in modernleşme karşısında değişimini anlatan Çilek, bunu yaparken de sanat vizyonu doğrultusunda herhangi bir akıma bağlı kalmamış, metot konusunda ise ‘yenilikçi’ bir karışım uygulamıştı. Çilek bu kez, yepyeni çalışmalarıyla sanatseverlerin karşısına çıktı. Sekiz resim bir de enstelasyonun yer aldığı sergiyle ilgili Fatma Zeynep Çilek, oyuncu Nur Fettahoğlu, Çiğdem Batur, Gamze Başak Ünal gibi kendi alanlarında başarılı olan, ayakları üzerinde duran kadınların portrelerini yaptığını söylüyor. Çilek “Kadın değirmen taşı ya da buğday tanesi değildir. Su ya da yatak da değildir. Rüzgar ya da yaprak hiç değildir. Öğütmez, öğütülmez. Akıntıya katılıp sürüklenmez. Türk toplumunda kadın her zaman perdenin ya da peçenin arkasında değildi. Türk kadını deyince aklımıza gelen kurmacalarla kadının tarihteki yeri bambaşkadır. Çarşılar, pazarlar, hanlar, hamamlar, aşhaneler, hastaneler yaptırmış; konağında misafirler ağırlamıştı. Toylarda, şölenlerde ve divanlarda ağırlığı vardı. Daha da önemlisi Türk kadını kendi estetiğini kendisi tasarlamıştı. Selçuklu döneminden kalma başlıklar, çizgiler, kıyafetler bunun göstergelerinden” sözlerini kaydediyor.

18-03/03/1.jpg

Tarih boyunca ağırlığı olan, her konuda söz sahibi Türk kadınını ‘Suret Defteri’nde anlatan Çilek, modern Türk kadınını kökleriyle buluşturuyor. Çilek, böyle bir sergiyi neden hazırladığıyla ilgili “Türk kadını deyince aklımıza gelen kurmacalarla kadının tarihteki yeri bambaşkadır. Kimse kadına değer vermezken öncelikle bizim yaşadığımız topraklarda ve toplumumuzda kadına çok değer verildi. Bunu bir kez daha hatırlatmak için kadın temasını seçtim” açıklamasını yapıyor.

Türk kadınını ve estetik yapısını tanımlamasını istediğimiz Çilek “Hayatın her alanına hakim olmuş. Özellikle sanat denince esin kaynağı, bazen de sanatın ta kendisi olmuştur. En önemlisi kadın kendi estetiğini kendisi tasarlamıştır. Üzerinde taşıdığı her şeye kendi zevkini yansıtmıştır” diye konuşuyor. Sergide neden kadın yüzlerini resmettiğini sorduğumuz Çilek “Sergide eskiyle yeni yan yana geliyor. Tarih boyunca farklı destanlara ve trajedilere konu olmuş kadın yüzlerindeki duygu durumlarının peşine düşüyorum diyebilirim” yanıtını veriyor.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN