Toplumsal geçmişi halı altına süpüremeyiz

Toplumsal geçmişi halı altına süpüremeyiz

Günümüzün önemli sosyologlarından Susan Neiman yeni kitabı ‘Almanlardan Öğrenmek’te Almanya’nın Nazi geçmişiyle başa çıkışını baz alarak günümüzde yükselen aşırı sağ popülist liderleri ve ırkçılığı inceliyor. Vatan ve aile bağlarının birbirine benzediğini dile getiren Neiman ‘’Geçmiş travmalarını halının altına süpüren toplumlar günümüze adapte olamıyor’’ diyor.

Derleyen: Ayşe Lebin Katı 

Felsefe, etik ve siyaset bilimi konularını günümüz dinamikleriyle yenilikçi bir bakış getiren Susan Neiman yeni kitabında Almanya’nın nazi geçmişiyle nasıl başa çıktığını inceliyor. Dünyayı sarsan etkilerinin yanı sıra Nazizm Almanya’nın da toplumsal belleğinde derin bir travma oluşturdu. Yakın tarihi ve güncel kayıtlarıyla hala daha günümüzün en çok çalışılan vakalarından biri olan Nazi Almanya’sı aslında günümüze dair bir yol haritası çiziyor. Susan Neiman’ın Alman arkadaşları, ‘Almanlardan Öğrenmek’ kitabı üzerinde çalıştığını öğrendiklerinde bu gerçeğin farkında gibi durmuyorlardı. Neiman “Bana gülerek bu başlıkta bir şey yayımlayamayacağımı çünkü Almanlardan öğrenilecek hiçbir şey olmadığını söylediler. Onlara göre Almanlar çok az ve çok geç müdahalelerde bulundu’’ diyor. Etik profesörü Neiman, çocukluğunun bir bölümünü Amerika’nın güneyinde geçirdi. Irkçılığın ve ayrışımcılığın çok yüksek olduğu bu bölgeler, Neiman’ı Almanya’nın aksine ABD’nin neden kendi insan hakları ihlalleriyle yüzleşemediği konusunda karşılaştırmalı bir çalışma yapmaya çağırdı. Neiman şimdi Almanya’dan yola çıkarak ulusların geçmiş travmalarıyla nasıl yüzleştiğine ya da yüzleşemediğine dair saptamalarda bulunuyor. Neiman “Ne yaptıklarını ve neyi yanlış yaptıklarını inceleyerek bir yol haritası bulabileceğimizi sanmıyorum, çünkü her ülke özel. Ancak belirli konjuktürlere baktığınızda toplumsal travmaların aşılması ne denli zor aynı zamanda mümkün olduklarını görebilirsiniz. İkinci dünya savaşı sona erdiğinde, Almanya’nın suçları için pişmanlık dönemine girdiğine inanmak zor. Sonuçta, ülke nüfusunun yüzde 10’u Nazi partisinin üyesiydi. Üstelik sanılanın aksine bu insanlar eğitimsiz kişiler değil akademik derecelere sahip kişilerdi. Eğitimin ırkçı ve faşist ideolojiye dokunulmazlık sağladığını düşünmeyi seviyoruz. Ancak gerçek çok farklı’’ diyor.  

Kitabı Donald Trump ve Brexit öncesinde yazmaya başlayan Neiman yükselen faşist ve aşırı sağ eğilimlerinin geçmiş travmalarıyla yüzleşememekten kaynaklandığını söylüyor. Neiman “Örneğin İngiltere’de gördüğümüz bu durum imparatorluk için nostalji aslında. İnsanlar  imparatorluk gerçekten harika bir şeymiş ve dünyanın geri kalanına medeniyetten başka bir şey getirmemiş gibi davranıyor. İçine düştüğüüz bu trajikomik sarmaldan çıkmanın yolu her ulusun kendi geçmişiyle yüzleşmesinden geçiyor. Bunları halının altına süpüremeyiz. Bunu yaptığınız takdirde son zamanlarda pek çok ülkede gördüğümüz milliyetçilik ve ırkçılık gibi şeyler patlıyor” ifadelerini kullandı. 

Neiman kitabı yazarlen Amerika’nın güneyindeki birçok aktivist ve vatandaşla röportaj yaptı. Neiman “Bu görüşmelerden öğrendiğim en önemli şey ırkçılığın ve milliyetçiliğin farkında olmamız gerektiği. Naziler nüfusun neleri kabul edeceğini görmek için çok yavaş ve dikkatli bir şekilde gitti. ABD’deki kölelik, yasaklanmasına rağmen en az 90 yıl boyunca başka yollarla devam etti. Örneğin siyahilerin yoğun olarak çalıştığı maden ve fabrikalarda daha kolay tutuklamalar yapılabilmek için ‘şiddet suçu’ kanunu çıkarıldı. Böylelikle insanlar uzun yıllar özgürlüklerinden mahrum edildi. Günümüzde hala bu dönemlerin izleri yaşanıyor. Eğitim, yargı ve hapsedilme sistemlerindeki katı adaletsizlik, daha zayıf sağlık koşulları, ağırlıklı olarak genç siyah erkeklere yönelik polis vahşeti, beyaz Amerika’nın geçmişiyle yüzleşememesinin bir parçası. Gerçekten milletimizle olan ilişkimizin ebeveynlerimizle yetişkin bir ilişki gibi olduğunu görüyorum. Bunun farkına vararak ‘Ulusal tarihimin bu bölümleriyle gurur duyabiliyorum, dayanabilirim ve bu bölümler için üzgünüm ve bir şekilde telafi etmek için elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Benim ülkem diğerlerinden daha iyi değil. Ancak benim ve bunu özel kılıyor’ diyebilmeliyiz’’ diyor.

 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN