Ünlü haber spikeri Reha Muhtar'ın eski eşi Deniz Uğur, Reha Muhtar'ın çocuklarına şiddet uyguladığını iddia ederek Reha Muhtar'ın çocuklarına şiddet uyguladığı ses kaydını sosyal medya hesabından paylaşmıştı. Uğur, Muhtar hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Ünlü oyuncu Deniz Uğur, eski eşi ünlü haber spikeri Reha Muhtar'ın çocuklarına şiddet uyguladığını iddia etmişti. Reha Muhtar'ın kızlarına şiddet uyguladığını iddia ettiği ses kaydını sosyal medya hesabı aracılığıyla paylaşan Deniz Uğur, paylaşımında "Elim ayağım titriyor şu an! Dünyanın en iyi babası, öyle mi? Peki, herkes duysun öyleyse… Ağlayan, çığlık atan, acı çeken benim kızımın sesi." ifadelerine yer vermişti.
Bu gelişmenin ardından sosyal medya hesabı aracılığıyla açıklamalarda bulunan Reha Muhtar, kendisini savunarak kızını korumak istediğini dile getirmişti.
Kızının uyuşturucu madde kullanan bir kişiyle görüşmesine tepki gösterdiğini ifade eden Muhtar, "Benim oğlum ve kızım 7 yıl yasaklı maddelerin kullanıldığı renkli akvaryum balıklarının ısmarlandığı evde büyüdüler. Kızımın fazla dozdan uyuşturucu kullanıp hastaneye kaldırılan 'Kabal' isimli kullanıcıyla görüşmemesi için 5 dakika süre verme hakkım ve sorumluluğum yok mu baba olarak?" ifadelerini kullanmıştı.
"ÇOCUKLARIMI KORUMAK DIŞINDA HİÇBİR ŞEY UMURUMDA DEĞİL"
Ünlü oyuncu Deniz Uğur, Reha Muhtar'a açtığı dava hakkında Ömür Sabuncuoğlu'na açıklamalarda bulundu. Deniz Uğur, "Çocuğa şiddet kabul edilir bir şey değil. Çocuklarımı korumak için konuşma ve mücadele verme kararı aldım. Ne kariyerim umurumda, ne medya... Benim çocuklarımı korumak dışında hiçbir şey umurumda değil.
'HANGİ PSİKOLOG BENDEN DAHA İYİ BİLİR?'
İlk önce psikolojik şiddetle başladı. Çocukların yapmadığı şeyleri yapmaya başladığını iddia ediyordu. Eşyaları kayboluyor, bundan çocukları sorumlu tutuyor. 'Anneniz yaptırdı' diyor, beni CIA ajanı olmakla suçluyordu. Her türlü soruma karşı karşımda bir duvar vardı. Psikoloğa gidelim dediğimde 'Hangi psikolog benden daha iyi bilir?' yanıtını aldım.
Velayeti kendi rızamla bıraktım. Annelik haklarım korunacaktı. Otizmli oğlumla daha çok ilgilenebilecektim ve kanser atlatmıştım. Çocuklar küçükken hiçbir problem yoktu. Maddi vericilik konusunda hala bir sıkıntı yok. İyi bir baba görünüyor ama iyi baba olmak böyle bir şey değil.
Düşünsenize; çocuğunuz küfürlerle dolu bir evde büyüyor. Evde çalışanlar şiddet görüyor. Evdeki yaşlı dedenin hırpalandığına şahit oluyor. Herkes bunu biliyor ama 'Biri çıkıp, konuşsun dediğinde' herkes korkuyor. Gündemden düştükçe paranoya artıyor. Daha fazla sinirli olmaya başlıyor. Her anı bir olmayan birinden bahsediyoruz. Dalgalı seyir izliyor. Bazen bakıyorsunuz, ne tatlı dilli ama ayın karanlık yüzü başka. Asla düşman olmak istemezdim. Sulh içinde bunu çözmeyi ve çocuklarının babalarıyla barışmasını isterdim. Benim huzurlu bir hayatım var, çocuklarım benim yanımdayken mutlu ve huzurlu" dedi.
"TEDAVİ OLMASI ŞART"
Kızının gördüğü şiddetin tarif etmekte zorlanan Deniz Uğur, "Bacaklarında morluklar, parmak izleri ve ısırık izleri gördüm. 'Sakin ol' diyorum, 'Darp raporu alalım' diyorum, istemiyor. 'Yine baskı altına alacak' diyor, daha kötü şeyler yaşayacağından korkuyor. Daha önce şiddet gördüğü için şikayetçi olduk ama ağladı zırladı, 'Seni kaybetmek istemiyorum' diyerek, kendini affettirdi. Çocuk küçük ve iradesi kırılıyor. Tedavi olması şart. Bu tarz çoklu kişilik bozuklukları yaşayan insanlar ancak tedaviyle düzelebilir" diye konuştu.
