Siber zorbalık intihara kadar sürüklüyor

İletişim ve sosyal medya uzmanı Nurhan Demirel, siber zorbalığın intihara kadar sürüklediğini söyleyerek, "Siber zorbalık suç kapsamında değerlediriliyor" dedi.İnternet ve sosyal medya kullanımı her geçen gün artıyor. İnternet, sağladığı kolaylıkların yanı sıra bizi olumsuz durumlarla da karşı karşıya getirebiliyor. Örneğin fotoğraflarımızın altına yapılan olumsuz yorum, adınıza açılan sahte hesap, internet ortamında maruz kaldığımız tehdit veya şantaj, siber zorbalık kapsamına giriyor. Siber zorbalıktan korunma yollarıyla ilgili uzmanlar önerilerde bulundu.5 Şubat Güvenli İnternet Günü’nde İletişim ve Sosyal Medya Uzmanı Nurhan Demirel siber zorbalığı anlatarak, “İyiye kullanılabildiği gibi kötü amaçlar için de kullanılabiliyor. Siber suçlar bunlardan bir tanesi, siber zorbalık bunlardan diğeri. Ben siber zorbalık özelinde konuşmak istiyorum. Siber zorbalık internet üzerinden tehdit, şantaj, hakaret, aşağılama gibi tavırlardır. Genellikle bir kişi ya da bir grubu hedef alarak yapılan bilinçli saldırılardır. Siber zorbalık kavramı aslında ülkemizde pek bilinmiyor. Siber zorbalık davranışları tehdit, şantaj, hakaret, aşağılama, küçük düşürme gibi davranışlar aslında suç kapsamında değerlendiriliyor. Ve siber zorbalık davranışları önlenmediği takdirde bu tarz durumlar adli makamlara intikal edebiliyor. Dolayısıyla özellikle sosyal medyadaki davranışlarımıza dikkat etmeliyiz. Başkasını küçük düşürücü, psikolojisini bozucu, hayatını olumsuz etkileyen davranışlardan kaçınmamız gerekiyor” dedi.“Siber zorbalık intihara sürükleyebiliyor”Demirel, siber zorbalığın son yıllarda büyük bir artış gösterdiğini belirterek, “Siber zorbalık mağdurları intihara bile sürüklenebiliyor. İnsanların psikolojisi bozuluyor, depresyon veya panik atak yaşayabiliyorlar ve yardıma ihtiyaçları olabiliyor” diye konuştu.“Mağdurlar online destek alabilir”Siber zorbalık mağdurlarına online destek veren şikayet platformları olduğunu söyleyen Demirel, “Sosyal medya kullanım yaşının dünyada 13 olarak kabul edildiğini, fakat çocukların yaşlarını daha büyük göstererek sosyal medya platformlarını kullandıklarını belirterek, “Dünyada 8 buçuk milyondan fazla çocuğun sosyal medya hesabı kullandığı kabul ediliyor. Ve sosyal medya siteleri bu hesapları silmiyorlar. Çünkü bu rakam çok fazla bir üye kaybı demek. Çocuklarımıza internetteki olumsuz ve müstehcen içeriklerden, futbol holiganlarından veya siyasi haberlerin saldırgan içeriklerinden koruyamıyoruz” dedi.“Aileler çağı yakalamalı”İletişim ve Sosyal Medya Uzmanı Nurhan Demirel, “Aileler ne yapmalı konusunda, aileler zaten sosyal medya ve ekran bağımlısı olmuş durumda. Çok fazla saatini ekran karşısında telefon veya tablet kullanarak geçiriyorlar. Ve ailelerin çocuklarıyla arasında çok ciddi bir iletişim problemi oluşmuş durumda. Çocukların ne yaptığı, gelişimi ve nelere ihtiyaç duyduğu konusunda aileler maalesef yetersiz kalıyorlar. Çocukların gelişimlerine ayak uydurmaları, belli teknolojileri kullanırken ailelerin çocuklara eşlik etmesi gerekiyor. Son zamanlarda mavi balina gibi oyunlar var. Bu oyunların çocukların intihar etmesine de neden olabiliyor. Aileler çocuklarıyla aynı çağı yakalayamazlarsa, çocukların neler yaptıklarından haberdar olmazlarsa maalesef böyle acı tablolar da ortaya çıkabiliyor” şeklinde konuştu.“Adliyelerdeki dosya sayısında önemli bir artış var”Adliyelerde bu konulardaki dosya sayısında önemli bir artış olduğunu kaydeden Demirel, “Her gün dijital ortamda bir çok vatandaş mağdur ediliyor ve adliyelere resmi olarak şikayette bulunuluyor. Biz mağdurlara hem bilgilendirme hem de yol gösterme ve çözüm üretme noktasında yardımcı oluyoruz” dedi.

İSTANBUL/İHA