Juno’dan neler öğrendik?

İnsanoğlunun yapabildiği gelmiş geçmiş en hızlı araç olan Juno’nun Jüpiter’in yörüngesine girmesi üzerinden yaklaşık iki yıl geçti. Juno’nun gönderdiği bilimsel verileri ve fotoğrafları incelediğimizde karşımıza yeni bir Jüpiter çıkıyor. Öyle görünüyor ki güneş sistemimizin bu en büyük gezegeni ve gaz devi Jüpiter hakkında bildiğimiz her şeyi yeniden yazacağız.

18-05/20/ekran-resmi-2018-05-20-231016.png

Basket sahası büyüklüğündeki, güneş enerjisi ile çalışan Juno, 5 Ağustos 2011tarihinde uzaya fırlatıldı. Juno’nun roketi Atlas 551, sadece Juno’ya asteroid kuşağına ulaşacak kadar enerji ve hız kazandırabildi. Bu noktada Güneş’in kütle çekimi, Juno’yu iç güneş sistemine doğru geri döndürdü. Hal böyle olunca Juno’nun Jüpiter’e ulaşması imkansızdı. İşte bu noktada ilginç bir hesap devreye girdi. Juno fırlatıldıktan 2 yıl sonra Dünya yörüngesine geri getirildi ve Dünya’nın yer çekimi ile hızlandırılması planlandı. 9 Ekim 2013 tarihinde Juno, Dünya’ya 559 kilometreye kadar yaklaştırıldı. Yerçekimi etkisiyle uzay aracının Güneş’e göre saatteki hızı 126 bin kilometreden 138 bin kilometreye çıkartıldı. Juno’nun Dünya’ya göre hızı sabit kalmakla birlikte Güneş’e göre hızı saatte 12 bin kilometre artırılmış oldu. Çünkü Juno Dünya yörüngesinde değil Güneş’in yörüngesinde dolanıyordu. Dünya’ya alçak uçuş yapması Juno’ya ikinci bir roket fırlatma kadar güçlü etki yaparak, asteroid kuşağını aşıp Jüpiter’e ulaşmasını sağladı. Jüpiter’in kütle çekim alanına girmesiyle de saniyedeki hızı 30 kilometreye çıkarak insanoğlunun yapabildiği en hızlı araç oldu.

***

İsmini Roma eski imparatorlarından Jüpiter’in eşi Juno’dan alan uzay aracı, beş yıllık yolculuktan sonra, 4 Temmuz 2016’da Jüpiter’in yörüngesine yerleştirildi. O günden bugüne her 53 günde bir Jüpiter’a alçak uçuş yaparak 8 saat veri toplayıp fotoğraf çekebiliyor. Bu 8 saatlik alçak uçuştan sonra yeniden sessizliğe bürünüp Jüpiter’den yüzbinlerce km uzaklıkta dolanıp duruyor. 53 gün sonra tekrar alçak uçuş yapıyor.

18-05/20/ekran-resmi-2018-05-20-231025.png

Geçen hafta perşembe günü NASA’nın Los Angeles’ta bulunan Jet İtki Laboratuvarı’nda Juno projesinden sorumlu bilim adamı Steve Levin ile kısa bir sohbetimiz oldu. Kendisinden Juno ve Jüpiter ile alakalı merak ettiğim taze bilgiler aldım.

Juno’nun en temel görevleri arasında Dünya’dan hacim olarak 1300 kat ve kütle olarak 300 kat daha büyük olan Jüpiter’in nasıl oluştuğu, iç yapısı, atmosferi, manyetosferini araştırmak da var. Şu ana kadar Juno’dan gelen veriler ışığında 80 tane bilimsel makale yayınlandı. 100 tanesi de yayına hazırlanıyor. Her alanda yapılan ölçümler sürprizlerle dolu ve Jüpiter hakkında bildiğimiz her şeyi değiştirecek nitelikte.İlk alınan veriye göre Jüpiter’in kutupları asla ekvatoru gibi değil ve çok ilginç kasırgalar, fırtınalar var ve kasırgalar (cyclone) Dünya’daki kıtalardan daha büyük. 5 kasırga güney kutbunda, 8 kasırga kuzay kutbunda devam ediyor. Kutuplardan bakıldığında normal teleskoplarla gördüğümüz Jüpiter’den çok farklı bir gezegen gibi görülüyor.

***

Jüpiter’in manyetik alanı da çok ilginçliklerle dolu. Dünyanın manyetik alanı çekirdeğinde bulunan erimiş demirin hareket etmesi ve Dünya’nın kendi etrafında dönmesi sebebiyle oluşuyor ve Dünyamızı zararlı radyasyonlardan koruyor. Jüpiter’de ise basınç Dünya’dakine göre 2 milyon kat fazla ve bu durumda Jüpiter’de devasa boyutlardaki hidrojen gazı sıkışıp metalik hidrojen oluşturuyor. Jüpiter her 10 saatte bir kendi etrafında dönüyor. Yani Jüpiter’in bir günü 10 saat ve bu hızlı dönme ekvator bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Bu da manyetik alanın her bölgede farklı olmasını sağlıyor. Dünya’daki gibi kuzey-güney değil her bölgede farklı manyetik alan sergiliyor. Manyetik alanın yönü bazı bölgelerde gezegenin içine doğru, bazı bölgelerde dışına doğru. Bu da ilginç ve manyetik alanın çekirdekte değil yüzeyde oluştuğunu gösteriyor. Eğer manyetik alanın hareketini bilirsek Jüpiter’in derinliklerinde bulunan metalik hidrojenin hızını ve nasıl davrandığını, böylelikle Jüpiter’in iç yapısını öğrenmiş oluyoruz.

***

Aynı şekilde bulutlarda bulunan su ve amonyum miktarı da beklenenden farklılıklar gösteriyor. 350 yıldır devam eden ve teleskoplar, görebildiğimiz kırmızı kasırganın üzerinden geçen Juno, kasırganın derinliğinin 350 kilometreden daha derin olduğunu gösteriyor.

Juno görevini tamamladığında Jüpiter hakkında tamamen yeni bilimsel teoriler geliştirmek zorunda kalacağız ve bu daha başlangıç.

Yapay zeka email yazıp, resmi döküman oluşturuyor

Makinelerin randevu alması, e-posta yazması ve bizim için başka görevler yapması artık hayal değil. Teknoloji devi Google kelimeyi yazmaya başladığınızda kalan cümleyi tamamlayan bir yapay zeka uygulaması geliştirdi. Google, makine öğreniminin müthiş gücü ile desteklenen çok sayıda yeni ürün ve hizmetle veri bilimcilerine yol gösteriyor.

Geçtiğimiz haftaki Google, I / O konferansında en yeni NLP geliştirmesi olan ‘Smart Compose’u tanıttı. Yazacağınız bir sonraki kelimeleri tahmin etmek için makine öğrenimini kullanan ve buna göre cümle tamamlama önerileri sunan bir Gmail özelliği olan ‘Smart Compose’ kullanıcıların e-maillerini daha hızlı yazmasına yardımcı oluyor, böylece e-mail yazmak için vakit harcamak yerine günlük işlerinize daha fazla odaklanabileceksiniz. Üstelik yapay zeka bu görevi gramer kurallarını uygulayıp, entellektüel kelimeleri seçerek yapıyor.

Daha da ilginç olanı artık yapay zeka kendi başına dokümanlar üretip, gazete haberleri yazabiliyor. Google bu uygulamayı geliştirmek için milyarlarca metin üzerinde çalıştı ve bazı problemlerle karşılaştı. En büyük problem sistemin yavaş çalışmasıydı. Ancak bunu da CPU yerine TPU kullanarak işlemi mili saniyeler içerisinde yapabilir duruma getirdi. Normal bilgisayarların hızının yetişemediği yerde ekran kartı veya GPU’dan yararlanılıyor. Eğer işlem bununla da istenilen sürede bitmezse milyarlarca işlemi mili saniyeler içinde yapabilmek için yapay zeka uygulamalarında ‘Tensor Processing Unit’ denilen Tensör İşleme Birimi-TPU kullanılıyor.

Yapay zeka ve veri bilimi daha önce yapılamayanı yapıyor ve hızlı bir şekilde bütün iş ve özel hayatımızdaki alışkanlıklarımızı bir bir değiştiriyor. Veriler ve çalışanlar arttıkça makineler de gün geçtikçe daha da akıllanıyor.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum