Avşar: Belli düşüncelerin marjinal ve eli sopalı bekleyen küçük grupları var

KARAR Yazarları Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu olan DEVA Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Gülçin Avşar, gündemin öne çıkan başlıklarını değerlendirdi.

DEVA Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Gülçin Avşar, KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtladı. Gündemin öne çıkan başlıklarına değinen Avşar, Sezen Aksu'ya şarkı sözleri nedeniyle tepki gösterenler için, ''Türkiye'de belli düşüncelerin marjinal ve eli sopalı bekleyen küçük grupları var. Ve bu gruplar siz onların söylediklerini tekrar etmediğinizde, onların değerleri kötüye kullanmasına müsaade etmediğiniz de size sopayla saldırıyorlar'' dedi.

BELLİ DÜŞÜNCELERİN MARJİNAL VE ELİ SOPALI BEKLEYEN KÜÇÜK GRUPLARI VAR

Sanatçı Sezen Aksu 5 yıl önce çıkardığı “Şahane Bir Şey Yaşamak” şarkısındaki sözler nedeniyle günlerdir hedefte, konu üzerine konuşan Avşar, ''Türkiye'de belli düşüncelerin marjinal ve eli sopalı bekleyen küçük grupları var. Ve bu gruplar siz onların söylediklerini tekrar etmediğinizde, onların değerleri kötüye kullanmasına müsaade etmediğiniz de size sopayla saldırıyorlar. Ali Babacan'ın dün yazdığı tweet normal bir ülkede hiç olay olmaması gereken, herkesin rahatlıkla söyleyebileceği bir şey olmasına rağmen gündem oldu. Burada çarpıtılmış bir cümle var ve bu çarpıtılmış cümlenin ifade özgürlüğü olduğunu söylüyor. Dünyanın hiçbir yerinde bir sanatçıya şarkısı üzerinden linç kampanyası üretilmez. Bunu tek söyleyen Genel Başkan Sayın Babacan oldu. Herkes çekiniyor, bu kadar basit bir şeyi söylemekten çekinen siyasetçilerin olduğu yerde toplum ne yapacak. Marjinal gruplar arasında sıkışmış bir toplumla karşı karşıyayız ve burada nefes alamaya çalışıyoruz'' ifadelerini kullandı.

Avşar sözlerine şöyle devam etti:

Bugün 19 Ocak Hrant Dink'in katledilişinin 15. yılı, çok benzemiyor mu o günlere. O kadar marjinalize büyük bir şey gibi anlatmak istemiyorum ama Hrant Dink'in katledilişine giden süreçte yine aşağıdan başlayan, Agos'un önünde eylemlerle, avukatların gidip suç duyurusunda bulunmasıyla, yargılandığı davada çıkan olaylarla, televizyon programlarında tartışılmasıyla, linç edilmesiyle devam eden üstelik çarpıtılan bir sözü üzerine oldu bunlar. Ben 15 yaşındaki bir yeğenimi hafıza merkezi müzesine götürdüğümde inanamadı, nasıl böyle bir cümleden bu kadar olay olduğuna inanamadı. Bundan 10,15 yıl sonra bakanlar nasıl böyle bir cümleden Sezen Aksu ile ilgili bunlar anlaşıldı diye anlayamayacaklar. Hakaret yok herkes günlerdir benzer şarkı sözlerini paylaşılıyor. O kadar trajik bir durum ki bu bunun nereye varacağı belli değil. Ahmet Kaya bir cümle yüzünden yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. Hrant Dink çarpıtılmış bir cümlesi yüzünden yargılandı ve başına gelmeyen kalmadı, en son katledildi. Şimdi benzer bir filmi Sezen Aksu'da görüyoruz. Sezen Aksu'nun ne kadar büyük bir anlam ifade ettiğini dün Konya maçında gördük. Şarkısıyla bir klip yapmışlardı, bütün stadyum şarkıyı söylüyordu. Sezen Aksu'yu dinlememiş tek bir insan yoktur bu ülkede.''


TÜRKİYE'DE YENİ BİR ÇÖZÜM SÜRECİ MÜMKÜN MÜ?

Bugüne kadar çatışmanın sona ermesi için yapılmış pek çok girişim olduğunu belirten Avşar, ''Bildiğimiz AK Parti'de yapılmış 3 girişim var. 2013'deki çözüm sürecini olduğu gibi başlatmak doğrudur diyemiyoruz. Oradaki en baş hata hak ve özgürlükleri pazarlık konusu etmesiydi. Doğrudan vatandaşlarına kayıtsız şartsız teslim etmesi gereken hakkı örgütle silah pazarlığında kullanması büyük hataydı. Bir çatışma çözümünün olmasına ben şahsen inanıyorum. Çünkü hiç bir çatışma sonsuza kadar öldürerek bitmeyecek dünyada da örnekleri böyledir. Kürt meselesine bakışımızda bunu 3'e ayırıyoruz. Kürt vatandaşların haklarının kayıtsız şartsız iade edilmesi gerekiyor. Biz Parti kapatmalara karşı olduğumuzu söylüyoruz. Burada HDP'yi kriminalize edilmiş ve siyaseten baskı altına alınmış bir durumu var. Demokratik meşruiyetin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. 6 milyon insanın oy aldığı bir partiyi kriminalize etmenin aslında sadece teröre ve çatışmaya yarayacağını düşünüyoruz'' dedi. Avşar sözlerine şunları ekledi:

''Çatışma çözümünün kendi içinde dinamikleri var. Bunun nasıl olacağının dünyada pek çok örneği var. Türkiye yine kendi hafızasına uygun bir şekilde daha iyisini yapabilecek güçte ve toplumda da desteğini bulabiliyor. Biz çözüm sürecini konuştuğumuz zamanlarda toplumsal desteği yüzde 70'lerin üzerindeydi, AK Partinin oyları da artıyordu. Şimdiki aldığı oy oranının iki katı kadardı. Toplumsal tabanı olan bir şeydi. Şu andaki zihniyet değişikliğini gerçekleştirdikten sonra yeniden ele alınması gerekir.'


Erdoğan'ın Edirne'deki İmralı'ya hesap verecek sözlerine de değinen Avşar, ''İmralı'yla görüşmeler devam ediyor ve oradan bir açıklama çıkacak yakın zamanda diye yorumluyorum ben. Yerel seçimlerde yaptıklarını yeniden yapabilirler belki daha fazlası da olabilir. Ben açıkçası Bahçeli'nin de buna engel olacağını düşünüyorum. Vaktiyle idam cezasının kaldırılması meselesinde ittifak için nasıl davrandıysa, mektupta nasıl davrandıysa yine ittifakın geleceği için buna tamam diyebileceğini düşünüyorum'' dedi.


HALKIN BİRİNCİ GÜNDEMİ EKONOMİ


Halkın birinci gündeminin ekonomi olduğunu belirten Avşar, ''İşsizlik, zamlar, özellikle emekliler çok ağır şartlarda yaşıyorlar. Kaç defa Ali Babacan'a ceplerinden çıkarıp ödeyemedikleri faturaları gösterdiler. En yakıcı sorun ekonomi'' şeklinde konuştu.

Avşar ekonominin seçmen davranışına nasıl yansıdığı sorusuna şu cevabı verdi:

''Anketlerden ziyade sokaktaki insanın tavrına göre hareket etmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Anketler bize bir şey söylüyor ama tam da söylemiyor. Ben geçenlerde telefon anketine katıldım. Bu anketler ölçüm yapmak, tam anlamak için ideal bir şey oluşturmuyor. Bende şahsen şunu gözlemliyorum, bugünkü iktidarın kötü yönetimiyle otoriter birlikteliğiyle birlikte ekonomik dar boğazın gerçekleştiğini herkes fark ediyor fakat bunu kim çözer dediğinde yine teveccühü Erdoğan görüyor. Çünkü daha evvel bunu çözdüğüyle ilgili hafızada bir gerçekliği var. Medya ambargosuyla sadece Erdoğan'ı gören kitleler var. Doğu, Güneydoğu'da bile A Haber en çok izlenen kanallardan. Böyle bir durumda ulaşabilmek muhalefetin sesini duyurması çok zor. Biz sadece sosyal medya ile geniş kesimlere ulaşabiliyoruz. Çok az insanların farkına varabildiği bir ortamda siyaset yapabiliyoruz. Dolayısıyla AK Parti'nin yani Erdoğan'ın oylarının artması bana çok şaşırtıcı gelmiyor. Yine çözüm iradesi orda olabilir sanıyor.''


MUHALEFETİN ORTAK ADAY PROFİLİ


Muhalefetin ortak adayına da değinen Avşar, ''Belli ilkeler etrafından anlaşıldıktan sonra içeriğinin ne olduğu ambalajdan daha önemli. Kişinin ismi üzerinden tartışma yapmaktansa nasıl bir yönetim ile iş başına geleceğini söylemesi lazım. Topluma yapacaklarıyla ilgili taahhütte bulunması lazım. Erdoğan hiçbir şey söylemeden de seçime gidebilir ama bir ittifak olacaksa partiler üzerinde uzlaşacaksa aday olacak kişinin çok sıkı sıkıya taahhütte bulunması lazım. Sadece karizmatik lider dediğimiz Erdoğan'la Erdoğan gibi kavga edecek kişi değil, seçildikten sonra da demokratik değerleri taşıyabilecek ve bunları yürütebilecek biri olmalı. Tek başına karizmatik lider olması yeterli değil hatta belki kötü bile, bundan kötü dersler almış olabiliriz. Yetkileri aldıktan sonra her şey mümkün o yüzden somut net taahhütte bulunması olmadan böyle bir şeyin içinde olmayız'' dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN