Yıldıray Oğur ve Yusuf Ziya Cömerti'in sunduğu Bi'KARAR Ver'in konuğu Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya oldu. Kaya, Saadet Partisi'nin ittifak tartışmaları için "Seçim yasasını görmeden ittifak içinde olmamız doğru değil" dedi. Kaya, Erdoğan- Asiltürk görüşmesini de fırsat olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Yıldır Oğur ve Yusuf Ziya Cömert'in konuğu Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya idi. Kaya, Oğur ve Cömert'in sorularını yanıtladı. Kaya, Saadet Partisi YİP Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ün Cumhurbaşkanı Erdoğan'la olan görüşmesi hakkında konuştu. Kaya, bu görüşmeyi bir fırsat olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Saadet Partisi (SP) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün son dönemde yaptığı üst üste görüşmeler parti içinde krize neden olmuştu. Konuyla ilgili medyanın bu görüşmeleri farklı yansıttığını ve görüşmenin önceden planlanmış bir durum olmadığını vurgulayan Kaya, "Sayın Erdoğan, Oğuzhan beyle telefonla arayarak görüşme istediğini iletti. Yani önceden planlanmış bir durum yoktu. Erdoğan, bir amaçla gelmişti. Biz de bu durumu bir fırsat gibi değerlendirdik. Ama medyada farklı yansıtıldı. Her parti içerisinde farklı görüşler olur. Medya tarafından fotoğrafın o şekilde yansıtılmasından bizde rahatsız olduk" dedi.
"CUMHUR İTTİFAKI'NDAN GERİ DÖNÜŞ ALIRSAK İTTİFAK'A KATILABİLİRİZ"
Saadet Partisi'nin ittifaklar konusundaki tutumunun ne olacağı konusunda tartışmalar devam ederken Kaya, partinin eleştirdiği temel meselelerde Cumhur İttifakı'ndan geri dönüş olursa kendileriyle ittifak içerisinde olabileceklerini söyledi. Kaya, "Biz Millet İttifakı'na katılmadık. Bizzat ittifakı biz kurduk. Dolayısıyla, Cumhur İttifakı'nın Türkiye'yi götürmek istediği noktanın yanlış olduğunu düşünerek Millet İttifakı'nı kurduk. Bugün geldiğimiz noktada eleştirilerimiz aynı. Bu itiraz varken ve Cumhur İttifakı da hala var olan sistemi savunma içindeyken bizim onlara dahil olmamız kendimizi inkar etmememiz anlamına geliyor. Ama bizim bu eleştirilerimizi Cumhur İttifakı'na mensup partilerde paylaşır ve geri dönüşünü alırsak elbette onlarla ittifak için otururuz. Ama şu an seçim yasasını görmeden bir ittifak tanımı yapamayız" dedi.
"MECLİS SEÇİMİ MATEMATİKSEL OLARAK YAPIYORUZ"
Çok milletvekili çıkarmak amacıyla herhangi bir ittifakta bulunmanın doğru bir seçim olmayacağını vurgulayan Kaya Cumhur İttifakı için şunları söyledi:
"Şu an iki ittifak söz konusu. Biri Cumhurbaşkanlığı diğeri meclis seçimi. Meclis seçiminde yapacağımız ittifakın ortak bir hükümet programı olmayacağı için bu bizim için daha kolay. Çünkü bu ittifakı matematiksel olarak yapıyoruz. Ama sadece fazla milletvekili çıkaracağız diye de tasvip etmediğimiz bir hükümet modeline evet deme durumumuz yok. Sadece Milletvekili seçimini önceleyen bir ittifakın içerisinde yer alamayız. Cumhur İttifakı bugünkü haliyle devam ederse, sırf bize daha çok milletvekili verecek diye o ittifakın içinde yer alamayız"
Kaya, Cumhurbaşkanı seçiminde seçecekleri ortak adayda uzlaşmaya gidilmezse kendi adaylarıyla destek istemeye devam edeceklerini belirtti. Kaya, "Ortak seçeceğimiz Cumhurbaşkanı adayının ilk 6 ay içerisinde ekonomi ve iç meselelerle ilgili acil çözülmesi gereken konuları masaya yatırıp, milletle paylaşarak bir cumhurbaşkanlığı seçimine gideceğiz. Ama ikna edemezsek, mutlaka kendi cumhurbaşkanı adayımızla bu projeler doğrultusunda oy ve destek istemeye devam edeceğiz" dedi.
"ANKARA'DA BAŞKA KİMSE Mİ KALMADI?"
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, Ankara'da Yargıtay Yeni Hizmet Binası ve 2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni'ne katılması tepki toplamıştı. Bu durum laiklik konusunu tekrar gündeme getirdi. Kaya, konuyla alakalı, İktidarın Diyanet İşleri'ni siyasal bir figür haline getirmeye çalıştığını söyledi.
"Koca Ankara'da başka kimse mi kalmadı açılışı Diyanet İşleri Başkanı yaptı?" diyerek tepki gösteren Kaya, durumun bilinçli olarak yapıldığını vurguladı.
Kaya, "Bina açılışları gibi durumlarda dua bir ritüel. İlla cübbesini giymiş birinin orada dua etmesi dini bir zorunluluk değil. Geçmişte nasıl laiklik tartışmaları, özellikle 28 Şubat sürecine giden süreçte refah partisinin üzerine gidilip o şekiller üzerinden Türkiye'nin esas konularının konuşmaları istemediyse, iktidarda bugün ona benzer diyanet kurumuna bir rol biçiyor. Diyanet İşleri Başkanı o siyasal tartışmasının figürü haline getirilmek isteniyor. Önemli olan o binaların içinde adalet tecelli ediyor mu bunu sorgulamak gerekli" diye konuştu.
"AK PARTİ'NİN UYGULAMALARI İSLAM'A MAL EDİLMEMELİ"
AK Parti İktidarının bugüne kadar dini kurumlara çok sayıda kaynak aktardığını söyleyen Kaya, buna rağmen Diyanet İşleri Başkanı'nın yozlaşma üzerine şikayetlerinin bu sürecin başarısızlığının göstergesi olduğunu söyledi. Kaya, "AK Parti'nin dini sahaya yaptığı yatırımlara rağmen dini değerlerde meydana getirdiği yozlaşmaya rağmen toplumda bir tepki oluşuyor. Ancak AK Parti'nin yaptığı uygulamaların İslam'a mal edilmesi yanlış" dedi.
"İKTİDAR, İTTİFAK İÇİ PARTİ SINIRLAMASINA GİDEBİLİR"
Seçim yasalarının adalet kaygısı olmadığını vurgulayan Kaya, Meclis kulislerinde dönen bir söyleme de değinerek şunları söyledi:
"İktidarın, İttifak içi parti sayısına bir sınırlaması getirileceği söyleniyor. Yani bir ittifakta en fazla 2 parti ya da 3 parti yer alabilir. Bu muhalefete dönük bir hamle olacaktır. Diğer hususta, AK Parti'nin seçim çevrelerinin daraltılmış bölgelerini MHP'ye kabul ettirme gibi bir düşüncesi var. MHP'nin buna itirazı olduğunu biliyoruz."
