KHK Platformu Sözcüsü Münir Korkmaz ve Av. Levent Mazılıgüney, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu oldu. KHK Platformu'nun kuruluş sürecini, KHK'lıların mağduriyetlerini, çözüm yollarını ve DEVA Partisi'nin 'KHK mağduriyetleri eylem planı'nı değerlendirdi.
BİRGÜL TEKÇE | KARAR
KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan KHK Platformu Sözcüsü Münir Korkmaz, ''KHK'lılardan 121 kişi intihar etti. 19'una dalga geçermiş gibi ölünce görev iadesi yaptılar. AK Parti, MHP ve Vatan Partisi KHK sorunun sorumluları oldukları için onlarla asla görüşmeyeceğiz' ifadelerini kullanırken Av. Levent Mazılıgüney de ''Hukukun Üstünlüğü Endeksi sonuçlarında Türkiye sınıfta kaldı. 2021 yılında 100 üzerinden 42 puan aldık. 55'ten 42'ye inmek bizleri çok yıprattı. Milyonları mağdur etti.'' dedi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), 15 Temmuz darbe girişimi sonrası olağanüstü hal (OHAL) sürecinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin (KHK) doğurduğu mağduriyetleri gidermeyi hedefleyen eylem planını açıkladı. Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan KHK Platformu Sözcüsü Münir Korkmaz:
''Muhtemelen haberleri vardır, Altılı İttifak'ın içerisindeki bir partinin bu raporu açıklamış olması bizim için çok değerli. Bugüne kadar KHK'lılara vebalı gibi davranılırken hiç kimse tarafından muhatap alınmamışken bizim mağduriyetimizi tam olarak karşılamaz, yetmez ama ben önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Biz de KYK platformları olarak yaklaşık 30 kişi katıldık'' ifadelerini kullandı.
Korkmaz, KHK'lıların tamamının cemaatle ilişkilendirildiğini ve algının bu yönde olduğunu belirterek, ''Darbe tartışması ya da cemaat tartışması içerisine giremeyiz bu insanların hepsi cemaat gerekçesiyle ihraç edilmiş değil. Ben sadece muhalif olduğum için ihraç edildim. Ben Eğitim Sen'liyim, sosyalistim. 4.500 tane arkadaşımız var bu şekilde. Ben Adana'da öğretmendim. Bu benim 3 ihracım, 12 Eylül'de de yaşadım. 12 Eylül yargıçları bile bunlardan daha adildi. Mahkeme kararıyla 4 yıl sonra geri döndüm. Şimdi 6 yıl oldu hala komisyonda, yargıya gitme hakkım bile engelleniyor'' dedi. Korkmaz sözlerine şöyle devam etti:
''Benim hiç bir davam yok. Günleri özel seçiyorlar 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde 50 bin kişi ihraç edildi. 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı törenlerine katıldım akşam eve gittim ihraç edinmişim. Hiçbir soruşturmam yok ve bugüne kadar ne için ihraç edildiğimi bilmiyorum. Bir delil, kanıtı yok. Darbe girişimi öncesinde zaten listelerin hazırlandığının farkına vardık muhtemelen o liseliler işleme kondu.''
''KHK'lıların boşanma oranı yüzde 30. Beni öğretmenlik görevimden aldılar. 1 ay boyunca evimin yanındaki okuldan zil sesini duyunca ağladım. Çoğunluğu muhafazakar olan KHK'lılardan 121 kişi intihar etti. 19'una dalga geçermiş gibi ölünce görev iadesi yaptılar. AK Parti, MHP ve Vatan Partisi KHK sorunun sorumluları oldukları için onlarla asla görüşmeyeceğiz''
Av. Levent Mazılıgüney de ilk olarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin KHK'lılar ile ilgili çözüm önerilerini seçim programını aldığının altını çizerek, ''Bu bizim için bir kilometre taşı. Sonra Gelecek Partisi ilk defa siyasi parti programına aldı. Hep bir adım öne götürüldü. Şimdi Deva Partisi ilk defa teklif ve çözüm önerileri içeren bir eylem planı yayınladı. Çok önemli maddeler var. Beraat, takipsizlik alan adli işlemi olmayan herhangi bir ilave işleme kalmaksızın işlerine iade edilecekleri, bütün sosyal ve özlük haklarını alacaklarını ve isimlerinde fişleme listelerinden silineceği şeklinde güzel bir ibare var. Temel problemlerimizden bir tanesi yargılamalar adil değil, yargılamaların adil olmadığı en son Kaftancıoğlu kararı bunun bariz örneği'' dedi. Mazılıgüney sözlerine şunları ekledi:
''Hukukun Üstünlüğü Endeksi sonuçlarında Türkiye sınıfta kaldı. 2021 yılında 100 üzerinden 42 puan aldık. 55'ten 42'ye inmek bizleri çok yıprattı. Milyonları mağdur etti. Yargıların adil olmadığını kayıt altına alan bir eylem planıdır bu. Dolayısıyla yeniden yargılanma hakkı ve insanların yeniden yargılanacağı ve aklanma haklarının kullanmalarına izin verileceği ifade edilmiş durumda. Bunun dışında “irtibat” ve “iltisak” terimlerinin hukuki olmadığı ve hukukumuzda yer almadığı net bir şekilde ifade edilmiş durumda.''
