Ali Bayramoğlu, Hal ve Gidiş'te bu hafta Yazar Ahmet İnsel'i ağırladı. Nasyonal Kapitalizmin tanımını yapan İnsel, bu politik terimin üç modelinden bahsetti. Türkiye'nin üçüncü model içerisinde yer aldığını söyleyen İnsel, Nasyonal Kapitalizm açısından iktidarı şöyle eleştirdi: Türkiye son yıllarda Erdoğanizmin kapitalizmin kendi rasyonalitesini de bozan davranışları nedeniyle, iktisadi model olma vasfını kaybetti.
Ali Bayramoğlu, KARAR TV'nin ilgiyle takip edilen programı 'Hal ve Gidiş'te konukları ile önemli konuları ele almaya devam ediyor. Programa bu hafta Yazar Ahmet İnsel konuk oldu. Programda, Türkiye'nin ve Çin'in Nasyonal Kapitalizm içerisindeki yeri ve ABD-Çin arasındaki soğuk savaş havası ele alındı.
NASYONAL KAPİTALİZM NEDİR?
Ahmet İnsel Otoriter Nasyonal Kapitalizmin tanımını şöyle yaptı:
"Kapitalizmin en önemli özelliği olan hızlı ve etki üretimi, özel mülkiyeti ve piyasa ekonomisini korur, iktisadi ve siyasi alanda otokratik yöntemler kullanır. Nasyonal kapitalizm etkin ve hızlı karar alma adı alında kuvvetler ayrılığının ortadan kalması ve bütün gücün, yürütmenin başındaki kişinin şahsında toplanmasıdır."
“ERDOĞANİZM KAPİTALİZMİN RASYONALİTESİNİ BOZDU”
Türkiye'yi Nasyonal Kapitalist sistemin içerisinde üçüncü model olarak tanımlayan İnsel, şöyle konuştu:
"Türkiye son yıllarda Erdoğanizmin kapitalizmin kendi rasyonalitesini de bozan davranışları nedeniyle, iktisadi model olma vasfını kaybetti. Türkiye'de Kapitalizmin rasyonalitesini bozan en önemli güç, iktidarın kendisi."
NASYONAL KAPİTALİZMİN ÇİN MODELİ
İnsel, Çin'in Otoriter Nasyonal Kapitalist sistem içerinde, birinci model olduğunu vurgulayarak şunları anlattı:
"Çin tek parti diktatörü olan bir ülke. İktisadi ve siyasi anlamda bambaşka bir güce sahip. Zamanla tek parti diktatörlüğünden şahıs diktatörlüğüne evrildi. Çin kapitalist bir ülke, özel mülkiyet çok önemli ve Konfüçyüs dini üzerinden oluşan bir milliyetçiliğe sahip. Çin ilerde çok partili rejime geçeceğiz demiyor, Çin için en önemli olan şey tek parti yönetiminin koşullarının yeniden üretilmesi. Bu model kapalı rejim olduğu için iktidar kendi etrafında, kendisine bağımlı iktisadi özel güç barındırıyor. Bu örnek ahbap-çavuş kapitalizminin önemli örneklerinden gösteriliyor ve Çin'de çok büyük bir yolsuzluk mevcut.
(Merkezi iktidarın üretim faktörlerine müdahalesi) Bu ülkedeki sendikalar devlet ve parti kontrolünde olan sendikalar. Çok alt seviyede sosyal mücadeleler var ama bunların hepsi yerel. Ülkenin sürekliliğinden ziyade, Çin Komünist Partisi'nin iktidarı için yapılması gereken her şey Çin için iyidir fikri hakim. Çin'de borçlandırma siyaseti var ve bu durum çok vahim."
Ele alınan diğer başlıklar şöyle:
Ahmet İnsel: "Rusya'nın GSMH'sı İtalya'nın dörtte üçü. Çin'inki ise 2030'da Amerika'yı geçecek.
Bütün Otoriter Nasyonal Kapitalist ülkelerden beyin göçü var.
Çin koskoca bir dünya. ABD'de ise Trump'ın hızlandırdığı bir kapitalist milliyetçilik yükselmeye başlıyor, Joe Biden da bunu devam ettirecek gibi gözüküyor.
(ABD-Çin arasında soğuk savaş var mı?) ABD-Çin arasında, askeri çatışma riski şimdilik yok. Teknoloji çatışması ve iktisadi çatışma olacak."
