Karar yazarı ve Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir, BDDK'nın kararının ne anlama geldiğini piyasalara ve ekonomiye etkisini KARAR TV'ye değerlendirdi.
Karar yazarı ve Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun, 15 milyon TL’den fazla nakit döviz varlığı bulunan firmalara, bunun toplam aktiflerin veya bir yıllık satış gelirlerinin yüzde 10’unu aşması durumunda ticari TL kredi vermeyi yasaklamasına ilişkin, ''Ana politika eksenimiz şu anda yanlış dolayısıyla ana politika ekseninde ki yanlışlıklardan kaynaklanan eksiklikleri yamalarla çözmeye çalışmak bize kalıcı bir çözüm sunmuyor ve maalesef ki ekonomideki kırılganlıkları arttırmaya devam ediyor'' dedi.
BDDK, Cuma günü TL ticari kredilere ilişkin yeni koşullar açıkladı. Döviz varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL'yi aşmayan şirketlere kredi kullanım durumunda döviz varlıklarını 15 milyon TL üzerine çıkarmama şartı getirilmişti. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Demir,
''Burada piyasaya daha fazla müdahale eden, yaşadığımız ana aksaklıkları yamalarla sorun çıktığında çözmeye çalışan bir ekonomi politikası anlayışı var. Asıl olması gereken şu Türkiye'de eğer ticari krediler ya da faiz oranları enflasyonun çok altında kaldıysa bizim gibi parası olmayan, sermaye birikimi olmayan insanlar bundan hasar görüyor ya da tasarrufu olan insanlar bundan zarar görüyor. Bir de ters tarafta enflasyona göre düşük faizle kredi kullanan ve enflasyonu yüksek seyretmesi halinde ilerleyen yıllarda paranın değer kaybetmesinden ötürü kredi ödenmelerinin çok düşük rakamlara gelecek bir yapı oluşmuş oldu'' dedi. Demir doğabilecek aksaklıklara vurgu yaptı:
''Yani birinci aksaklık enflasyon ve faiz arasındaki açığının artmış olması, bunu kapatmadığımız sürece burada çıkacak fırsatlardan şirketler, bireyler yararlanmaya çalışacaklar. Aslında o fırsatı ortadan kaldıracak ekonomi politikası dönmek gerekiyor.
İki önümüzdeki bu dönemde bu kararın sonucunda şöyle bir sorunla karşı karşıya geliriz, ithalat ödemesi ya da dış borç ödemesi yapacak olan bu tür büyük firmalar ya da orta boylu firmalar çok yüksek kurdan bu şirketler çok ciddi zarar yazacaklar. Önümüzdeki dönemlerde hiç ummadığımız şekilde bu şirketler küçülmeye, daralmaya gidebilirler. Bir işsizlik sorunu büyür hale gelebilir. Bütün bunları dikkate almak gerek, ana politika eksenimiz şu anda yanlış dolayısıyla o ana politika ekseninde ki yanlışlıklardan kaynaklanan eksiklikleri yamalarla çözmeye çalışmak bize kalıcı bir çözüm sunmuyor ve maalesef ki ekonomideki kırılganlıkları'' arttırmaya devam ediyor.
