Tatlıoğlu: Biz yeni tek adam kim olacak seçimi yapmıyoruz

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu KARAR TV'de Yıldıray Oğur ve Elif Çakır'ın konuğu oldu. İktidarın ekonomi politikalarından muhalefetin Cumhurbaşkanı adayına kadar bir çok konuyu değerlendiren Tatlıoğlu, ''Biz yeni tek adam kim olacak seçimi yapmıyoruz. Artık devleti sözün değil kuralların ve kurumların üzerine oturtacağız'' ifadelerini kullandı.

BİRGÜL TEKÇE | KARAR

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu KARAR TV'de Yıldıray Oğur ve Elif Çakır'ın sorularını yanıtladı. Millet İttifakı′nın adayı kim olacak? sorusuna cevap veren Tatlıoğlu, ''Bir protokol olacak ve o protokolde Cumhurbaşkanı adayı tanımı ve yol haritası olacak aksi taktirde olmaz. Biz yeni tek adam kim olacak seçimi yapmıyoruz. Artık devleti sözün değil kuralların ve kurumların üzerine oturtacağız'' dedi.


İHRACAT REKORU MU ENFLASYON REKORU MU?

Gazeteler ikiye bölünmüş durumda iktidara yakın gazetelerde ihracatta rekor manşeti, muhalif gazetelerde enflasyonda rekor manşeti var. Her ikisinin de doğru olduğunu belirten Tatlıoğlu, nedenlerini anlatarak ''İhracatın artışı pandemi sürecinin Türkiye'ye yönelik olumlu etkilisidir. Özellikle Amerika Avrupa ekseninde lojistikteki problemler tıkanmalar nedeniyle Amerika ekseninde kısmen Çin Amerika ekseninden dolayı bir artış var. Hatta Türkiye'nin Orta Doğu bölgesel dış politikasının da ilişkileri tarihi kodlarına uygun olsaydı, 31 milyar dolar daha fazla olması gerekiyordu. 251 milyar dolar olması gerekirdi. Sanayi kullanım kapasitesi yüzde 86'ya gelmiş bu maksimuma yakın bir kapasitedir. Bu pandeminin getirdiği bir süreç bunu kalıcı kılmak gerekiyor'' dedi.

Tatlıoğlu sözlerine şöyle devam etti:


''Öte yandan enflasyon da doğru, 2002'de 29.7 olan enflasyon TÜİK'e rağmen 36.08 hiçbir şey yüzde 50'nin altında zamlanmamış. Dolar kuru yıl sonu itibariyle yüzde 78 artmış bunun geçirgenliği var. Fiyatlara baktığımızda çok yüksek olduğunu görüyoruz. Enag'ın enflasyon çalışmasını ise yüzde 82 olarak görüyoruz. Üretici fiyat endeksine baktığımızda yüzde 79 tam da doların bir yıllık artışıyla örtüşüyor.''

MODEL ÖLDÜ YAŞASIN LİMİTSİZ FAİZ


Türkiye ekonomisin geldiği noktayı özetleyen Tatlıoğlu, ''6 Eylül 2021'de Erdoğan Türkiye'nin karşısına orta vadeli bir planla çıktı. Dedi ki, Ey Türkiye elimizde 2022-2024 planı var kararlıyız ve bunu gerçekleştireceğiz. Büyüme rakamıyla, dolar kuru 2024'te 10.30 lira olacak. Bunu tek kişilik hükümetin, yürütmenin başı söylüyor. Kamu için emredici, özel sektör için yol gösterici bir tarzda buna uyuyorsunuz ve hesabınızı buna göre yapıyorsunuz. 18 Kasım'a geliyorsunuz yani 2 buçuk ay sonra dolar 8.20'den 10 lira geçiyor. Bu sefer aynı Erdoğan çıkıp biz ne yaptığımızı biliyoruz bu sefer, yüksek kur düşük faiz, kurda da bir limit yok diyor. Ne oldu plan öldü yaşasın yeni model geldi. Bir ay sonra da model öldü yaşasın limitsiz faize geçildi. 3 buçuk ayda bu kadar beceriksizlik büyük beceri. Türkiye'de tam sisin bastığı bir dönem yaşıyoruz. Ekonomide aslolan öngörüdür'' şeklinde konuştu

Tatlıoğlu sözlerine şunları ekledi:

''Dolara endeksli mevduat sistemine biz limitsiz faiz diyoruz. Bu ayağı çatlamış futbolcuyu morfinle tekrar sahaya sürmektir, bu ayak kırılır. 20-29 Aralık rakamlarına bakalım gerçek kişilerin döviz mevduatları 663 milyon dolar artmış, döviz mevduat hesaplarında bir çözülme yok. Tersine insanlar TL mevduatlarını da dolara bağladılar. Türkiye'de bir yapısal tıkanma var ve ekonomik kriz bunların ayaklarından biri. Yapısal reformlar sürecini kapsayan bir değişim politikalarına ihtiyacı var. Devlet TL'yi tedavülden çıkarıyor. Alımlarını dolarla yapıyor. Bu yıl ki bütçesi kadar kamu özel iş birliği ihalelerini dolarla yapıyor. İç borçlanmayı dolarla yapıyor. En son mevduatı dolarla yapıyor. TL tedavülden bizzat devlet sürgün ediyor, dolarize ediyor.''

TÜRKİYE'DE YAPISAL TIKANMA VAR

Türkiye'de her alanda bir tıkanmanın varlığından söz eden Tatlıoğlu, ''Türkiye'de bugün ekonomi konuşuyoruz ama temel sorun ekonomi değil. Ekonomiyi de içine alan bir yapısal tıkanma var. Türkiye'de, yargı, diplomasi, eğitim, bürokrasi, liyakat, ekonomi tıkanmış durumda. Bugün Türkiye'de bir devlet krizi yaşıyor. Bu ülkede yarına dair öngörüsü olmayan bir siyaset koşuluyor. Bu devlet krizinin çözümü için bir siyasal iklim değişikliği gerekiyor. Biz talibiz biz olalım, milletimiz kime karar verirse bundan sonraki iktidar sahipleri çok ciddi bir değişim programına çalışmak zorundalar. Çok ciddi bir tahribat var. Bunu da çözmek siyasetin görevidir. Bugün ki bu sistem kurumları ve kuralları ezen devleti ezen bir durumda'' dedi.

MERKEZ BANKASI'NIN BİLANÇOSU NASIL KARA DÖNDÜ?


Gündeme gelen Merkez Bankası'nın bilanço zararı nasıl kâra döndü? sorusuna da cevap veren Tatlıoğlu,''29 Aralık'ta Merkez Bankası bilançosunda 70 milyar liralık bir zarar var. 130 milyarlık bir kalem yazılmış ve 60 milyar liralık Kâra geçilmiş. Burada mantık yok. Zarar sürecini Merkez Bankası bilançosunun dışına taşırmışlar bunu ayrı takip edeceklermiş. Bunun amacı 60 milyar lira basıp hazineye para vermek. Bu kar yıl sonundan önce olmalı ki Merkez Bankası'nın yönetim kurulu kararı ile hazine transfer edilsin, bu da para basılıp verilecek. Böyle bir uygulama tarihte kimsenin aklına gelmez'' ifadelerini kullandı.

Tatlıoğlu sözlerine şunları ekledi:

''Bana göre son çeyrek yüzyılın en önemli ekonomik olayı Merkez Bankası'nın özerkleşmesi ve itibar kazanmasıydı. Partili Cumhurbaşkanlığı ile Merkez Başkanlığı mevsimlik oldu. 2018'den beri 4. başkanı değişti. Merkez Bankası Topu dairesine döndü. Kurumların ve kuralların kalmadığı, liyakat çizgisin çok düştüğü bir dönemdeyiz. Devlette tahribatın sınır tanımadığı sert bir seçim sürecindeyiz.''

HAZİNE BAKANI MEVDUATTA 84,05 MİLYAR LİRA OLDU

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin ''Dövize Endeksli Mevduat gibi yeni sistemler hazırladık, şu an mevduatta 84,05 milyar lira bulunuyor'' açıklamasını da değerlendiren Tatlıoğlu,

''Türkiye'nin 140 milyar dolar döviz mevduat hesabı var. Son 5 yılda artmış. Sayın Erdoğan bozdurun dedikçe neden artıyor. Çünkü Erdoğan'nın ve damadının dediği hiç bir şey çıkmadı. Bu 240 milyar doları buldu çünkü güven bitti. Bu karar uygulama 20 Aralık'ta çıktı. Bu hazırlanmış bir plan bile değil. Şimdi 9 günlük uygulamaya baktığımızda gerçek kişilerin döviz mevduatının 663 milyon dolar arttığını görüyoruz. Burada bir çözülme yok. Dolar duruyor, vadeli TL mevduat hesapları dövize bağlanıyor. TL'nin değerini daha da düşürüyorlar. Ekonominin büyük bir kısmını dolarize etmiş olduk. Ekonomi güvenle yönetilir. Merkez Bankası 128 milyar dolar sattı, mali seçimleri kazanamadı. Şimdi gelecek mevduatı da dolara bağlıyoruz, doları kefil kılıp enflasyonun düşmesini bekliyoruz'' dedi

MUHALEFETTE ADAY BELİRLEME SÜRECİ

Muhalefetin adayının kim olacağının sık sık gündeme getirilmesinin bilinçli olduğunu dile getiren Tatlıoğlu, ''Türkiye'de pazar seçim olur pazartesi günü bakanların seçimi ve koordinasyonu görevi verir. Hem devlete vaziyet eder denetler hem de devleti millete karşı içerde ve dışarda temsil eder. Bizde buna uygun bir tarihi geleneğe sahibiz. Gruplar oluşturuluyor İmamoğlu'cular Yavaş'cılar gibi bu bilerek yapılıyor. Bundan kaçılması gerektiğini söylüyoruz. Tüm başkanlar Millet İttifakı'nın bir değeri bir bütünlük içinde seçime gidilmeli. Bu gruplaşmalar bilerek planlı bir şekilde yapılıyor. Çok kaliteli 3 anket yaparsınız ve bu anketler size aşağı yukarı sonuçları verir'' dedi. Tatlıoğlu sözlerine şöyle devam etti:

''Millet İttifakı'nın Cumhur İttifakından farkı toplumun daha geniş alanını kapsayan bir ittifak olmasıdır. Değişim umudunu besleyen bir tutumu temsil ediyoruz. Millet İttifakı 24 Haziranda başladı o gün ki ittifakın arzu edicisi sayın Kılıçdaroğlu'dur. 17 millet vekili kazancı oldu. Yerel seçimlerde ittifakın mimarı ve kurucusu sayın Akşener'dir. Yine oturup konuşuldu ve inandığı için yürüttü. 24 Haziran'da başlayan ittifak, iktidarı mecliste tek başına olmaktan çıkardı. Yerellerde Türkiye'nin metropollerinden iktidarı tasfiye etti. Biz iki farklı partiyiz ama olması gereken de bu ortak amacımız hukuku ve demokratik alanı açmak. Bir millet ittifakı mutfağı oluştu.''

YENİ ''TEK ADAM'' KİM OLACAK SEÇMİYORUZ

''Millet İttifakı'nın adayını sürekli gündeme getirmek sorunları perdelemek ve bunun üzerinden tartışma yaratmaktır. Bakarsak 6 ay içinde seçim olmazsa esas Cumhur İttifakı'nın adaylığı üzerinde tartışma olur. Bizde ki tipoloji belli. Bir protokol olacak ve o protokolde Cumhurbaşkanı adayı tanımı ve yol haritası olacak aksi taktirde olmaz. Biz yeni tek adam kim olacak seçimi yapmıyoruz. Artık devleti sözün değil kuralların ve kurumların üzerine oturtacağız. Partili bir Cumhurbaşkanı, tek adam sistemiyle devam mı parlamenter sisteme geçiş mi? Arasında bir tercih olacaktır. Bizim adayımız kazanırsa biz parlamenter sistemi yürürlüğü koyup hukuki süreci başlatacağız.''

ERDOĞANA VERİLENİN YARISINI BULSAYDIK İKTİDARDIK

Medyada yeterince yer bulamadıklarını belirten Tatlıoğlu, ''14 Ağustos 2021'de Tayyip Erdoğan Bilkent'te AK Parti'yi kurdu. Konuşması bitti 4 farklı kanalda canlı yayına katıldı. Arkasından Bülent Arınç, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener katıldı. Biz de 25 ekim 2017'de partiyi kurduk. Genel Başkanımız da parti kurulduktan 5 ay sonra fotoğrafını yayınlayabildi. Eğer Tayyip Erdoğan'a Türkiye'nin verdiklerinin yarısını biz parti kurduğumuzda bulsaydık samimiyetle söylüyorum şuan iktidardık. Ben akşam televizyonlarda AK Partili vekillerle, bakanlarla bu meseleleri konuşmak istiyorum, millet bizi tartsın istiyorum. Amerikan seçimlerinde Trump ve Biden aynı soruları cevaplamak için 3 kez kamuoyunun önüne geldi. Şimdi kanallarda listeler, karşımızda partili siyasetçi gazeteciler var. Durum bu, bir Berlin Duvarı var toplum ile siyasetçiler arasında'' dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN