Kendi arama motorumuzu üretmeliyiz

https://myactivity.google.com/myactivity adresine bir göz atın. Google’ın yaptığınız tüm aramaları, tıkladığınız tüm linkleri, seyrettiğiniz tüm videoları, fiziksel olarak bulunduğunuz tüm mekanları nasıl “hatırladığını” göreceksiniz.

Şimdi bu verinin sizi takip edip hakkınızda bilgi toplayan birisinin elinde olduğunu düşünün. Aradığınız ilaçlardan hastalıklarınızı, araştırdığınız konulardan ilgi alanlarınızı, merak ettiğiniz skorlardan tuttuğunuz takımı, takip ettiğiniz haber sitelerinden, tıkladığınız başlıklardan kime oy vereceğinizi, seçtiğiniz anahtar kelimelerden cinsel eğilimlerinizi, korkularınızı, gizli zevklerinizi, herkesten sakladığınız bağımlılıklarınızı öğrenmek işten bile sayılmaz.

Sadece arama yaparken bile ne kadar mahrem bilgilerimizi ifşa ediyoruz görüyorsunuz değil mi?

O halde tespit edelim: Arama motorları en önemli kişisel veri toplama araçlarındandır.
Bu bilgileri toplamak için milyarlarca dolar yatırım yapan, devasa veri merkezleri kuran, sayısız sunucu ve depolama birimini kurup idame ettirmek üzere on binlerce mühendis istihdam eden, elektriğe, internet bağlantılarına para döken Google, en temel hizmeti olan “arama” için tek kuruş para talep etmiyor. Çünkü arama sırasında Google’a teslim ettiğimiz kişisel bilgilerimizin işlenmesi ve satışı o dev masrafları karşılamakta, hatta Google’a büyük kârlar kazandırıyor.

Arama motorları üzerinden yürütülen operasyonlar siber sömürgeciliğin ana keşif kolu sayılmalıdır.

Bu tehdidi kavrayarak siber sömürgecilikle savaşma kararı alan Çin, Google, Yahoo ve DuckDuckGo arama motorlarını tamamen yasaklamış durumda. İlginç şekilde Microsoft’un Bing arama motoru Çin’de kullanılıyor ama bunun sebebinin Microsoft’un Çin hükumeti ile sınırsız iş birliği olduğu söyleniyor. Microsoft, sunucularını Çin’de tutuyor ve sağladığı tüm servislerin Çin hükumeti yetkililerince sürekli izlenmesine hatta sansür edilmesine müsaade ediyor.

Çinliler milli arama motorları Baidu’yu, Ruslar da kendi arama motorları Yandex’i kullanıyorlar. Biz ise ne yazık ki Google’ın insafına bırakılmış vaziyetteyiz.

Hiçbir global arama motoru firmasının veri merkezi fiziksel olarak ülkemizde bulunmuyor. Bu konuda maalesef hâlâ yabancı firmaları zorlayacak bir irade, bir yasal düzenleme söz konusu değil. Yaptığımız her arama, sınırlarımız dışında bir yerlerde kaydediliyor.

Halbuki Türkiye sadece büyük bir pazar oluşunu bile koz olarak kullanabilir. Veri merkezlerini fiziksel olarak ülkemize kurmayan, gerekli şeffaflığı sağlayamayan, kişisel verileri kanunlarımıza uygun şekilde işlemeyi reddeden firmaların faaliyetlerini sürdürmelerine izin verilmemelidir. Kişisel verilerimizin yurt dışına çıkartılması, satılması ancak bu şekilde kontrol altına alınabilir.

Tabi tüm bunlar palyatif tedbirler. Yasaklar asla çözüm değil. Bizim derhal kendi arama motoru alternatifimizi geliştirmemiz gerekiyor.

“Unutulma hakkı” başta olmak üzere dijital haklarımıza, mahremiyetimize saygılı, casusluk yapmayan, kişisel verilerimizi satılacak mal gibi görmeyen “temiz” bir alternatif lazım.

Bunun için yöneleceğimiz doğru istikamet ise yine açık kaynak kodlu, “özgür” yazılımlar.

Sıfırdan başlasak yıllar sürecek ve milyarlarca dolara mal olacak ar-ge aşamasını atlayıp hadoop, elasticsearch gibi açık kaynak kodlu yazılım altyapıları kullanabiliriz.
Bir arama motorunu beslemek için “web crawler” adı verilen yazılımsal robotların, bir an olsun durmadan tüm internet sitelerindeki her sayfayı tarayarak bilgi toplamaları gerekiyor. Sonra bu bilgilerin, indekslenerek dev veri depolarına kaydedilmesi söz konusu. Burada kaydedilen veri işte tam olarak herkesin ağzında sakız haline gelmiş durumdaki Big Data (büyük veri) kavramına tekabül ediyor. O cesamette veriyi toplamak, saklamak ve işlemek için ciddi altyapı yatırımlarına ihtiyaç var.

Altyapı masraflarını, -siber sömürgeciler gibi- insanları köleleştirecek bilgileri alıp satarak karşılamamız söz konusu olmayacağına göre bu işin finansmanı konusunda kafa yormamız gerekiyor.

YORUMLAR (20)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
20 Yorum