Kim hain!

Bugün ülkemizde sorun söylemek çok ama çok zorlaştı. Her gün kimin göz altına alındığı ya da kimin tutuklandığı nerede ise sayı ile ifade ediliyor. İnfaz yasası Meclise geldi ama çıkacakların yeri şimdiden dolduruluyor gibi.

Covid 19 nedeniyle kaç uyarıcı manşet yaptık hatırlamıyorum bile.

KARAR arşiv ortada...

Ama en aciliyet gerektiren konulardan biri de arındırılmış hastaneydi. Yani Covid 19 hastaları için özel olarak ayrılmış hastane...

25 Mart günü KARAR Gazetesi manşet haberiydi. “Çözüm İzole Hastane” başlığı ile vermiştik.

Aynı hastanede doğum için gelen hasta ile Covid 19 hastaları aynı yere geliyor örneğinde olduğu gibi bulaştırma riski hesap edilmeliydi.

Ayrıca sağlık çalışanlarına bakın. Neden bu kadar çok sağlık çalışanına bulaşıyor? Koruyucu önlemler ve ekipmanlarda mı sıkıntı var?
Sağlık çalışanlarının daha sıkı korunması gerekiyor. Bunu kaybettiklerimiz ve yoğun bakıma giren sağlık çalışanlarımızdan çıkartarak söylüyorum.

İtalya’ya İspanya’ya yardım gönderiyorsak, demek ki malzeme sıkıntımız yok. O zaman organizasyon sıkıntımız var demektir.
Not: Salgınla mücadelede kaybettiğimiz sağlık çalışanlarının şehit ilan edilmesi gerekiyor. Yakınlarının da şehit yakını olarak devletten haklarının olması gerektiğini söylüyorum.

***

Dün ve geçen hafta dikkat çektiğim meseleye yeniden döneceğim: Türkiye üretim gücü ve yeteneği çok yüksek bir ülkedir.
Hani un yağ şeker var ama helva yapamıyoruz diyorum ya, işte o mesele.

Salgın hastalıkla mücadelede malzeme sıkıntısı en az çeken ülke olabiliriz. Çünkü üretim yeteneğimiz çok yüksek.
Önceki gün ABD’de bir arkadaşım ile görüştüğümde şunu anlattı: “Trump burada solunum cihazı üretimi için bastırıyor ama firmalar bizdeki sayı için 1 milyar dolardan aşağı olmaz diyor” dedi. “Türkiye’de ise Arçelik o kadar solunum cihazını hibe edeceğini açıklamış” diye ekledi.
Çok haklı.

Türkiye’de daha uygun maliyetle hemen üretime dönebiliyoruz. Bakınız bu konuda Selçuk Bayraktar’ın da önceliğinde de üretim başlıyor.
Çok ama çok önemli.
Şimdi bir başka gelişmeye, pardon engele bakalım.

Konya’da solunum cihazı üretimi için farklı uzmanlıklar gerektiren alanlarda, 7 firma hemen bir araya gelerek üretim yapmak istiyor. Hatta onlar da ilk etapta önemli bir miktarı hibe vermek için üretmeye niyetleniyorlar.
Tabii ki önlerine bürokrasi çıkıyor.

Ruhsat olmadan üretim olmaz. Ama ruhsat için de en az 6 ay gerekiyor. O zaman ne olacak?
Mesela ruhsatı alınmış cihazlardan “tersine mühendislik” ile üretim yapılabilir. Yani yapılmış mühendislik üzerinden giderek yeniden üretim...
Ama olmuyor.

Mart başında başlayan süreç hala bürokraside...
Umarım bir çözüm bulunur ve üretim kabiliyetimiz bu salgın günlerinde topluma umut verir.

Sayın Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ve/veya Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank bu sorunu çözebilir düşüncesindeyim.

Ya da firmalar üretim izin almadan üretimlerini yapsınlar ve solunum cihazlarını hastanelerin önlerine bıraksınlar.
Daha ne diyelim.

***

Bakınız sorun söylemek teşhistir. Yani sorunları dile getirmek sorunların tespitine yarar. Sorun söylenmez ise teşhis konulamaz ve çözüme gidilemez.

Teşhis tedavinin yarısıdır. Sağlıkçılar böyle söyler.
Sorunların dile getirilmesini ve sorunların ortaya çıkmasını engellersek daha büyük sorunlar karşılaşırız.

Rusya’da durumun açıklanandan daha ciddi olduğunu söyleyen Tabipler Birliği Başkanı gözaltına alınmış.
Acaba otoriter yöntemlerle covid 19 yok edilebilir mi? Trump bile son günlerde mikrofonu yönlendirici kurul başkanına bıraktı.

Umarım doğru yöntemleri hep beraber uygulamaya geçiririz.

YORUMLAR (56)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
56 Yorum