Kitap Defteri’ne dair

Kitap Defteri’ne dair

Önce Kitap Rize’nin örnek gösterilebilecek nitelikte ve tek kitapevi, Mavi Yeşil de onun edebiyat dergisi. Bir şehrin kültürüne damgasını vuran iki odak el ele vermiş, bize Kitap Defteri’ni kazandırmış. Kendine özgü bir içerik ve bu içeriğin yayın kurulu ağırlıklı yazarları derginin varoluşunu sağlamış. Sanırım, kadronun ortak özelliği Rize’de yaşıyor olmaları. Tabir caizse, ‘yerinden yönetim’ modeli diyebiliriz.

Kültürümüzün temel taşıyıcılarından olan kitap yayıncılığımız, içinde bulunduğumuz yüzyılda nicelik ve nitelik olarak bir hayli gelişme gösterdi. İstatistiklere göre kitap okumada zaaf içinde olmamıza rağmen, yayınevi ve basılan kitap sayısı her geçen gün artmakta. Buna bağlı olarak kitap tanıtımında ve sunumunda da bir açılımdan söz edebiliriz. Kimi gazeteler kitap ekleri veriyor, basılı ve internet ortamında kitap dergileri yayımlanıyor, kitap fuarları düzenleniyor, görkemli kitapevleri açılıyor, sayıları artan kütüphanelerin yanı sıra, bir zamanlar yaygın olan kıraathanelerin ihyası seçim vaatleri arasına girebiliyor. Böylelikle kitap, kültürel gelişmemize önemli bir boyut kazandırıyor. Kitap dergiciliğimize son olarak Önce Kitap Yayınları Kitap Kültürü Dergisi olarak Kitap Defteri eklendi. Rize’de yayımlanan ve bir ‘taşra dergisi’ olarak 100. sayının üzerine çıkabilen nadir dergilerden Mavi Yeşil’in eki olarak Mayıs ayında okura sunuldu. Bilebildiğim kadarıyla Önce Kitap Rize’nin örnek gösterilebilecek nitelikte ve tek kitapevi, Mavi Yeşil de, kurum dergilerini dışta tutarsak, tek edebiyat dergisi. Bir şehrin kültürüne damgasını vuran iki odak el ele vermiş, bize Kitap Defteri’ni kazandırmış. Her şey insanla kaim. Edebiyat öğretmenliğine nitelikli yazarlık ve dergi yayıncılığını ekleyen Hasan Öztürk olmasaydı, Rize’nin çorak kültürel iklimi daha uzun süre yeşertilemezdi kanaatindeyim. Kitap Defteri tabloid de denilen küçük gazete boyutunda 8 sayfalık, özü ve biçimiyle bir hayli nitelikli bir dergi. Kapağı kendinden derginin ismi grafik değeri yüksek bir şekilde yazılmış olup, ilk sayfadaki İçindekiler’de bir yenilikle karşılaşıyoruz. Yazarların isimleri ve yazılarından bir cümleye yer verilmiş. Hasan Öztürk’ün yayın yönetmenliğindeki derginin Başlarken başlıklı sunuşunda, “Kitap okuduğumuz, defter ise yazdığımızdır. Kelâmı, kaleme getirmektir bundan sonrası” deniliyor. İlk sayfada Nurullah Ataç’ın 1934 yılında, Yedigün dergisinde yayımlanan Kitaba Hürmet yazısına yer verilmiş. Bu sayfada bu tür alıntılar
devam edecektir herhalde. “Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer” sözünü hatırlatan yazılar hiçbir meselemizin günlük olmadığını vurgular nitelikte. Dergi bölümlerden ibaret: Kitap tanıtımları, bir söyleşi, açık raf sayfasında bir sütunluk kitap tanıtımları, İlk Kitap, Bir Dergi ve Önce Kitap Yayınları söyleşisi. Kendine özgü bir içerik ve bu içeriğin yayın kurulu ağırlıklı yazarları derginin varoluşunu sağlamış. Bir anlamda kadro dergisiyle karşı karşıyayız. Sanırım, kadronun ortak özelliği Rize’de yaşıyor olmaları. Tabir caizse, ‘yerinden yönetim’ modeli diyebiliriz. Genel tanıtımdan sonra derginin mutfağına girerek yazılanlara da mercek tutalım. Hasan Öztürk, David Shields’in Edebiyat Hayatımı Nasıl Kurtardı kitabı üzerine yazmış. Yazardan aktardığı üç cümleyi not aldım, sizinle de paylaşayım. “Her şeyin tamamen mecralar yoluyla aktarıldığı, hepimizi dikkati aşırı şekilde dağılmış, canı sıkılan, uyuşmuş insanlara dönüştüren yapay bir kültürde yaşıyoruz.” “Eğer ciddi kitaplar yazmak istiyorsanız, biçim bozmaya hazır olmanız gerek.” “Edebiyat yalnızlığımı hafifletsin istedim.” Bir cümle de İsmail Özalp’ın Dominguez’in Kâğıt Evi başlıklı yazısından: “Kitaplar insanların kaderini değiştirir.” Yiğit Yavuz, Bir Kitabı Başka Bir Kitaba Çevirmek başlıklı yazısında, kısa fakat vukuflu bir bakış açısıyla çeviri konusunu ele almış. Kitap dergisi için olmazsa olmaz bir yazı. Yer darlığı sebebiyle diğer yazılar üzerinde duramıyorum. Bir iki hususa değinip bitireyim. Kitap Defteri’nin güçlükleri var. Öncelikle mevsimlik bir dergi. Üç ayda bir çıkan dergi gündemi yeterince takip edemez. Siyah beyaz olması kitap kapakları görselleri açısından bir dezavantaj. Ayrıca, reklamdan mahrum olması yayıncıya ‘yük olma’ keyfiyetini doğurur. Bir de öneride bulunayım. Rize Kitaplığı başlığı ile bir bölüm açarak, Rize’ye ilişkin kitaplar değerlendirilirse, diğer kitap dergilerinden farkı daha belirginleşir. Bahtı açık olsun diyelim.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN