Virüs salgını yüzünden ekonomik sıkıntıya düşen vatandaşlara destek için hükümetin başlattığı yardım kampanyasıyla ilgili bir kaynak önerisi de Gelecek Partisi lideri Davutoğlu’ndan geldi: Köprü, otoyol ve havaalanı müteahhitlerine yapılan taşıt ve yolcu garantisi ödemeleri ertelensin.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, haftalık sosyal medya yayınında gündemi değerlendirdi. Salgın sürecinde sağlık çalışanlarının sorunlarına değinen Davutoğlu, koruyucu malzemeler konusunda Çapa Hastanesi dahil olmak üzere sorunların yaşandığını söyleyerek “Sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını öne koyalım. Onları ve ailelerini koruma altına alalım. Bugün oteller boş, bu otelleri sağlık çalışanlarına tahsis edelim. Toplu taşıma araçlarıyla gelmeleri risk. Kendi özel araçları varsa ihtiyaçlarını karşılayalalım, geçiş üstünlüğü verelim. Gerekirse çift maaş verelim. Bütün ihtiyaçlarını karşılayalım. Özel hastanede çalışanlarının hakları da aynı şekilde sağlansın” ifadelerini kullandı. “Gün iyi niyetli açıklamaları fitne odağı diye yaftalama günü değil. Böyle bir günde suçlama değil, dayanışma lazım” diyen Davutoğlu, ekonomiyi kuşatıcı tedbirlerin alınması gerektiğini dile getirdi. Gelecek Partisi’nin önerdiği korona tahvilinin bir an önce çıkması gerektiğini savunan Davutoğlu “Sürdürülebilir ekonomik yapı şart. İlk ay nispeten kolaydı herkes maaşını aldı evine çekildi. İkinci, üçüncü ay sıkıntılı. Bugün halkla beraber olma günü, halka talimat verme günü değil” dedi. Taşıt ve yolcu garantisi verilerek Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilen köprü, otoyol ve havaalanı yatırımları konusunda acil tedbir alınmasını bildiren Davutoğlu “Bu yatırımların bu yılki fark ödemeleri ya önümüzdeki yıllara kaydırılmalı ya da devir süreleri uzatılmalı” çağrısında bulundu.
DEVLET MASKE SATMAZ
2020 bütçesinin revize edilmesi gerektiğini de söyleyen Davutoğlu “Bütçede harcama önceliği sağlık, gıda tedariki, eğitim ve sosyal yardımlara verilmeli. Kamu harcamalarında israfa son seferberliği başlatılmalı” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, maske tanzim satışı için hazırlık yapıldığını açıklayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ı da eleştirerek “Devletin görevi maske satmak değil, maske sağlamaktır. Bir bakan maske satacağız diyorsa, devletin acziyetini ortaya koymaktadır. Maske satmak devletin işi değildir. Tepki gelince harekete geçtiler, neden baştan düşünülmez?” yorumunda bulundu.
YARDIMIN ÖNÜ KESİLMEZ
Davutoğlu, belediyeler ile hükümet arasında yardım kampanyası gerilimine de değindi. “Günlerdir toplumsal enerjimizi tüketen yardım kampanyasında toplanan miktar, bu kriz için ayrılan fonun çok küçük bir bölümüne anca denk gelir, toplanan vergi gelirlerinin yanında ise adeta ‘devede kulak’ kalmakta. İşin propagandasına değil, esasına odaklanılmalı” çağrısı yapan Davutoğlu “Böyle bir dönemde yardım etmek isteyenin önü kesilmez” dedi. Davutoğlu, devletin yardım toplamasının yanlış olduğunu söyleyerek bu faaliyetin AFAD, Kızılay, başta olmak üzere STK’lar ve yerel yönetimler tarafından yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanlığı kampanyasında 100 milyon TL bağış yaptığını hatırlatan Gelecek Partisi lideri “Bunun ne mantığı var. Bunun yerine Merkez Bankası halka korona tahvili için fon tahsis etsin. Doğrudan halka versin. Devlet kurumlarının bir yardım kampanyasına katılması kadar anlamsız yardım kampanyası olamaz. Devletin en üst makamdan çıkıp yardım etmesi amaç ve yöntem yönünden yanlıştır. Kan verilmesi gereken bir hastanın kanını almaya kalkarsanız yanlış tedavi yapıyorsunuz demektir. Bir cebinizden aldığınızı diğer cebinize koyuyorsunuz. İş adamlarının bağışları, vergiden düşüyorlar. Devlet bir şey kazanmış olmuyor” değerlendirmesinde bulundu. Teşkilatına 150 bin maske dağıtma çağrısı yapan Davutoğlu, parti olarak Türkiye genelinde “Kardeş Aile Kampanyası” başlattıklarını en az birer kardeş ailenin kriz süresince bütün masraflarını karşılayacaklarını açıkladı.
‘TEKALİFİ MİLLİYE GÜVEN DUYGUSUNU YOK EDER’
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Tekalifi Milliye’ye örneğinin yanlış ve tehlikeli olduğunu savunarak şöyle devam etti: “Tekalifi milliye emirleri, kaynakları tükenmiş bir milletin son kaynaklarını kullanmak için seferber edilmesidir. 2002’den bugüne istikrar döneminin sonu Tekalifi Milliye ile bitmemeli. Tekalifi Milliye’nin gündeme getirilmesi yanlıştır. Güven duygusunu yok eder. Tasarruf emniyetini yok eder. Her an hazır olun, tasarruf ve diğer imkanlarını seferber etmeniz gibi bir düşünce finansal sisteme olan güveni sarsar. Hiç kimse tereddüt etmesin. Türkiye Cumhuriyeti bunu aşar. Bu teklif uluslararası itibarı sarsar. Yapılması gereken halka güven vermektir.”
