Günler bir silindir gibi geçerken üzerimizden...

Günler bir silindir gibi geçerken üzerimizden...

Televizyonu bilmediğimiz yıllarda, her evden radyo sesi taşardı. Bu sebeple 1970’lerde televizyon dizilerindeki sesleri duyar duymaz tanır, radyo tiyatrosunun sanatçılarını, dramaturglarını, uyarlamacılarını ve yapımcılarını isim isim bilirdik. Onlardan biri de TRT’nin efsane yapımcılarından İhsan Yakut’tu. Yazar ve yapımcı Yakut 15 Mayıs’ta vefat etti.

Emekliliğinde çok önemli iki yayıma imza atan Yakut ardında ‘Ege’nin Deve Güreşi Şenlikleri’ ve ‘İzmir Bab-ı Âli Dostlarına Dair’ kitaplarını miras bıraktı.

TANER AY

Televizyonu bilmediğimiz yıllarda, her evden radyo sesi taşardı. Bizim ‘Philips’ kapana kaldığından, sırf ‘Radyo Tiyatrosu’nu, ‘Arkası Yarın’ı ve ‘Çocuk Bahçesi’ni kaçırmamak için rahmetli anneme bir el radyosu aldırmıştım. Yanlış anımsamıyorsam, ‘Arkası Yarın’, sabahları 10.35’te ve geceleri 22.05’te klasik romanları beş veya yedi bölüm olarak yayımlardı. ’73 yılındaysa evimize bir ‘Tonberg’ televizyon girdi. Yıllar sonra TRT’nin faaliyet ve malî bünye raporundan 1973 yılında ülke genelindeki televizyon alıcı sayısının 269 bin kadar olduğunu öğrenecektim. ‘Kaçak’, ‘Uzay Yolu’, ‘Sirk Dünyası’, ‘Hayata Dönüş’ ve ‘Görevimiz Tehlike’ gibi Amerikan yapımı dizileri çok severdim ama, yine de hiçbirini radyodaki ‘Arkası Yarın’ ile değişmezdim. ’74 yılında TRT’nin başına İsmail Cem geçince, bizlere bir tür ‘kültürel devrim’ yaşattı. BBC yapımı ‘Karamazof Kardeşler’, ‘Goriot Baba’, ‘Demir Maskeli Adam’, ‘Define Adası’ ve ‘Sefiller’ unutulacak gibi değildir. Ancak yediden yetmişe herkesi asıl RAI yapımı ‘Leonardo’ isimli dramatik belgeseli çarpmıştı. Bizler o yıllarda televizyon dizilerindeki sesleri duyar duymaz tanır, radyo tiyatrosunun sanatçılarını, dramaturglarını, uyarlamacılarını ve yapımcılarını isim isim bilirdik. Onlardan biri de İhsan Yakut’tu.

35.jpg

TRT’NİN EFSANE YAPIMCILARINDAN

TRT’nin efsane yapımcılarından ve uyarlamacılarından biri olarak hayatlarımıza giren İhsan Yakut, emekliliğinde çok da önemli iki kitap hazırlamıştı. İlki 2009 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı’ndan çıkan 168 sayfalık ‘Ege’nin Deve Güreşi Şenlikleri’ydi, ikincisiyse 2021 yılında Bassaray Matbaası’nda basılan 270 sayfalık ‘İzmir Bab-ı Âli Dostlarına Dair’ isimli derlemesiydi.

KARAR okurları için 28 Kasım 2021 günü ‘İzmir Bab-ı Âli Dostlarına Dair’i tanıtmış ve derlemenin bir edebiyat mahfilinin tarihçesine ilişkin kaynak olduğunu yazmıştım. Kalabalık Cadde’ye ‘Edebiyatımızda Unutulanlar’ yazı dizisini hazırlarken, Emin Ersoy ve Ender Sarıyatı için İhsan Yakut ile sık sık telefon görüşmesi yapmıştım. Ancak oğlu 15 Mayıs gününün sabahında babasının kalp krizinden vefat ettiği haberini duyurunca yıkıldım. Cenazesi o gün ikindi namazından sonra Urla’daki Karapınar Merkez Camii’nden alınıp, Gülbahçe Mezarlığı’na defnedilmiştir. Asıl üzücü olansa, ulusal basınımızın İhsan Yakut’un vefat haberini vermemesiydi…

Onun peşinden, yazar dostumuz Hikmet Temel Akarsu’nun ablası Nesrin Aksu’yu amansız bir hastalıktan kaybettik. Nesrin Aksu’yu da 23 Mayıs günü Şakirin Camii’nden Karaca Ahmed Mezarlığı’ndaki ebedî istirâhatgâhına uğurladık. Cenazede kültür hayatımızdan mimar ve yazar Prof. Dr. Nevnihal Erdoğan, mimar ve yayıncı Türkiz Özbursalı ve 1984 Yayınevi’nden Demir Büyüközkan vardılar…

36.jpg

SIRADAKİ SATIRLAR

Postacı geçen hafta Hayri Yıldırım’ın Hitabevi’nden Nisan ayında yayımlanan 568 sayfalık ‘Dinler, Yobazlar, Misyonerler, Yabancı Okullar’ isimli kitabını getirdi. Hayri Yıldırım ile fakültede aynı dönemde okuduk ve mezuniyetlerimizin ardındansa uzun yıllar boyunca aynı kurumda avukat olarak çalıştık. Yıllardır Tarsus’ta yaşayan Yıldırım, gerçekten çok önemli çalışmalar yapıyor. Kitaptan epey ilerledim ama, henüz bitiremedim. Notlar alarak okuyorum. Bitirince ayrıntılı bir değerlendirme kaleme almayı düşünüyorum. Bununla birlikte, 19’uncu sayfadan 51’inci sayfaya kadarki ‘Giriş’ kısmını, liselerde ve üniversitelerde okutulacak bir ders kitabı değerinde ve öneminde bulduğumu şimdiden belirteyim.

Gaziantep’te yayımlanan Çelebi dergisinden ve oradaki ‘Kitap Şuuru’ faaliyetinden birkaç defa KARAR’da bahsetmiştim. ‘Kitap Şuuru’ ile Çelebi’nin müşterek faaliyetinden bu defa editörlüğünü Doç. Dr. Yasin Taş’ın yaptığı ve Çizgi Kitabevi’nden iki ay önce yayımlanan ‘Ortaçağ’dan Günümüze Rumkale ve Halfeti’isimli 535 sayfalık eser geldi. ‘Kitap Şuuru’ hareketinin beyni Oğuzhan Saygılı’ya ve Çelebi dergisinden Ahmet Şahin ile Ali Gezginci’ye teşekkür ederim. Bu kitabı da henüz bitiremedim, fakat çok şey öğrendiğim kadar çok da keyif alarak okumayı sürdürdüğümü belirtmeliyim.

Bu ay başında değerli dostum şair Abdülkadir Budak da bana Sincan İstasyonu dergisinin 2022 sayılarını gönderdi. Derginin Mayıs-Haziran sayısında Ali Cengizkan’ın ‘Gerçek Yıldızlara, Yeğen’ isimli şiiri benim için sürpriz oldu. Ali Cengizkan okumayı çok özlemişim. Neşe Yaşın’ın ‘Anne Adı’ şiirinde de aynı hisse kapıldım. Derginin son sayfasındaki Abdülkadir Budak’ın ‘Osman’la Biz Arkadaşız’ başlıklı kısacık denemesiyse müthiş. Osman dediği, Osman Serhat. Bana yakın kitapçılarda bulamadığım Sincan İstasyonu’nu bir yerlerde görürseniz mutlaka edinin. İsimlerini zikretmek istemediğim bir sürü ‘kâğıt israfı’ dergilerin kültürel çölünde, Sincan İstasyonu 32 sayfalık bir vaha…

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN