Notre Dame açılıyor: Haydarpaşa’nın boynu bükük

Notre Dame açılıyor: Haydarpaşa’nın boynu bükük

2019’daki yangında harap olan Notre Dame Katedrali’ndeki yaralar beş yıl gibi kısa bir sürede sarıldı. Paris’teki 850 yıllık katedralin kapısı bugün yeniden açılıyor. İstanbul’da 2010’daki yangından beri restorasyonunun tamamlanmasını bekleyen Haydarpaşa Garı’nın ise boynu bükük. Şimdi özellikle göç kültürümüzün önemli bir parçası olan tarihi garı neden bunca sene ayağa kaldıramadığımızı düşünme vakti. Haydarpaşa’nın hala kapalı kapısının ardında Türkiye’nin restorasyon başarısının resmi var.

SALİHA SULTAN

Victor Hugo’nun romanıyla simgeleşen, Paris’teki 850 yıllık tarihi yapı Notre Dame Katedrali 15 Nisan 2019 tarihinde çatısında çıkan yangının ardından harabeye döndü. Bütün dünyanın canlı yayında izlediği yangın söndürüldüğünde tarihi binanın meşhur kulesi çökmüş, çatısının çoğu yıkılmış ve üst duvarları ciddi şekilde hasar görmüştü. Fransa, günlerce konuşulan devasa yangının ardından kolları sıvadı, Paris’in cazibe merkezlerinden biri olan tarihi binanın restorasyonu hızla başladı.

Uzmanların onlarca yıl süreceği görüşlerine rağmen, beş yıl gibi kısa bir sürede restorasyonu tamamlanan Notre Dame Katedrali bugün yaklaşık 50 dünya liderinin katılacağı bir törenle açılıyor. Katedral, bugünkü resmi açılışın ardından yarın da halkın ziyaretine açılacak ve günde 40 bin kişiyi ağırlayacak.

2019’da Notre Dame Katedrali canlı yayında gözlerimizin önünde yanarken en gerçekçi empatiyi biz yapmıştık. Akıllarımıza 28 Kasım 2010’da aynı Notre Dame gibi çatısında çıkan yangından dolayı harap olan Haydarpaşa Garı gelmişti.

Sultan Abdülhamit’in emriyle 1906’da yapımın başlanan, 1908’de hizmete giren Haydarpaşa, yalnız mimari tarihimizin değil, Türk sinemasının, edebiyatının, şiirinin de bir köşe taşı. Halit Refiğ’in Türk sinemasında göç temasının kültü sayılan 1964 tarihli ‘Gurbet Kuşları’ filmi, Haydarpaşa Garı görüntüsüyle açılır. Ailesi trenden indiğinde baba Tahir Efendi’nin garın meşhur merdivenlerinden İstanbul’a bakarak söylediği “Seni yeneceğim İstanbul” repliği, son altmış yıldır Anadolu’dan İstanbul’a gelenlerin taşıdığı umudun mottosu. Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Sait Faik Abasıyanık’a, Nazım Hikmet’ten Attilla İlhan’a pek çok yazarın, şairin İstanbul tasvirinin ve duygularının da imgesidir Haydarpaşa. Tanpınar kederli bir gününde onu ‘lahit’e benzetirken, Sait Faik peronlarında koşturan telaşlı kalabalığa baktıkça ‘eve dönmenin güzelliği’ni hatırlar. Nazım ‘Memleketimden İnsan Marzaraları’nı Haydarpaşa’da resmeder. Haydarpaşa, kimi şairin şiirinde kavuşmanın durağı, kimindeyse ayrılığın durağı olarak simgeleşir.

Haydarpaşa Garı şimdilerde ise birçok tartışmanın ardından büyük yangından altı yıl sonra, ancak 2016’da başlanan restorasyonunun hala tamamlanamamış olması nedeni ile boynu bükük... Notre Dame Katedrali sadece beş yılda eski ihtişamına kavuşturulurken, Haydarpaşa’da son ondört yıldır ancak mahalle kavgalarının, öfkeli eylemlerin ve yazıların başköşesinde yer aldı. Yangından sonra altı yıl boyunca kimin, nasıl restore edeceği tartışmalarına sahne olan tarihi gar, otel olacağı, alış veriş merkezine dönüşeceği gibi birçok sakil iddia ile gündeme geldi.

i.jpg

Ağustos 2024’te Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Haydarpaşa ile ilgili son açıklama ise restorasyonunun 2016’da tamamlanacağı, tarihi misyonu nedeniyle artık bir göç müzesi olarak hizmet vereceği. Özetle, son on dört yıldır Haydarpaşa’da ne kavuşan var, ne ayrılan. Şimdi sinemamıza, edebiyatımıza mal olmuş, İstanbul tarihinin ve kültürünün önemli bir parçası olan Haydarpaşa’nın neden Paris’teki Notre Dame Katedrali gibi kısa bir sürede ayağa kaldırılamadığını düşünme vakti. Haydarpaşa’nın hala kapalı kapısının ardında Türkiye’deki tarihe saygının, kültürel mirasa sahip çıkmanın ve restorasyon başarısının resmi var.

screenshot-4.jpg

ACI YANGINLARIN KÂRI ALTLARINDAN ÇIKAN GİZLİ TARİH OLDU

Paris’teki Notre Dame Katedrali’nin yangında neredeyse tamamen yok olmasının ardından arkeologlar, binada daha önce söz konusu bile olamayacak kazı yapma şansını da yakaladı. Yapılan kazılarda binden fazla tarihi eser bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca yüz mezarın bulunduğu bu kazılarda katedralin toplam kaydını beş yüzden fazla gömüye çıkardılar.

screenshot-5.jpg

Hz. İsa’nın da aralarında yer aldağı 13. yüzyıldan kalma kireçtaşı heykellerin gerçek boyutlu başları ve gövdeleri de bu kazılarda ortaya çıkarıldı. İstanbul’da da Haydarpaşa Garı’nda yürütülen restorasyon çalışmaları sırasında peronlarının altında tarihi kalıntılar bulundu. Gar sahasında yapılan kazılarda bulunan milattan önce 5’inci, milattan sonra 7’nci yüzyıllar arasındaki dönemlere ait yaklaşık 12 bin adet sikke ile heykel, sütun başlıkları, cam ve seramik eserin ardından uzmanlar bölgenin geçmişte de ticari bir merkez olduğu görüşünde birleşti.

screenshot-7.jpg

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN