Ölümü kündeye getiremeyen pehlivan

Ölümü kündeye getiremeyen pehlivan

İskender Fahrettin Sertelli’nin bundan 70 yıl önce Vakit gazetesinde tefrika edilen ‘Koca Yusuf’ romanı Oğuzhan Murat Öztürk’ün titiz çalışmasıyla okura sunuldu.

Unutulmaya yüz tutan pehlivan hikayelerini yeniden gün yüzüne çıkaran kitap, bir pehlivan tefrikası olmasına karşın, tefrika özelliklerinde değil. Eski pehlivan tefrikalarının lezzetini arayanlar, ilk başta hayâl kırıklığına bile uğrayabilir. Ama sonradan romanı çok seveceğinizden ve ‘Koca Yusuf’u edebiyat tarihçilerinin niçin ıskaladıklarını merak etmeye başlayacağınızdan eminim.

15kr02-tanera.jpg

TANER AY

1970’li yılların başında bakkalın çırağının her sabah kapımıza getirdiği gazetelerden değildi. Fakat ben sırf pehlivan tefrikalarını okumak için gider, bir de Tercüman gazetesi alıp gelirdim. Pehlivan edebiyatı hep sevdiğim bir tür olmasına karşın, pehlivan tefrikalarındaki üslûpçuluğun lezzetini tefrika için yazılmayan pehlivan romanlarında bulamadığımı da belirtmeliyim. Çocukluğumda ve ilk gençlik yıllarımda Yakacık meydanı ile Ümraniye çayırında yağlı güreş müsabakaları yapılırdı. ‘60’lı yılların sonlarında bile Suadiye’den Yakacık’a gitmek pek kolay değildi ama, rahmetli pederimin sayesinde iki üç defa Yakacık’taki yağlı güreşleri izleyebilmiştim. ’82 yılındaysa, Kalamış’ta, deniz kıyısındaki Köhne isimli çay bahçesinde otururken, Fehmi Yaşar’ın bana pehlivan senaryosu yazmak niyetini açıkladığını anımsıyorum. Ona, yağlı güreş müsabakaları geleneğinin Ümraniye’de sürdürüldüğünü belirtmem üzerineyse, o hafta sonunda Fehmi’yle birlikte çayıra yağlı güreşleri seyretmeye gitmiştik. Fehmi’nin yazdığı senaryoyu 1984’te Zeki Ökten ‘Pehlivan’ ismiyle filme çekti. Başrollerinde Tarık Akan ile Meral Orhonsay oynamışlardı. ‘84’ten sonrasıysa, pehlivan öykülerinin bir defa daha unutulduğu yıllar oldu. Oğuzhan Murat Öztürk olmasa, ebediyen de unutulacaktı galiba. Oğuzhan, önce, M. Sami Karayel’in 1941 ile 1948 arasında yazdığı on altı pehlivanın güreşlerine ilişkin on üç kitabı toplayıp, onları iki yıl kadar bir sürede notlandırarak yayına hazırlamıştı; bu çalışma Ötüken Neşriyât’tan 2020’de ‘En Meşhur Türk Pehlivanları’ ismiyle tek cilt olarak çıktı. Ardındansa, 1943 yılında tifüsten kaybettiğimiz İskender Fahrettin Sertelli’nin Vakit gazetesinin dördüncü sayfasında 12 Eylül 1940 günü tefrikasına başlanan ‘Koca Yusuf’ romanını bulup kitaplaştırdı.

Geçtiğimiz günlerde Ötüken Neşriyât’tan çıkan ‘Koca Yusuf’, aslında edebiyat tarihçilerimizi ilgilendirecek kadar ilginç bir eserdir. Çünkü, bir pehlivan tefrikası olmasına karşın, tefrika özelliklerinde değildir. Oğuzhan’ın da belirttiği gibi, ‘pehlivan tefrikası standartlarından ziyade roman standartlarına uyan’ bir metindir ‘Koca Yusuf’. Benim gibi eski pehlivan tefrikalarının lezzetini bulmak niyetiyle okumaya oturursanız, ilk başta hayâl kırıklığına bile uğrayabilirsiniz. Ama sonradan romanı çok seveceğinizden ve ‘Koca Yusuf’u edebiyat tarihçilerinin niçin ıskaladıklarını merâk etmeye başlayacağınızdan eminim.
Beni en fazla sıkan şey, Koca Yusuf’un ölümüyle ilgili yazıların yarattığı bilgi kirliliğidir. ‘La Bourgogne’ isimli yolcu gemisinin 4 Temmuz 1898 sabahında Sable Adası’nın altmış mil kadar açığında ‘Cromartyshire’ isimli şileple çarpışıp batması hakkında çok şey biliyoruz da, o kazada boğulup ölen Koca Yusuf’un son dakikalarına ilişkin dikkate değer bir tanıklık bulunmuyor. İddiaların hepsi palavradır. Bir yazarımız da kazadan kısa bir süre sonra Azorlar’a vuran ‘sağlam’ cesetlerden birinin Koca Yusuf’a ait olabileceğini yazmıştı. Ondan sonra da çok kişi haritalara hiç bakmadan bu saçmalığı yayıp durdu. Oysa, Azorlar kaza mahallinden üç bin kilometreden daha uzaktaydı. Bir cesedin şiddetli akıntılara kapılsa bile olsa o sürede ‘bozulmadan’ binlerce kilometre uzağa gitmesi mümkün değildir. Kaldı ki, kaza mahalli ile Azorlar arasında Atlas Okyanusu’nun akıntıları etkili değildir.

Pehlivan tefrikalarında Karayel, Celal Davut Arıbal, Murat Sertoğlu ve Ahmet Bengisu gibi herkesin bildiği çok önemli isimler bulunuyor. ‘Koca Yusuf’, İskender Fahrettin Sertelli’nin onlardan nasıl ayrıldığını anlamamız açısından büyük önem taşıyan bir roman. Bu nedenle, ‘Koca Yusuf’u okuyacak olanlara, bir mukayese yapabilmeleri için, yine Oğuzhan’ın yayına hazırladığı ‘En Meşhur Türk Pehlivanları’nı da okumalarını öneririm...

15kr02-taner1.jpg

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN