Şövalye ruhuna çarpıcı bir ahlak sorgusu

Şövalye ruhuna çarpıcı bir ahlak sorgusu

Sinemalarda bugün tamamı yabancı 5 film vizyona giriyor. Kral Arthur mitinin yeni bir sinema yorumu olan ‘Yeşil Şövalye’de yönetmen David Lowery 600 yıllık efsaneyi bu kez kralın yeğeni Sir Gawain’in (Dev Patel) cesaret hikayesi üzerinden beyazperdeye taşıyor. Ancak izleyici bu kez Camelot’a dünyayı dar eden Yeşil Şövalye’yi alt etmek için yola çıkan Gawain’ın hikâyesinin sonunda şövalyelik ve ahlak aynı erdem mi sorusuyla yüzleşecek.

SALİHA SULTAN

Türkiye’de sinema salonlarında bugün tamamı yabancı 5 yapım vizyona giriyor. İzleyici oranlarına bakıldığında 2 Temmuz’da yeniden açılan salonlarda pandemi sürecindeki kapanmaların etkisinin hala sürdüğü gözlenirken, yerli yapımlar ise vizyona girme konusunda bu hafta da çekinceli.

Bugün vizyona giren ve salonlara izleyici çekmeyi hedefleyen yapımlarda ise Arthur efsanesine dayanan 14’ncü yüzyıldan kalma İngiliz şiiri ‘Sir Gawain ve Yeşil Şövalye’den uyarlanan ‘Yeşil Şövalye’ öne çıkıyor. Destansı, fantastik bir macerayı beyazperdeye taşıyan filmin yönetmen koltuğunda ‘Peter Pan’ filmlerinden tanınan David Lowery oturuyor. Film, görsel zenginliği eşliğinde 600 yıllık bir efsaneyi çarpıcı bir şekilde yeniden yorumlayan yönetmenin sinemadaki ustalık eseri olarak nitelendirilebilir. Lowery efsaneyi, Yuvarlak Masa Şövalyeleri’nin lideri Kral Arthur’un yeğeni Sir Gawain’in (Dev Patel) cesareti üzerinden ele alırken, öte yandan şövalyenin ahlaki saflığını da sorguluyor. İrlanda’nın yemyeşil kırsalında çekilen filmde Camelot’a dadanan Yeşil Şövalye’yi alt etmek için yola çıkan Gawain, sinsi bir hırsız (Barry Keoghan), yalnız bir hayalet (Erin Kellyman) ve ağlayan devlerden oluşan bir toplulukla karşılaşacak. Yolu ayrıca cömert bir lordun (Joel Edgerton) ve gizemli bir hanımın (Alicia Vikander) malikanesine düşen Gawain, yolculuk boyunca arayışını sürdürürken sessiz bir görsel şiir ortaya çıkıyor. Filmin ‘Excalibur’, ‘Camelot’ gibi uyarlamaları bulunan orijinal eserden ise “Şövalye olmak sadece düşmanları yenmek mi?” sorusuyla ayrılıyor. İzleyici, benzer diğer yapımlardaki kahramanlık duygusuyla baş başa bırakan yapımların aksine bu filmin sonunda şövalyelik ve ahlak aynı erdem mi sorusuyla yüzleşecek.

film1.jpg

SNAKE EYES

YAKUZA FİLMLERİNE YENİ BİR KATKI: SNAKE EYES:

Haftanın diğer bir iddialı yapımı, dünyanın en popüler oyuncak ve çizgi film serilerinden biri olan G.I. Joe evreninin sevilen karakterlerinden Snake Eyes’ı beyazperdeye taşıyan ‘Snake Eyes: G.I. Joe Origins’ filmi. Başrolleri Henry Golding, Andrew Koji ve Haruka Abe’nin paylaştığı yapım bilim kurgu ve macera tutkunlarını sinemaya davet ediyor. Film, bir Japon klanına dâhil olduktan sonra ölümcül bir ninja olmanın yanı sıra kendisine yeni bir yuva edinmiş olan Snake Eyes’ın (Henry Golding) dövüş ve aksiyon sahneleriyle dolu hikâyesini izleyiciye aktarıyor. Oyuncuya Andrew Koji, Úrsula Corberó gibi oyuncuların eşlik ettiği filmin yönetmen koltuğunda ise ‘Uçuş Planı’ filmiyle tanınan Alman yönetmen Robert Schwentke oturuyor. Sinema eleştirmenleri filmin çekim tekniklerini, dövüş sahnelerini, dinamik yapısını sevse de, devam filmlerinin gelip gelemeyeceğini izleyicinin filme göstereceği ilgilinin belirleyeceğini kaydediyor. Roman yönetmen Vlad Feier’in ilk uzun metraj filmi olan gerilim-dram türündeki ‘Kayıp Kız’ filmi ise, hem polisin hem de basının kaybolan bir kız için bazı olaylara nasıl vurdumduymaz yaklaştığını gözler önüne seriyor. Johnny Whitworth, Afton Williamson, Zazie Beetz gibi oyuncuların rol aldığı ve bir tür suç filmi sayılabilecek filmde, 12 yaşındaki Monique Watson’ın kaybolması ve babasının kızını bulmak için mücadelesini konu ediniyor. Beyazperdede korku sevenler ise, Sam Barrett’in yönettiği 2018 yapımı ‘Lanetli Kardeş’i izleyebilir. Amanda Woodhams, Liam Graham, Nicola Bartlett’in baş rollerinde yer aldığı film çizdiği resimlerin bir dizi cinayetle bağlantılı olduğunu fark eden bir kızın hikayesini konu ediyor.

TÜKENEN YAŞAMLARI İYİLEŞTİREN DOKUNUŞ

Polonya’nın 2020 Oscar adayı olan ‘Bir Daha Asla Kar Yağmayacak’ filminin yönetmen koltuğunda en son Öteki Kuzu filmini izlediğimiz Malgorzata Szumowska ile birçok filminde çalıştığı görüntü yönetmeni ve senarist Michał Englert oturuyor. İlk gösterimini Venedik Film Festivali’nde yapan film, birdenbire ortaya çıkan hipnotik bir genç adamın zenginlerin oturduğu bir siteye girip masörlük yapma hikayesini beyaz perdeye taşıyor. Zhenia adındaki Rus aksanlı bu egzotik adam, maharetli elleriyle masaj yapmakla kalmıyor, müşterilerinin yalnızlık, tütün ve alkol bağımlılıkları, kanser, öfke ve bir dizi başka kişisel sorunla baş etmelerine yardımcı oluyor. Zhenia’nın sesi, çocukları artık kardan adam yapmayan bu zengin ve mutsuz insanlara mazinin huzurlu günlerinden sesleniyor. Film öte yandan Çernobil nükleer felaketinin olduğu yerin yakınında büyüyen Zhenia üzerinden çevresel bir mesaj da veriyor. Filmde Zhenia’yı canlandıran Rus asıllı İngiliz aktör Alec Utgoff, Stranger Days dizisi ve Mission: Impossible – Rogue Nation gibi birçok filmden tanınıyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN