Geleneksel sessizliği bozan bir patlama

Geleneksel sessizliği bozan bir patlama

Tezhip sanatçısı Saime Rikkat Çelebi Pesen'in 11 eserden oluşan 'Zuhur' isimli sergisi Üsküdar'da açıldı. Sergide Saime Rikkat Çelebi Pesen'in babası hattat Hasan Çelebi'nin yardımlarıyla şekillenen 3 eser de buluyor.

SALİHA SULTAN

Tezhip sanatının klasik motiflerini çağdaş formlarla yorumladığı ‘Zuhur’ adlı kişisel sergisini Üsküdar’da sanatseverlerle buluşturan Saime Rikkat Çelebi Pesen: “Normalde bir galerideki sergiye insanlar geliyor gidiyor, eser ise orada yalnız başına... Tezhip, hat sessizdir, ben onların o sessizliğini çok yaşadım kendi içimde. Grafik tasarımı seçmemde de bu sessizlik bir etkendi. Çünkü tasarım dili bir şey söylemek zorundadır, bir şey yapıyorsanız karşıya bir şey iletmelisiniz, çizgilerinin bir sessizliği yoktur.”

Türkiye’de son yirmi yıllık zaman diliminde yeniden yükselişe geçen hat, tezhip, ebru gibi sanat çalışmaları bu süreçte önemli tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle bu sanatları zikrederken kullanılacak ad üzerinde, ‘gelenek’, ‘geleneksel’ kavramları ekseninde yürüyen bu tartışmalara, 2015’ten sonra ise ‘çağdaş’ kavramı da eklenmiş durumda. Çünkü kendine has formlarıyla asırlar öncesinden günümüze taşınan bu sanatlar, son yıllarda klasik formlarının yanı sıra özellikle genç nesil sanatçıların ‘çağdaş’ yorumlarıyla da ciddi açılımlar kaydetmeye başladı.

Bu çağdaş yorumlar da, ‘gelenek’ zemininde ilerleyen söz konusu sanat alanında alışkın olduğumuz ‘usta’lık döngüsünün dışında özgün sanatçıları karşımıza çıkarıyor. Geçtiğimiz günlerde KahVEsanat Sergi Salonu’nda açılan sergisini ziyaret ettiğim Saime Rikkat Çelebi Pesen de bu isimlerden biri. Rikkat hanım, icra ettiği sanatın biraz önce sözünü ettiğim bütün karmaşık ikliminde kendi yolunu bulmuş çağdaş bir sanatçı.

Küratörlüğünü Belkıs Kamut Aktürk’ün üstlendiği ‘Zuhur’ sergisinde, kişisel sergi açmanın zor olduğu bir sanat alanında, tezhip argümanını çağdaş bir sunumla sanatseverlerin beğenisine sunuyor sanatçı. Sergide yer alan, tezhip alanında daha önce görmediğimiz yağlıboya ve akrilik uygulaması ile boyutlandırılmış tezhip motifleri hayranlık uyandırıcı.

Hal böyle olunca da, sergide buluştuğumuz sanatçıya doğal olarak ilk sorum ‘böylesine tartışmalı bir’ alanda, bu çalışmalara nasıl cesaret ettiğini soruyorum. Rikkat hanım “Üniversitede grafik sanatları okudum. Oradaki tadı alınca tezhipte farklı arayışlara yöneldim” diyor. Aynı zamanda psikoterapist olan sanatçı, dışavurumcu sanatın bu alanda etkili olduğunu belirterek “Bu deneyimi de yaşayınca hepsi bir araya geldi. Alıştığım bir tarz var, desen, figür var ama kendi duygularımla yoluma devam ettim” diye ekliyor.

‘TEKRARDAN YORULMUŞTUM, BENİ BESLEMİYORDU’

Çalışmalarının nasıl tepkiler aldığı sorumu da samimiyetle yanıtlıyor Rikkat hanım: “Sergiden dolayı bir tepki almadım. Genç nesil beni zaten tanıyor. Eski nesil tarafından da yeni şeyler çalışan biri olarak tanınıyorum. Ayrıca, son yıllarda da bir kırılma oldu, herkesin çağdaş arayışları, bozumsamaları var. Çünkü tekrar gibi geliyor insanlara bu sanatlar. Tekrardan yorulmuştum, beni beslemiyordu artık, bana iyi gelecek şeylere yöneldim. Bir de, mesela yeni nesil hat, tezhip gördükleri zaman heyecanlanmıyorlar… Benim de çocuklarım var. Geleneksel bir çalışma yaptığımda çocuklarım çok fazla ilgi göstermiyorlardı. Bu çalışmalara başladığımda ise hepsi heyecanlandı, gelip sormaya başladılar. Bu da beni çok etkiledi.”

Rikkat hanım hakkında birçok bilgi de öğreniyorum bu tanışmada, kendisi hat sanatının yaşayan en önemli isimlerinden biri olan hattat Hasan Çelebi’nin kızı aynı zamanda. Bu daha da şaşırtıyor beni ve hemen sanatçıya “Üstad nasıl karşıladı bu çalışmaları?” diye soruyorum. “O yıllardır söylüyordu farklı bir şeyler yapmamı. Şiir tadında, akışkan eserler üretmemi tavsiye ediyordu” diyor Rikkat hanım ve sadece babasının değil başka isimlerin de kendisini cesaretlendirdiğini söyleyerek, şu anısını ekliyor sözlerine:

“Başladığımda atölyede bir çalışmam vardı. Bir gün şair İsmet Özel gördüğünde ‘Hem yüz yıl öncesine hem yüz yıl sonrasına bir atıf var’ yorumunu yapmıştı. Bu da beni tetikledi.” Sanatçıyı ilk kişisel sergisini açmaya ikna eden küratörü Belkıs hanım ise serginin gördüğü ilgiden memnun. 400’ü aşkın kişinin sergiyi ziyaret ettiğini aktaran Belkıs hanım, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Duyguların yansıdığı bir sergi oldu. Sanatçımız ayrıca psikoterapist, bu da eserlere yansıyor. Bu alanda mesleki bilgisi olan birçok insan da sergide yer alan insana dair imgelerden etkilendiler ve beğenilerini ifade ettiler.”

1.jpg

Saime Rikkat

‘TASARIM DİLİ BİR ŞEY SÖYLEMEK ZORUNDA’

Sanatçının sergisinin yer aldığı mekan ise bildiğimiz türden bir galeri değil, eserler birçok kahveseverin uğrak mekanı olan Üsküdar’daki Kurukahveci Hafız Ahmet’in ikinci katında ziyaretçilerle buluşuyor. Yani, Üsküdar’da bir kahve molası veren birçok insan bugünlerde sanatın gölgesinde yudumluyor kahvelerini.

Rikkat hanıma yaşayan bir mekanda sergi açmanın nasıl olduğunu sorduğumda aldığım cevap ise hat, tezhip, ebru gibi sanatlarda yürüyen tartışmalar ekseninde oldukça düşündürücü: “Normalde bir galerideki sergiye katılıyorsunuz, insanlar geliyor gidiyor, eser ise orada yalnız başına... Tezhip, hat sessizdir, ben onların o sessizliğini çok yaşadım kendi içimde. Grafik tasarımı seçmemde de bu sessizlik bir etkendi. Çünkü tasarım dili bir şey söylemek zorundadır, bir şey yapıyorsanız karşıya bir şey iletmelisiniz, çizgilerinin bir sessizliği yoktur.”

whatsapp-image-2021-12-13-at-10-14-15.jpeg

MUHATABINI SARSAN ‘ÖFKE ‘

Sanatçının sergisinde yer alan eserler ‘davet’, ‘sınır’, ‘sesler’, ‘yüzleşme’ gibi adlarıyla hayatımıza etki eden önemli kavramlara tekabül ediyor. Sanatçının sergisinde en çok dikkatimi çeken, karşısındakine içinde birikenlerin bir gün patlayacağını net bir şekilde hissettiren, adının ‘Öfke’ olduğunu öğrendiğim mor rengin hakim olduğu çalışması oldu. “Bana çok iyi gelen bir çalışma oldu” diyor Rikkat hanım bu eseriyle ilgili, anlıyorum ki bir sanatçının hayati bir kırılma anını temsil ediyor karşımdaki eser.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN