‘Mihriban’ın şairi

Bir ‘şiir piyasası’ndan söz edebilir miyiz?

‘Piyasa’ kelimesinde bir aleladelik görebilirsiniz. Görmeyin, çünkü alelade bir ‘piyasa’dan söz etmiyorum. Şiirin ilgi gördüğü, revaç bulduğu ortamı ifade için kullanıyorum.

Şairlerin, şiirseverlerin, hayatlarında şiirin vazgeçilmez bir yeri olanların toplamından oluşan zamanla ve bilhassa mekanla mukayyet olmayan bir ortamdan söz ediyorum.

İşte, söz etmiş oldum, ‘şiirin piyasası’ndan.

Merhum Abdürrahim Karakoç, o ‘piyasa’nın içinde yer almayan bir şairdi.

‘Halk şiiri’ bence yanlış bir adlandırma. Ama artık yerleşmiş. Başka bir isim de icat edemedik. Şu halde, ihtiraz kaydımızı düşerek kullanabiliriz.

Şiiri, halk şiiri geleneğinin içinde teşekkül etmiş.

Kendi ‘çığır’ını kendisi açmış.

Kendisine bir ‘yol’ bulmayı başarmış.

Açtığı yolda yalnız başına yürümüş.

Türkü diye söylenir. Ama aslı şiirdir:

“Yar deyince kalem elden düşüyor

Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor

Lambada titreyen alev üşüyor

Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban”

Musa Eroğlu’nun bestesi de muhteşem.

Abdürrahim Karakoç’u ömrü boyunca söyleten enerjinin kaynağı, -her kim ise- bu ‘Mihriban’ olabilir.

Milliyetçi olduğu muhakkak. Dozu yüksek bir milliyetçilik.

Fakat Türkiye’deki ‘İslamcılık’a da emeği geçtiğini söyleyebiliriz.

İlk genciğimizde, toplantı salonlarında, meydanlarda, mitinglerde okunan bazı şiirlerin, marşların Abdürrahim Karakoç’un kaleminden çıktığını ben çok sonra öğrendim.

Hani ‘Kör dünyanın göbeğine/Hak yol İslam yazacağız’ mısralarıyla başlayan bir marş vardı ya.

Bir de, eskiler hatırlar, “Alnımız ak yüzümüz ak/İslam olan olmaz korkak/Batıla batıl hakka hak/Diyeceğiz suç olsa da” diye bir marş vardı.

Sonra, “Unutma tez geçer zulmün ezası/Sabretmeyi bileceksin tamam mı” diye başlayan bir şiir. Balıkesir Akıncılar’da Bayburtlu mu Erzurumlu mu bir ağabey mahalli şivesiyle okurdu. “Tamam miii!”

Bunların şairi Abdürrahim Karakoç’tur.

Varlıklı bir aileden gelmiyor. Babası Ümmet Karakoç şair. Kardeşi Bahattin şair.

Bildiğim kadarıyla kendisi de bazen yoksul, bazen orta halli yaşadı.

Kendi ifadesiyle, siyasete Allah rızası için girdi. Siyasetin durumunu görünce yine ‘Allah rıza için’ siyaseti bıraktı.

En dikkat çeken yönü ‘hiciv’ciliğiydi.

Hicivleri nereden mi besleniyordu?

Kendisi anlatıyor:

“Sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, ‘bilimsel’ cüppeliler, entelektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, zulüm-işkence makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular. Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular.”

Hicivler de hiciv yani:

“Rüşvet vermek, rüşvet almak nasıl şey/Hazineden para çalmak nasıl şey/Terlemeden zengin olmak nasıl şey/Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.”

‘Milletvekili Marşı’nı bir tebessümle mi okursunuz, öfkeyle mi, kararı kendiniz verin.

“Gözlerim hep ona bakar/Kaldır der ellerim kalkar/Gül, menekşe nasıl kokar/Ben bilmem liderim bilir.”

Bir de ‘Hikaye-i Farzımuhal’ şiiri var. Milletvekili Marşı’ndan daha etkileyici. Şiiri bulabilenler okusun ben sadece masum iki mısraını alayım:

“Lideri düşünür Hayri düşünmez/Hayri liderinden ayrı düşünmez.”

Şahsa yazılmış gibi... Kim bilir artık hangi vekile, hangi siyasiye yazmış.

Şunun da kime yazıldığını bilmiyorum:

“Üç cins at, üç cins tosun salsak yukarı kata/Üç gün sonra üç katır, üç sağmal inek çıkar./Zamanda mı, yerde mi, yoksa bizde mi hata?/Yapıp uçurduğumuz kartallar sinek çıkar.”

Şu da, Akit Gazetesinin ön sayfasında 2006 yılında çıkan bir dörtlüğü:

“Dedim ki, demokrasi geldi mi sizin eve?/Dedi: Gelse ağırlar, beslerdim seve seve../Açık koymuş kapıyı belki gelir diyerek/Pencereden fil girmiş, bacadan girmiş deve!”

Yine de ben, Abdürrahim Karakoç’u ‘Mihriban’ın şairi olarak anmayı tercih ederim.

YORUMLAR (29)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
29 Yorum