Üniversite gibi üniversitenin selameti için

İstanbul Şehir Üniversitesi, İstanbul’dan Amerika, İngiltere, Fransa, Bosna, Çin’e, Filistin, Hollanda, Norveç, Afrika ve daha birçok ülkeye, öğrencilerini kazandırdığı güçlü ve kaliteli niteliklerle yolculayan bir eğitim kurumdur. Özgür düşünceyi, adaleti, hakkaniyeti, hukukun üstünlüğünü, “kamu” kavramının devlet değil toplum yararı anlamına geldiğini, sosyal sorumluluğu, toplumsal duyarlılığı, insani değerlerin merkeziliğini öğreten ve akademisyen kadrosu, kurumsal kimliği ve etik koduyla bunu her durumda sergileyen bir üniversitedir.

ŞEHİR mezunları, hangi fakülteye kayıtlı olursa olsun, Şehir Üniversitesi’nin interdisipliner müfredatı sayesinde matematiksel düşünceden müzik ve medeniyete, şehir ve mimarlıktan bilim ve teknolojiye dair eş zamanlı dersler alan, dünya tarihini karşılaştırmalı öğrenen, ilerleme/gerileme/yükseliş nitelemelerinin ölçütünü sorgulayan, romanlarla siyaset ve ekonomi okuyabilen, düşünen ve tartışabilen bireylerdir.

“Tek doğru” iddiasıyla tek sesliliğin özgürlükleri kısıtladığı, başörtülülerin üniversite kapılarında şiddet gördüğü karanlık yılların ardından, İstanbul Şehir Üniversitesi çeşitliliği zenginlik olarak gören, insanı odağına alan ve ürettiği bilgi ile bu ülkeye değer katacak herkesi kucaklayan bir nefes olmuştur.

Bu ülkenin zihin/toplum inşasına imza atan yıldızların; Şerif Mardin, Kemal Karpat, Ergun Özbudun, Serap Yazıcı, Ümit Cizre, Ayşe Soysal, Mustafa Özel, Mehmet Genç, Engin Deniz Akarlı, İsmail Kara, Cem Behar ve daha nicesinin emeğinin dokunduğu tüm Türkiye’nin bir değeridir!

Bugün ülkemizin en saygın kurum ve kuruluşlarında görev alan mezunlarımızın başarısını, ŞEHİR ailesinin bizlere sağladığı bilgi birikimine, çalışma ahlakına ve disiplinine borçluyuz.

Bu ülkede üretilen her bir akademik proje, kitap, makale, en önemlisi ülke için yetiştirilen donanımlı her bir öğrencinin ülkenin paha biçilemez değerleri olduğunun idrakinde olan herkes, binlerce öğrenci ve akademisyenin hayatını etkileyecek, yüzlerce akademik çalışmayı sekteye uğratacak olan yaptırımların, Türkiye’nin eğitim kalitesine olan yıkıcı ve dönülmez etkisini öngörecektir.

ŞEHİR mezunları olarak, bu ülkeye yakışır bir eğitim ahlakı için gayret gösteren İstanbul Şehir Üniversitesi’ne yaşatılan ve eğitimin kutsiyetine hale getirecek bu vahim durumun bir an evvel çözüme ulaşması için sesleniyoruz: Değer üreten kurumların devamlılığını sağlamaya gayret etmek bu ülkeye, hepimize yakışandır!

***

Yukarıdaki satırlar Şehir Mezunlar Derneği’ne ait.

Akl-ı selime hitap eden bir açıklama.

İyi ama nerede akl-ı selim?

Borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu halde banka hesaplarına ihtiyati tedbir koyduran Halkbank’ın bu haksız tasarrufunu yargıya taşıyan İstanbul Şehir Üniversitesi, aradığı adaleti İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde de bulamadı.

Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri göz göre göre yıkıma sürükleniyor.

Şair-yazar İsmail Kılıçarslan’ın Twitter’daki feryadı: “Haber doğruysa Şehir Üniversitesi, çalışanlarına maaş veremez noktaya gelmiş. Gözümüzün önünde, arkadaşlarımızın çalıştığı, çocuklarımızın okuduğu bir ilim yuvası yok edilmeye çalışılıyor. Ey akl-ı selim, yetiş artık imdadımıza…”

Haber maalesef doğru.

Ve akl-ı selimden haber yok maalesef.

YORUMLAR (39)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
39 Yorum