Rusya'ya 'Radikal' mesajı

Rusya'ya 'Radikal' mesajı

İdlib’deki saldırıları gerekçe gösteren Rusya’nın “Türkiye sorumluluğunu yerine getirmiyor” suçlamasına Ankara’dan cevap geldi. Erdoğan’ın “Başıbozukları uyardık” çıkışından sonra Bakan Akar da “Radikaller” tanımlaması yaptı. Türk heyetinin ziyareti öncesi Moskova’ya sinyal verdi: Radikaller dahil ateşkese uymayanlara karşı zor kullanılacak. Her türlü tedbir alınacak.

İdlib’teki harareti giderek yükselen savaşı önlemek için diplomatik çözümler hızlanıyor. Rus heyetinin Ankara’daki iki toplantıdan eli boş dönmesinin ardından, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın da içinde yer alacağı bir heyet Moskova’ya gidecek. Ziyaret öncesinde Belçika’daki NATO Savunma Bakanları toplantısında bulunan Milli Savunma Bakanı Akar’dan çarpıcı mesajlar geldi. Akar, İdlib’in de ele alındığı ana oturumda Türkiye’nin görüş ve beklentilerini NATO yetkilileri ve müttefik ülke savunma bakanları ile paylaşma fırsatı bulduklarını dile getirdi. İdlib’de gelinen durumun ekim ayında yapılan son NATO Savunma Bakanları Toplantısı’ndan bu yana oldukça olumsuz yönde geliştiğini vurgulayan Akar, 4 milyon Suriyelinin yaşadığı bu bölgede Türkiye’nin garantör devletlerden biri olduğunu hatırlattı. Ateşkesin sağlanması, göçün önlenmesi ve akan kanın durması için çalıştıklarının altını çizen Akar, rejimin bugüne kadar ilan edilen dört ateşkese rağmen hava ve karadan saldırılarına devam ettiğini ve bu saldırıların şiddetinin giderek arttığını söyledi.

20-02/14/karar-manset-1.jpg

Akar, rejimin saldırılarının radikalleşmeyi ve göçü de artırdığını belirterek, yaklaşık 1 milyon Suriyelinin evlerinden ve yurtlarından kaçarak ağır kış şartlarında çaresizce rejim bölgesine doğru değil, kendilerini güvenli hissettikleri Türkiye’ye doğru yöneldiğini bildirdi.

Bu insani trajediye dünyanın sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan Akar, TSK’nın bölgedeki gözlem noktalarına ilişkin şunları kaydetti: “Ateşkesi sağlamak ve kalıcı kılmak için ilave birlikler gönderiyoruz, alanı kontrol edeceğiz. Radikaller dahil ateşkese uymayanlara karşı zor kullanılacak, her türlü tedbir alınacaktır. Takviye edilen gözlem noktalarımız sahadaki durumun gözlenmesinde önemli rol oynamaya devam edecek. İdlib’deki mevcudiyetimizi takviye etmemizin maksadı ateşkesin kalıcı olarak sağlanmasıdır. Herhangi bir unsurun saldırısına karşı gerektiğinde kuvvet kullanımı dahil, kati bir ateşkesin sağlanmasına yönelik her türlü tedbirin alındığını ve alınacağını bir kez daha ifade etmek istiyorum.” 

JEFFREY RÜZGAR GİBİ GEÇTİ

İdlib krizinin ardından Türkiye’ye gelen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin ziyareti ‘rüzgar gibi geçti. Ancak görüşmelerden en azından açıklanan somut bir gelişme çıkmadı. Jeffrey, Türkiye’nin Rusya’yla anlaşmazlık yaşadığı ve 13 can kaybı verdiği İdlib’de yaşananlarla ilgili Washington yönetimi adına ilk elden bilgi almak üzere 12  Şubat’ta Ankara’daydı. Jeffrey’nin temaslarıyla ilgili dün ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “İdlib’de hayatını kaybeden askerlerin ailelerine başsağlığı diliyorum. Esad rejiminin ve Rusya’nın saldırıları durmalıdır. Bu istikrarsızlaştırıcı saldırıya karşı atılacak adımları koordine etmesi için Jim Jeffrey’yi Ankara’ya gönderdim. NATO müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız” şeklinde açıklama yapmıştı. Bu mesajla birlikte ABD’nin Türkiye’nin yanında olduğu yönündeki yaklaşımının Ankara cephesinde temkinli karşılandığı gözlemlenirken, Jeffrey’nin her zamanki muhataplarıyla görüşmeler yürüttüğü görüldü. Jeffrey, beraberinde ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield ile ilk önce Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki heyetle görüştü. Bu görüşmeye ilişkin Türk Dışişleri Bakanlığı’nca yapılan bilgilendirmeye göre; ABD’nin Türkiye’ye yönelik olarak ‘NATO müttefikliği’  boyutuyla İdlib’deki son gelişmelere karşı birlik ve beraberlik mesajı verdiği vurgulandı. Jeffrey, Ankara’daki ikinci durağı Cumhurbaşkanlığı’nda Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Sözcüsü İbrahim Kalın başkanlığındaki heyetle bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı’ndan görüşmeye ilişkin açıklamada, İdlib’de yoğunlaşan Suriye kriziyle ilgili değerlendirmeler yapıldığı ifade edildi. Açıklamada “İdlib’deki sivillere yönelik rejim saldırılarının artmasıyla büyük bir insani trajediye dönüşen göç dalgasının önlenmesi için diplomatik girişimlerin ivedilikle arttırılması gerektiğinin altı çizildi” ifadesi kullanıldı. Jeffrey gün içine ayrıca Milli Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu’yla görüşme yaptı. Jeffrey temaslarının ardından NTV’ye verdiği röportajda, ABD’nin Fırat Nehri’nin batısında Türkiye için “NATO müttefikimizi destekliyoruz” açıklamasına karşın doğuda YPG ile işbirliği yapmasına yönelik eleştirileri de yanıtladı. Jeffrey, YPG ile IŞİD’e karşı mücadele ekseninde işbirliği yapıldığını anımsatarak, ABD’nin Suriye politikasında çelişki olmadığını söyledi. “Türkiye’nin İdlib’te meşru çıkarlarını destekliyoruz. Türk askeri İdlib’te kendini savunma hakkına sahip” diyen Jeffrey, Ankara’nın göç dalgası endişesini de anladıklarını ifade etti. Türkiye’nin insani olası felaketle tek başına mücadele edemeyeceğini kaydeden Jeffrey, ABD’nin İdlib’te NATO müttefikini destekleyeceği mesajını yineledi. Jeffrey ayrıca, ‘’Biz Türkiye ile mutabakatımız çerçevesinde üzerimize düşeni yaptık. Barış Pınarı Harekatı alanında YPG’li unsurlar kalmadı’’ açıklamasında bulundu.

İNSANİ FELAKET BOYUTUNA ULAŞTI 

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Suriye lideri Esad’ın acımasızca savunmasız insanların ölümünü göze aldığını kaydetti. Maas, Süddeutsche Zeitung gazetesine yaptığı açıklamada, İdlib’de şu an gerginliğin dramatik bir şekilde arttığını ve insani felaket boyutuna ulaştığını belirterek, saldırıların sonlandırılmasını istedi. Gerilimin düşürülmesine ilişkin daha önce Türkiye ile Rusya arasında bir mutabakat yapıldığını anımsatan Maas, şimdi ise bunun tersinin yaşandığın söyledi. “Esad acımasızca savunmasız insanların ölümünü göze alıyor” diyen Maas, Rusya’nın rejim üzerindeki etkisini kullanması gerektiğini vurguladı. Almanya’nın Rusya’ya  beklentilerini açık şekilde aktardığını ifade eden Maas, gerilimin azaltılması ve Suriyelilere bulundukları yerlerde yardım etmek için her şeyi yaptıklarını dile getirdi. Suriye’de siyasi bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu yineleyen Maas, mültecilerin durumunun kötüleşmesinin önlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

ERDOĞAN ‘BAŞIBOZUKLAR’ DEMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Şubat Çarşamba günü TBMM’deki partisin grup toplantısında yaptığı konuşmada da isim vermeden İdlib’teki radikal örgütleri şu sözlerle hedef almıştı: “Türkiye, Suriye konusunda bitmez tükenmez toplantıların sonucunu beklemeden atması gereken adımları hemen atacaktır. Bu amaçla İdlib’deki askeri gücümüzü ciddi oranda tahkim ettik. Bölgedeki muhalif gruplardan başı bozuk hareket ederek, rejime saldırı bahanesi verenlere de artık tavizsiz davranılacağının mesajı iletildi. Geldiğimiz noktada, artık kimsenin taşkınlığına, bağnazlığına, satılmışlığına, provokasyonlarına göz yumacak değiliz.”

İKİLİ GÖRÜŞME YAPMADIK AYAKÜSTÜ SELAMLAŞTIK 

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Washington ve Ankara’nın NATO ve ABD’nin İdlib’de daha somut adımlar atması gerektiği yönünde bir anlaşmaya varmadığını belirtti. VOA Pentagon muhabiri Carla Babb’ın bildirdiğine göre, Pentagon sözcüsü Alyssa Farah, Türk medyasında çıkan haberlere atfen, ‘’Bu türden bir anlaşma yapılmadı’’ dedi. Ayrıca ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türk mevkidaşıyla ayak üstü selamlaştığını, ikili bir görüşme yapmadıklarını söyledi. Akar’ın NATO karargahında Esper’le görüştüğü, Suriye ve İdlib’le ilgili hem ABD hem de NATO’nun daha somut katkılarda bulunmasının öneminin ifade edildiği belirtilmişti.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN