Milyonların inandığı o makale yalandan ibaret!

Milyonların inandığı o makale yalandan ibaret!

Doç. Dr. Muhammed Keskin, son dönemde internette hızla yayılan ve 'yüksek kolesterolün ömrü uzattığı' iddiasını taşıyan makalenin bilimsel gerçekleri yansıtmadığını açıkladı. Sosyal medyada gündem olan ve kaynağı belirsiz dergilerde yayımlanan bu çalışmanın, metodolojik hatalar içerdiğini belirten Doç. Dr. Muhammed Keskin, kalp hastalarını uyardı. İşte detaylar...

Son günlerde sosyal medyada ve çeşitli platformlarda dolaşıma giren, kötü kolesterol olarak bilinen LDL'nin yüksekliğinin ömrü uzattığını iddia eden bir makale, kalp sağlığı konusunda endişeli vatandaşların kafasını karıştırdı.

Uzmanlar, internette hızla yayılan bu bilginin gerçeği yansıtmadığını ve kalp krizi riski taşıyan bireyler için hayati tehlike oluşturabileceğini vurguluyor.

Kalp hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Muhammed Keskin, LDL kolesterol hakkında ortaya atılan bu iddiaların bilimsel temelden yoksun olduğunu belirterek kamuoyunu net bir dille uyardı.

GÜVENİLİRLİKTEN UZAK YAYIN

Söz konusu tartışmalı makale incelendiğinde, çalışmanın tıp dünyasında itibar gören Scopus, Web of Science veya PubMed/MEDLINE gibi saygın indekslerde taranan bir dergide yayımlanmadığı görülüyor.

Bilimsel bir çalışmanın güvenilir kabul edilebilmesi için gerekli olan sistematik derleme veya meta-analiz metodolojisine tam olarak uymayan bu yayın, sadece seçilmiş veriler üzerinden yorum yapıyor.

Çalışmada yaşlılık, kronik hastalıklar ve kırılganlık etkileri gibi önemli faktörlerin yeterince kontrol edilmediği dikkat çekiyor.

YANILTICI PARADOKSUN İÇYÜZÜ

Tıp literatüründe 'LDL paradoksu' olarak adlandırılan durum, özellikle yaşlı nüfus üzerinde yapılan gözlemlerde yüksek LDL düzeylerinin daha düşük ölüm riskiyle ilişkili gibi görünmesini ifade ediyor.

Ancak Doç. Dr. Muhammed Keskin, bu durumun gerçek bir koruyucu etkiden değil, metodolojik bir hatadan kaynaklandığını belirtiyor.

Verilerin yanlış yorumlanması, halk sağlığını tehdit eden sonuçlar doğurabiliyor.

HASTALIĞIN NEDENİ DEĞİL SONUCU

Bu yanılgının en önemli sebeplerinden biri 'ters nedensellik' ilkesi.

Yaşlı ve kronik hastalığı bulunan bireylerde kanser, enfeksiyon veya beslenme bozukluğu (malnütrisyon) gibi sebeplerle LDL seviyeleri doğal olarak düşüyor.

Bu hastalıklar aynı zamanda ölüm riskini de artırıyor. İstatistiksel olarak bakıldığında, "Düşük LDL eşittir yüksek ölüm" gibi bir tablo ortaya çıkıyor.

Oysa burada LDL düşüklüğü ölümün sebebi değil, var olan ağır hastalığın bir sonucudur.

GENÇ YAŞTA ELENENLER DENKLEMİ BOZUYOR

Paradoksun bir diğer ayağını ise 'hayatta kalanların yanılgısı' (survivor bias) oluşturuyor.

Genetik olarak yüksek LDL'ye sahip olan ve bu nedenle risk taşıyan bireyler, ne yazık ki genellikle genç yaşlarda kalp krizi geçirerek hayatını kaybediyor ve bu yaşlılık istatistiklerine dahil olamıyor.

Geriye kalan yaşlı bireyler ise yüksek LDL'ye sahip olsa bile damar sertliği yapmayan partikül profiline sahip, metabolik açıdan daha dirençli kişilerden oluşuyor.

Bu durum, sanki yüksek kolesterol uzun yaşamın sırrıymış gibi yanlış bir algı yaratıyor.

DÜŞÜK KOLESTEROL HAYAT KURTARIYOR

Bilimsel veriler ve güncel çalışmalar ışığında gerçekler değişmiyor.

LDL kolesterol seviyesi güvenli sınırlar içinde ne kadar düşük tutulursa; kalp krizi, inme ve kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm riski o kadar azalıyor.

Bu etki yaş, cinsiyet ve başlangıç kolesterol düzeyinden bağımsız olarak gerçekleşiyor.

Uzmanlar, LDL'nin damar sertliğine (ateroskleroz) neden olduğunun kesinleşmiş bir bilgi olduğunu hatırlatıyor.

BİLİMSEL KONSENSÜS NETLEŞTİ

Tartışmaların aksine tıp dünyasındaki genel uzlaşı, LDL kolesterolün düşürülmesinin kalp sağlığı için elzem olduğu yönünde.

"Yüksek kolesterol ömrü uzatır" şeklindeki paradoks iddialarının gerçek bir koruyucu etkisi bulunmuyor.

Vatandaşların bu tür bilim dışı yayınlara itibar etmemesi ve tedavilerini hekim kontrolünde sürdürmesi büyük önem taşıyor.

ldl-paradoksu-nedir-doc-dr-muhammed-keskin.jpg

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN