Türkiye'de ilk kez yapılan evcil hayvan kuaförlüğü sınavına giren kişi 3 saat boyunca, çift katmanlı bir tüye sahip cins köpeği makasla tıraş ederek ter döktü. Aynı zamanda evcil hayvana pedikür ve tırnak kesimi de yapan kişi yaptığı işin meslek olmasından dolayı mutlu olduğunu belirtti.
Mersin’de ilk defa açılan sınava katılan Mete Soyutürk, 3 saat süren uygulamalı hayvan kuaförlüğü sınavından başarıyla çıktı. Aynı zamanda veteriner teknikeri de olan Soyutürk, "Zor bir meslek ama en eğlenceli mesleklerden bir tanesi. Artık devletimiz kalfalık, ustalık, usta öğreticilik alanlarını açtı bize. Bizde işte sırasıyla kalfalık, ustalık, usta öğreticilik belgesi için sınavlara giriyoruz. Artık yasal bir şekilde belgemiz olacağı için çok mutluyuz" ifadelerini kullandı.
Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından Mersin ve bölgesinde ilk defa evcil hayvan kuaförlüğü kalfalık sınavı açıldı. Sınav için veteriner teknikeri olan aynı zamanda hayvanlar için kuaförlük hizmeti veren Mete Soyutürk dışında başka kimse başvuruda bulunmadı. Başvurusu kabul edilen Soyutürk, güzellik ve saç bakımı hizmetleri alanında uzman öğretmenler Okşan Saylağ Atıcı ile Melek Aksoy gözetiminde tek sınava giren aday oldu. Yaklaşık 3 saat süreyle Almanya ve Polonya ırkı çift katmanlı bir tüye sahip Pomeraninan cinsi köpeğin tıraşını makasla yapıp, tırnaklarını kesti ve pedikür yaptı. Alışılmışın dışında bir sınav olmasının yanı sıra köpeğin sevimliliği de sınava renk kattı. Sınavı başarılı bulunun Soyutürk, severek yaptığı işinin artık resmi olarak meslek kabul edilmesinin kendini çok mutlu ettiğini söyledi.
"TEK ADAY SINAVA GİRDİ"
Evcil hayvan kuaförlüğü sınavını ilk kez yaptıklarını aktaran öğretmenlerden Okşan Saylağ Atıcı, ”Adayımız belirlediği cinsteki köpeğe cinsine uygun olarak tıraşını gerçekleştirdi, 3 saat sürdü sınavımız. Genel bakımını yaptı, kesimini yaptı, tırnak bakımı, kulak temizliğini yaptı, cins hayvanımızın. Alanında yeterli olduğu belirlendi. Tek adayla tek sınav gerçekleşmiş oldu. Eğer ki bu meslek üstüne çalışmak isteyen başka adaylarımız varsa, mesleki eğitim merkezlerinden gerekli bilgiyi alarak sınavlarımıza başvuru yapabilirler. Böylelikle herkes belgeli olarak çalışmış olur. Belgesiz olarak yapıldığında hatalı kesimler yapılabiliyor hayvanlarımıza, zarar verilebiliyor. Her cinsin kendine uygun tıraşı var. Ve uzman kişilerimiz bunu bildiği için daha güzel şekilde yapıyorlar. Bu yüzden herkesin alanında uzmanlaşması gerekiyor" dedi.
ARTIK BELGESİ OLACAK
Sınavı başarılı geçen Mete Soyutürk ise "Veteriner teknikeriyim aynı zamanda pet kuaförüyüm. Bizim için umut veren bir olay. Çünkü artık bize mesleğimizin tanındığını gösterdiler. Mutluluk verici bir olay. Bizde ilk sınavımıza girdik. Bugün denetimimiz yapıldı, sınavımızı olduk. Köpeğimiz ’pomeranian’, menşei Almanya ve Polonya, çift katmanlı bir tüye sahip, genelde 28 santimetreye kadar uzayabiliyor. 1.5 ila 3 kilo arasında değişebiliyor. Makine tıraşı olmaması gereken ırklardan bir tanesi de ’pom’ dediğimiz köpeklerimizdir. Biz, öncelikle köpeğimizi yıkıyoruz, yıkadıktan sonra kuruma işlemi, kulak temizliği, göz temizliği, ağız bakımı, tırnak kesimi ve pedikür, genital bölge temizliği ve makas tıraşımızı yapıyoruz. Ortalama 3 saat gibi bir süremiz oluyor. Çünkü onları stres altına sokmak istemiyoruz, makas tıraşı genelde 3 saat sürüyor. Kedi köpek dışında tavşan tıraş ettik. Genelde kedi köpekten vakit bulamıyoruz, teklifleri zaten değerlendiremiyoruz. Meslek ucu açık, öğrenmeye ve devamlı yenilikleri takip etmek gerektiriyor. Bir de köpeğimizin anatomisi, tüy yapısı, genel bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Her makas tutan da pet kuaförü olabileceği bir şeye kanmaması gerekiyor. Zor bir meslek ama en eğlenceli mesleklerden bir tanesi. Artık devletimiz kalfalık, ustalık, usta öğreticilik alanlarını açtı bize. Bizde işte sırasıyla kalfalık, ustalık, usta öğreticilik belgesi için sınavlara giriyoruz. Artık yasal bir şekilde belgemiz olacağı için çok mutluyuz" ifadelerini kullandı.
"BU HİZMET MESLEK OLMALI"
Sınavda tüy kesimi ve bakımı yapılan Sushi’nin sahibi Fadime Doğan da "Bir başkasının eline Sushi’yi emanet etmek benim için çok zordu. Bütün işlemler boyunca burada Mete beyi izledim. Ama daha sonra fark ettim ki Mete bey gerçekten işini çok seviyor, severek yapıyor. Aynı zamanda hani bunu bir iş olarak görmüyor. Kesinlikle böyle bir hizmet meslek olarak yapılmalı zaten. Daha önce maalesef kötü anılarım da oldu. Herkes kendi işini yapmalı diye düşünüyorum" diye konuştu.
