CHP'li Gaye Usluer: Böyle giderse tablo karanlık

Semra Alkan'la 40 Dakika'ya konuk olan eski CHP milletvekili Gaye Usluer, hükümetin pandemi ile mücadelesini eleştirdi: Aşılama hızı çok yavaş ve Türkiye bir önlem almazsa; hem miktarı arttırıcı hem çeşitliliği arttırıcı bağlantılar yapmazsa... Türkiye'nin aşılama hedefine, Ağustos 2022'den önce ulaşamayacağı rahatlıkla görülüyor.

Semra Alkan'la 40 Dakika'da bu haftanın ikinci konuğu CHP 26. Dönem Milletvekili Gaye Usluer oldu. Usluer pandemide vaka sayılarındaki artışın sebeplerini masaya yatırdı. 

VAKALAR NEDEN ARTIYOR?

Türkiye'de artan vaka ve ölüm sayılarının nedenlerini Usluer masaya yatırdı. Ölüm ve vaka sayılarının artma nedenini, hastanede yatan hasta sayısının artması, ilişkili yoğun bakım yatışlarının artması ve yoğun bakıma yatıştan sonra da bir sonraki basamak ölüm sayılarının artması olarak özetleyen Usluer, "Salgın kontrolden çıktığı anda bu sonuçları tahmin etmek zor değildir" dedi ve şöyle devam etti:

"Şubat'ın sonunda günlük vaka sayımız 8 binli rakamlara, günlük vefat eden kişi sayısı da 60-70 rakamları arasındaydı. Ancak 1 Mart'ta kontrolsüz bir açılım kararı alındı. oysaki henüz kontrolsüz normalleşme zamanı değildi. Üstelik yeterli aşıya ulaşamayan, yeterli hızda aşılama çalışmalarına devam eden bir ülkedeki durumdan bahsederken birden normalleşme adımları başladı."

AKP yönetiminin alınan kararlara uymamasının salgını artırdığına yönelik şöyle ifadeler kullandı:

"1. si yanlış atılan adımlarla normalleşme kararı, 2. si tam da bu süreç başlamışken bilim insanları bizler bu konuya ilişkin kaygılarımızı dile getirirken yapılan AKP kongreleri ve sonrasında Ankara'da Türkiye'nin dört bir yanından yüzlerce otobüs binlerce insanın Ankara'ya gelmesi, 24 saati aşan kapalı alanda çoğunluk maskesiz, bağırarak, slogan atarak insanların bir arada olması alında Türkiye'nin dört bir yanından gelen virüsün harmanlanmasına neden oldu."

"SALGINA YÖNELİK ELİMİZDE İKİ SİLAH VAR"

Türkiye'de aşı çalışmalarına yönelik yetersizliği şu sözlerle dile getirdi:

" Şuanda Türkiye'nin önündeki ve var olan en önemli soru tek bir ülkenin tek bir aşısıyla bağlantı yapılmış olması. Kasım-Aralık ayında temin edeceğiz dedikleri aşı miktarına asla ve asla ulaşılamamış olması. Bu çok önemli bir sorun. Türkiye'de aşı ile ilgili en önemli sorun aşı tedariki sorunu. Aşılama hızı çok yavaş ve Türkiye bir önlem almazsa hem miktarı arttırıcı hem çeşitliliği arttırıcı bağlantılar yapmazsa bu hızla ve bu bağlantı çerçevesinde Türkiye'nin hedef aşılama düzeyinde Ağustos 2020'den önce ulaşamayacağı rahatlıkla görülüyor."

Usluer, Kovid-19'a  yönelik elimizdeki silahları iyi kullanamadığımızı şöyle açıkladı:

"Elimizde iki silah var. Bir tanesi salgını sahada yönetmek. Bunun için ne gerekli, tam kapanma. İkincisi de en kısa sürede toplumun yüzde 60-70 oranında bağışıklanması. Türkiye ne yazık ki elindeki iki silahı da doğru kullanamayan başarısız bir yönetim sergiliyor."

"TÜRKİYE'NİN ERKEN SEÇİME İHTİYACI VAR"

Türkiye'nin uzun zamandır yönetim konusunda eleştirilmesi ile birlikte Usluer,  ülkenin erken seçime gitmesi gerektiğini şu sözlerle vurguladı:

"Türkiye'nin bir erken seçime ihtiyacı vardır. Çünkü toplum artık AKP tarafından yönetilen bir toplum istemiyor. Toplumun tüm katmanları aynı duygu ve düşünce içerisinde. Toplum, baskıdan, korkudan, ezdirilme, sindirilme duygusundan kurtulmak istiyor."

Gaye Usluer son zamanlarda en çok konuşulan 128 milyarın eritilmesi konusunu güven ve şeffaflık üzerinden şöyle eleştirdi: 

"Ülke yönetiminde, ülkedeki kaynakların kullanımında, kaynakların neye yetip neye yetemeyeceğinde açıklamaların şeffaf olunmaması güvenin yitirilmesine neden oldu."

"AK PARTİ'DE İSTİFA MEKANİZMASI İŞLEMİYOR"

Gece yarısı yapılan kabine değişikliğinin ardından Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın görevden alınmasına yönelik şunları paylaştı:

"İstifa etmesini herkes bekledi. Aynı zamanda istifa çağrıları hem siyasi arenada hem sosyal medyada kullanıcılarından da istifa çağrıları çok oldu. Ancak Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinde ve özellikle 19 yıldır iktidarda olan Ak Parti'de istifa mekanizmasının hiçbir olayda işlemediğini gördük. Görevden almak demek, esas olarak Sayın Cumhurbaşkanı'nın kendisini ve kendine en yakın olan kişileri 'Bu işin içerisinde değiliz. Sorumlusu buydu, biz bunu azlettik' anlamına geliyor"

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN