Senede 100 bin deney yapan robot

Los Angeles’ta bir finans şirketinde bilgi teknolojileri müdürü ve web programcısı olarak çalışırken, en büyük hobim astronomi idi. Nerede bir astronomi etkinliği varsa oraya gidiyor, NASA JPL’de bütün etkinliklere katılıyor ve yerel astronomi dernekleri ile şehir ışıklarından uzak, ıssız ve sessiz mekanlarda, ya bir çöl ortasında, ya da bir dağ başında gökyüzü gözlemlerine katılıyordum.

Astronomi ve bilimde çığır açan buluşlara imza atmış gözlem evlerini ziyaret ediyor ve astronomi ile alakalı ne varsa öğrenmeye çalışıyordum. Evime çok yakın olan bir üniversitede verilen bütün astronomi derslerini aldım. Programa uymayan derslere de profesörlerin izniyle misafir öğrenci olarak katıldım. Astronomi ve fizik üzerine çekilmiş ne kadar belgesel varsa hepsini izliyordum.

Nereye bir astronot, bilim insanı veya fizikçi konuşmacı olarak gelse hemen soluğu orada alıyor, toplantının bitiminde mutlaka o astronotla tanışıp uzayda iken neler hissettiği, uzaydan döndükten sonra hayatında neler değiştiği hakkında röportajlar yapıyor ve gelecekte yazacağım muhtemel kitap için malzeme topluyordum. Bu sayede 50’ye yakın astronot ile tanıştım. En son uzayda en uzun süre kalan Rus kozmonot Gennady Ivanovich Padalka ile tanıştım. Padalka toplamda 878 gün 11 saat 30 dakika yani 2 yıldan çok daha uzun bir süre uzayda kaldı. 6 kez uzaya gidip geldi. 10 kez ve 38 saat uzay yürüyüşü yaptı. Uzayda en uzun süre kalan kişi.

Sonra mevsim değişiverdi. Teknoloji çok hızlı bir şekilde bulut bilişim, yapay zekâ, büyük veri ve robotlara kayıyordu. Bundan geri kalamazdım. Hemen kolları sıvayıp işimden ayrıldım ve zaten yabancı olmadığım yapay zekâ ve veri bilimi üzerine çalışmaya başladım. Bu arada bir üniversitede part time astronomi dersleri vermeye başladım ve akademik hayata geri döndüm. Hobim olan astronomi ve fizik birden mesleğim oluverdi. Yapay zekâ konusunda uzmanlaştıkça özel şirketlerin verilerini inceleyip masraflarını ve israflarını aşağı çekip, üretim ve kârını artırma konusunda algoritmalar geliştirdim. Halen Los Angeles’ın en büyük yapay zekâ şirketlerinden birinde teknoloji şirketlerinde çalışan bilgisayar mühendislerine daha ileri teknolojileri ve yapay zekâyı öğretiyorum. Bir yandan da akademik olarak yapay zekâyı bilime uygulayıp astronomi ve fizik alanında yeni keşifler yapmanın peşindeyim. Üniversite bünyesinde, başka yıldızların yörüngesinde dolanan ötegezegenleri otomatik keşfedebilecek yapay zekâ donanımlı, yüksek teknoloji bir cihaz geliştirmeye çalışıyorum.

Lakin yeni çıkan yapay zekâ donanımlı robotlar benim için çok güzel ve özel mesleğimi elimden alacak gibi duruyor. Çünkü MIT (The Massachusetts Institute of Technology) ve Brown üniversitelerinden araştırmacılar akışkanlar dinamiği hakkında 100 bin deney yapan bir robotik sistem tasarladılar. Bu olayın en etkileyici kısmı ise, bunu yalnızca bir yılda yapmayı başarmasıdır. Yani neredeyse insanlığın şimdiye kadar yapabildiği bütün deneylerden daha fazla deneyi daha hassas ve daha doğru şekilde ve bir yılda yapabilen bir yapay zekâ donanımlı robottan bahsediyoruz. Bu robotlarla kim yarışabilir? Bilim insanlarının işini kolaylaştırıp, onların yıllarca sürecek deneylerini bir yılda bitiren ve bilim üreten robotlara ne isim vereceğiz? Eskiden bilimle uğraşan kişilere ‘bilim adamı’ diyorduk. Son yıllarda bayanlarında bilimde hatırı sayılır sayılara ulaşması sebebiyle bilim adamını ‘bilim insanı’ olarak değiştirdik. Bilim ile uğraşan robotlara ne isim vereceğiz? Araştırmacılar bu robota ‘Intelligent Towing Tank’ (ITT) yani ‘akıllı çekme tankı’ adını vermişler. Buna sebep ise insanlarla kol kola çalışıp rutin işleri hızlı yapmaları. Ayrıca insanlar yorulup kahve, yemek ve uyku molası verirken robotlar 7/24 çalışabiliyorlar ve insanların yapamayacakları hızda sonuca ulaşıyorlar. Hal böyle olunca robotların ve yapay zekânın bilimde daha fazla yer alması ile bilim ve teknolojide eksponansiyel gelişmelere şahit olacağız demektir.

Bilimsel araştırma yapan tek robot ITT değil elbet. Bazı robotlar kimyasal reaksiyon deneyleri gerçeleştiyorlar. Bazı deneylerde zehirli gaz çıkışı olmasından dolayı bilim insanları için tehlike arz ediyor. Ancak robotlar için gazdan zehirlenmek söz konusu bile değil. En zor şartlarda bile işlerini yapmaya devam ediyorlar. Üstelik bilimde yeni bulunmuş metotları anında uygulamaya geçiriyorlar. Bilimsel verilerden insanları göremeyeceği trendleri görüyorlar. Diğer robotların tecrübelerinden faydalanıyorlar ve bu sayede diğer robotların yaptığı hataları tekrar etmiyorlar.

ITT bir yılda 100 bin deney yaparak bir rekor kırdı. Son 30 yılda Dünyadaki bütün laboratuvarlarda yapılan deney sayısına eşit. Bir doktora öğrencisinin 5 yılda yaptığı toplam deneyi 2 haftada bitirecek hızda. Yani ITT her iki haftada bir doktora yapmış olacak. Gelişmiş bilgisayarlar, yapay zekâ ve insanların işbirliği ile bilimsel araştırma ve keşiflerde çok büyük ve hızlı mesafeler kaydedilecek.

Bilgisayarların kullanılmaya başlaması bilimsel araştırmaları çok ileri seviyelere taşımıştı. Normal şartlarda yıllarca sürecek hesaplamalar bilgisayarlar ile milisaniyeler seviyesine inmişti. Şimdi ise yapay zekâ ve robotlarda aynı sıçrama gerçekleşiyor. Ayrıca yapay zekâ ve makine öğrenmesi algoritmaları ile geçmiş deneylerin sonucuna bakarak gelecekte yapılacak deneylerin sonuçlarını daha deney yapılmadan tahmin etmek mümkün. Bu da bilimsel araştırmalarda çok daha büyük gelişmelerin habercisi.

Geçtiğimiz hafta Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, 2020’de iki üst düzey kamu görevlisi görevini yapay zekâ ile değiştireceğini açıkladı. Widodo, Endonezya hükümetindeki en üstteki dört pozisyonun bürokrasiyi azaltmak için sadece ikiye indirileceğini söyledi. Hedefi ise doğal kaynakların kullanımını azaltarak tasarruf sağlamak ve insan hatalarını en aza indirmek ve devlet bünyesinde birbirinden habersiz aynı işi yapan elemanları bulup en az masraf ile en çok verimi elde etmek

Görüldüğü gibi yapay zekâ her alanda kendisini ciddi oranda hissettiriyor. Bilim ve teknolojide yeni keşifler ve hızlı çözümler üretiyor. İnsan eliyle yıllar sürecek bilimsel deneyler birkaç haftaya sığdırılabiliyor. ITT projesinin bilimin her alanında uygulamaya geçmesiyle bilim otomasyona geçmiş olacak ve mühendislikte de birçok alanda çığır açacak.

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum