SETA raporu ‘iki suçtan’ adliyelik

SETA raporu ‘iki suçtan’ adliyelik

SETA’nın yabancı medya kuruluşları hakkında hazırladığı tartışmalı rapor mahkemelik oldu. Türkiye Gazeteciler Sendikası ve İstanbul Barosu, SETA, rapor ve raporu hazırlayanlar hakkında “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ile kişisel verilerin kaydedilmesi’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu.

Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) ‘Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ raporu mahkemelik oldu. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve İstanbul Barosu, SETA’nın uluslararası basın kuruluşlarının Türkçe servisleri için çalışan gazetecileri fişlediği raporu hakkında suç duyurusunda bulundu. TGS’nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçede SETA’nın, “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” raporuyla “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu” ile “Kişisel verilerin kaydedilmesi” suçlarını işlediği belirtildi.  

TGS dilekçesinde söz konusu raporda uluslararası medya kuruluşlarının tarihine ilişkin genel bir bilgilendirme yapıldıktan sonra “Kritik Olaylardaki Tavır”, “15 Temmuz Darbe Girişimi”, “Terörle Mücadele/PKK-Hendek Terörü ve HDP’li vekillerin Tutuklanması”nın da aralarında bulunduğu farklı alt başlıklarda incelemelerde bulunduğunu hatırlattı. TGS “Bu incelemelerde medya kuruluşları tarafından yayımlanan bir takım haber, analiz, yorum ve röportajların yalnızca başlıkları çekilerek, hükümet karşıtı tutum sergileyip sergilemedikleri üzerinden değerlendirmelerde bulunulmuştur” ifadesine yer verdi. 

Dilekçede, “Önemle belirtmek gerekir ki bu başlıkların hangi kritelerle ve metotlara göre belirlendiği meçhuldür. Oysa ‘rapor’ olarak sunulan belgede bu kriter ve metotların açıklanması bilimsel zorunluluktur” denildi. TGS suç duyurusunda, “Öz bir ifadeyle haberler bağlamından koparılarak cımbızlama usulü ile seçilmiştir. Bu cımbızlama seçimler ile ‘hükümet karşıtı söylemlerde bulunulduğu’, ‘algı yaratıldığı’ şeklinde ithamlarda bulunulmuştur. Öte yandan kişisel algı ve idelolojik bakış üzerinden yapılan analizler bilimsel gerçekmiş gibi savunulmuştur” ifadelerine yer verildi. 

Suç duyurusu öncesinde adliye önünde yapılan açıklamada konuşan TGS Başkanı Gökhan Durmuş, “Rapor denilen metinde, Türkiye’de yayın hayatını sürdüren birçok medya kuruluşu ‘terör yanlısı’; buralarda yapılan haberlerin paylaşılması da bir suç olarak gösterilmiştir” dedi. Durmuş, “Şüpheliler tarafından hangi amaca hizmet ettiği açıklanmayan ve rapor olarak adlandırılan bu belge, Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü üzerinde ciddi tehdit yaratmaktadır” ifadelerini kullandı.  

İstanbul Barosu da SETA hakkında suç duyurusunda bulundu. Barodan yapılan açıklamada, SETA’nın hazırladığı raporun ifade ve basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olduğu belirtildi. İstanbul Barosu’nun açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: “Basın dünyasının ne iş yaptığını bildiği kuruluşların ve o kuruluşlardaki gazetecilerin tek tek isimlerini de sıralayarak yapılan ihbar nitelikli ifadeler, bu raporu bir ‘fezleke’ niteliğine büründürmüştür. Bu rapor da, taşıdığı ‘ihbar’ özelliği öne çıkarılarak bir iddianameye dönüşürse, dava öncesinde başlatılan algı operasyonları için düğmeye basılmış olduğu anlaşılacaktır. Bu yönüyle bir ‘Andıç’ özelliği de taşıyan Rapor, yandaş bakış açısının tahammül gösteremediği ifade ve basın özgürlüğünün kısıtlanmasına yönelik gözdağıdır.” 

ANKARA BAROSUNDAN AÇIKLAMA

SETA’nın uluslararası basın kuruluşlarında çalışan gazetecileri hedef alan raporuna bir tepki de Ankara Barosu’ndan geldi. Raporu ‘utançla’ karşıladıklarını duyuran Ankara Barosu, “hükümeti eleştirmeyi adeta suç gibi sunan” çalışmayı, Danıştay saldırısına giden süreçte yapılan yayınların 2019 versiyonu olarak tanımlandı. Baro açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Öncelikle, akademik dilden bihaber olarak hazırlanan bu raporun başlığında seçilen ‘Uzantı’ kelimesi dahi, rapor içeriğinde incelendiği iddia edilen medya kuruluşlarını baştan kriminalize etmekte, onları adeta bir terör örgütünün söylemsel ve eylemsel parçası olarak konumlandırmaktadır. Rapor içeriğinde medya kuruluşları için tercih edilen ‘Mecra’ kelimesi de, raporun adında varlık bulan kötü niyetin bir ‘uzantısı’ niteliğindedir. Rapor, Danıştay hakimlerini fotoğraflarıyla hedef göstererek Danıştay saldırısını azmettiren Akit tetikçiliğinin 2019 senesindeki atıflı versiyonudur.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN