Susamam ama ne söylerim?

Birkaç gün önce gece yarısı Youtube’a yüklenen iki rap şarkısı sosyal medyada gündeme oturdu. Ezhel’in Olay şarkısından ve Şanışer öncülüğünde yapılan Susamam şarkısından bahsediyorum.

Rap müziğin özellikle gençler arasında tekrar hızla yayılması geçtiğimiz aylarda yaşanan rap kavgasıyla hızlandı. Norm Ender, rap müziğin popüler kültürün elinde sermayenin bir parçasına dönüşmesine itiraz ederek Ben Fero, Ezhel gibi rapçilere karşı yaptığı Mekanın Sahibi şarkısıyla bir kavgayı alevlendirdi ve sadece Youtube’da 83 milyon kez dinlendi. Son zamanlarda popülerleşen rap şarkıları sistem şarkısı olmaya başladıkları için zaten rap dinleyicileri arasında bir tartışma konusuydu. Çünkü Rap müzik doğuşu itibariyle siyahilerin getto müziğiydi, sisteme itiraz şekliydi. Takım elbiselerin, altın bilekliklerin, lüks arabaların, Demet Akalın’ların işgal ettiği alana yine bir raple itiraz gelmesi beni de son derece memnun etti.

Norm Ender şarkısında “beni dinler devrimci gençler” diyerek aslında sosyal medya desteğini de arkasına alabilmiş oldu. Çünkü sosyal medya sistemin kendisinin en büyük silahı olsa da devrimciliğin hala çok sıkı pazarlıklarının yapıldığı bir yer. Dinleyicilerin koşa koşa “devrimci gençler”in safına geçmeye başlamasıyla diğer rapçiler için de hareket zamanı başlamıştı. Elbette protest rap hep yapılıyordu fakat bu kadar yankı bulmuyordu. Susamam ve Olay şarkıları neden yankı buldu peki, buraya gelelim artık.

Susamam, protest olduğu için değil muhalif olduğu için tuttu. Protest ve muhalif kelimelerini sözlük değil sokak anlamıyla kullanıyorum. Şarkıda küresel sistemle, kapitalizmle, savaşlarla bir sorun yoktu; daha çok siyasi iktidarla vardı. Bu, rap için de biz gençler için de büyük bir kayıp. Odağın siyasi iktidara dönmesi ufkumuzu kapatıyor. Siyasi iktidarların değişimi hiçbir zaman büyük çözümlere kapı açmadı. İktidarlar gelip geçer, bizim daha iyi odak noktalarına, tartışma konularına ihtiyacımız var. Küresel ısınma-kuraklık gibi başlıkları bile siyasi iktidara hapsetmek ideolojik körlüktür.

Şarkıyı kendi içinde değerlendirmeye kalktığımızda ise fark ediyoruz ki şiddet karşıtı şarkının klibi tank görüntüsüyle başlıyor. Protest rap denemesi olan şarkının devamında da bol bol gökdelen ve “gökdelen manzarası” önünde rap yapanları görüyoruz. Üstelik bu sahnelerin arasındaki bölümde “zabıtaları seyyara değil gökdelenlere gönder” sözü geçiyor. Keza kadına şiddete dikkat çekilen bölümde Deniz Tekin’den hemen sonra başlayan kısımda önce erkek neden üstte deniliyor sonra da erkek ve adam kelimeleri üstün tutulan ifadeler kullanılıyor. Şarkının biraz kafa karışıklığı taşıdığını buralardan da okuyabiliyoruz.

Şarkı başarısız bir kamu spotuna benziyor. “Abi yapma, atma şu izmaritini denize” gibi hiçbir derinlik içermeyen son derece kalitesiz sözlerle ortaya iyi bir iş koymak çok zor. Sanat, estetikle olur. Oysa bunlar dümdüz ve gereksiz derecede açık sözlerden oluşuyor.

Üstelik sözlerinde mesaj olarak da sıkıntılı olan birçok yer var. Türkçe rapin en kötü Beyaz Türk eleştirisini içeren bölüm, Beyaz Türk’ün kendisini “ben bir “Beyaz Türk”üm” diye tanıtmasıyla başlıyor. Daha sonra rapçimiz karşısındaki beyaza fırça çekiyor. Edebi anlatım yetmeyince tiyatral imkanları kullanmak ucuz bir teknik fakat burada asıl sorun teknik değil. Burada beyaz önce kurtarıcı olarak algılanıyor ve neden kurtarmadın deniliyor. Sonrasında da bütün aydınları karanlığın beklediği gibi şeyler söyleniyor. Elitler, beyazlar, aydınlar konusunda tam karar verebilmiş değiller, mesajları sıkıntılı. Suriyeliler meselesi hakkında da ne söylemeye çalıştıkları tam anlaşılmıyor.

Tabi diğer birçok tutarsızlığı da içeren bu şarkı sonuna kadar popülizm besliyor. İki gün içinde 10 milyon tıklanmayı geçmesinin bir diğer nedeni de bu elbette. Evet fabrika bacaları diyor, hayvan hakları diyor, sularımızı koruyalım diyor ama en sonunda yeni bir şey söylemiyor. Sosyal medyada söylenen ne varsa onları derliyor ve tekrar sosyal medyaya servis ediyor.

Ezhel’in olay şarkısı ise çok sarsıcı bir klibe sahip ama söz ve müziği açısından benim gözümde Ezhel’in en zayıf eseri. Söz olsa biraz derinlik tartışabilirdik fakat ortada söz yok. Ezhel’in memleket konularına daha çok eğilmeye başlaması ise tabii ki çok sevindirici.

Sosyal medyada iki şarkı da patlama yaşadığında elbette benim gibi bu şarkıları beğenmeyenler oldu. Yazıyı yazmadan önce sosyal medyadaki tartışmaları da okumaya çalışırken gördüm ki şarkıyı beğenmeyenler için çok ilginç şeyler yazılmıştı. Çünkü şarkıya sadece politik bakılmıştı. Müzik veya söz kalitesi pek konu değildi, beğenmeyenler de kesin politik olarak rahatsız olmuşlardı.

Muhalefetin muhalefete tahammülü yok demişti bir arkadaş. O geldi şimdi aklıma.

Fakat her şeye rağmen asıl konu şu ki devamlı ilgisizlikle suçlanan gençler bu ülkenin sorunlarıyla ilgili çok cesur iki çalışma yaptılar. Bunların devamının gelmesi gerekiyor, bu yüzden bu eserleri tartışmalı, değerlendirmeliyiz. Yapılan iş tüm eksiklerine rağmen yine de çok kıymetli. Kötü ama kıymetli diyorum evet. Burada bir tutarsızlık yok hayır.

Rap müziği tekrar gündemimize sokan Norm Ender’e ve bu kadar büyük bir cesaret göstererek dertlerini şarkılarla anlatan rapçilere teşekkürler. Cesareti vurguluyorum çünkü yorumlarda bile “Silivri” şakaları yapılıyordu. Zaten Susamam şarkısının sonuna “gerçek kişi ve kurumlarla alakası yoktur” ibaresini eklemişler. İyi veya kötü, doğru veya yanlış fakat Susamam diyen gençlerin söylediklerimiz aslında gerçek değil deme ihtiyacı hissetmesi hatta dinleyicilerden bazılarının bu şarkılar yüzünden rapçilerin ceza alacaklarını düşünmesi çok korkunç. Gençlerden, kültür sanattan, akademiden, gazetelerden bu korkuyu kaldırabilirsek çok daha iyi üretimler göreceğiz ve sorunlarımızı daha sağlıklı bir şekilde çözebileceğiz. Bu korku karşısında “Susamam” demek de bizim borcumuzdur. Borcumuzu daha güzel bir ülke için ödüyoruz. Her zaman daha’nın peşinde koşuyoruz. Çıktığımız her yola bunun için çıkıyoruz. Norm Ender’le başladık, onunla bitirelim:

“Çıktık yine yollara, yaşıyor bu sözler

Anlat hadi onlara, ne diyor bu gözler”

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum