Umut dolu bir yazı

Toplumumuzun üzerine bir karabasan gibi çöken iktisadi, siyasi, hukuki, ahlaki sıkıntılar birçok insanı karamsarlığa sevk ediyor.

Ancak karamsarlığa gerek yok. Bu berbat halden çıkış mümkün.

Hani Mehmet Akif der ya:

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Bu mısralar, aslında içine sıkıştığımız fasit daireden çıkış için bir çağrıdır.

Tarih boyunca, güç sarhoşluğuna kapılıp kamu vicdanını yaralayan adımlar atmaya başlayan liderler, ellerindeki bütün imkânları kullanarak, kitleleri “işlerin başka türlü olmasının mümkün olmadığına” ikna etmeye gayret etmişlerdir: Her şey tam da olması gerektiği gibi olmaktadır. Karşılaşılan olumsuzlukları gidermek için yapılacak bir şey yoktur. Alınyazımız böyledir. En iyisi çatlak sesler çıkartmadan kadere razı olmaktır.

İslam tarihinden bir misal verelim:

Yezit, siyasi rakibi olarak gördüğü, olabildiğince acı çektirip sindirmek istediği Hz. Zeynep’in önüne, yakın akrabalarından on sekizinin kesilmiş kafalarını dökmüştü. Aralarında Hz. Zeynep’in abisi Hz. Hüseyin’in başı da vardı.

Hz. Peygamberin kızının, “Onlara nasıl kıydın?” sorusuna Yezit, “Onları Allah öldürdü” diye cevap vermişti.

Yezit’e “onları Allah öldürdü” dedirten, etrafındakilerle beraber, korkunç cinayetlerini meşrulaştırmak için “icat ettikleri” ve propagandasını yaptıkları bir inançtı. Allah’tan başka “fail” yoktur diyorlardı. Öyle olduğuna göre olan bitenlerde kimsenin bir suçu yoktu. Neticede ne oluyorsa Allah yapıyordu. İtiraz eden Allah’a itiraz etmiş olur, isyan eden Allah’ın takdirine karşı isyan etmiş olurdu. Yöneticiler Allah’ın seçip gönderdiği birer aletten ibaretlerdi. Onlara “dur” demek Allah’ın takdirine karşı gelmekti!

Elde etmeyi umdukları üç kuruşluk menfaat uğruna, zorba ve ahlaksız “efendilerinin” izahtan vareste zulümlerini meşrulaştırma görevini üstlenen sözüm ona âlimler, “cilve-i rabbani”, “tecelliyat-ı ilahi”, “hikmet-i ilahi”, “tanzim-i ilahi”, “kasd-i ilâhi”, “dünya imtihanı” gibi morfin vazifesi gören retoriklerle, kanayan vicdanları kontrol altına almaya çalışmışlardı.

Kulun sel sularına kapılmış sürüklenen bir yaprak misali sorumsuz olduğunu ileri sürerek, kitlelerin tepkisini bastıran, kitleleri uyuşturan “cebriyye” inancı böyle ortaya çıkmıştı.

Tabi yaptıkları, kendilerini ve halkı kandırmak için Allah’a iftira etmekten başka bir şey değildi.

Bugün tarih, form değiştirerek tekerrür ediyor.

İnsanlar yanlış icraatları görüp tepki gösterdikleri zaman bir propaganda korosu derhal dört bir ağızdan bağırmaya başlıyor:

-Bir şeyleri değiştirmek, başka türlü bir şey yapmak mümkün değil ki! Yapılabilseydi biz yapardık! Biz yapamıyorsak kimse yapamaz!

-Geçmişten günümüze bizim kötü yönde değiştirdiğimiz bir şey yok! Her şey hep böyleydi.

-Halkın yanlışlıkları düzeltme yönünde bir talebi yok, biz ne yapalım!

-Bu işler sadece bizde değil bütün dünyada böyle!

-Dünya kötüye gidiyor elimizden ne gelir?

-Coğrafya kaderdir! Yapacak bir şey yok! Başa gelen çekilir!

Emin olun hem kendilerini hem bizi kandırmak için yalan söylüyorlar.

Gücümüzün hiçbir şeyi değiştirmeye yetmeyeceği, kaderimizin değişmeyeceği asla doğru değil.

Kulaklarımızı ve kalplerimizi, bizi umutsuzluğa sevk eden propagandalara kapatıp Akif’in ikazına açarak bu fasit daireden çıkmak zorundayız.

Coğrafyamız, ülkemiz, insanımız tarih boyunca değişti ve sürekli olarak değişmeye devam ediyor.

Her şeyi değiştirebiliriz. Her yanlışı düzeltebiliriz.

Adaletli, ahlaklı, huzurlu, akıllı, merhametli, birbirinin hukukunu gözeten, farklı hayat tarzlarına, farklı fikirlere saygılı insanlardan müteşekkil bir toplum kurabiliriz.

Yolsuzlukların, torpillerin, rüşvetin, adam kayırmanın, kamu malından çalarak zenginleşmenin önünü kesebiliriz.

Haksızlıklara, kuralsızlıklara, ilkesizliklere, yalanlara, zulümlere, acımasızlıklara dur diyebiliriz.

Hiçbir kara yazıya, makus talihe mahkûm değiliz.

Hayatımızın dizginlerini elimize alabiliriz.

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum