Umut ve ye’s

Ölçemiyoruz ki söyleyelim, umut mu daha büyük ye’s mi?

Gezegenimizde ve her biri bir gezegen olan tek tek insanların içinde hangisi daha fazla yer kaplıyor?

Dünyanın çatapatlı, kanlı, acılı gündemine bakınca neler düşüneceğimiz açık.

Bir sabah sessiz bir göl kenarında güneşin aydınlatmaya başladığı bir sazlıktan havalanan bir ördeğe bakarken ne hissedeceğimiz de açık.

Umut niçin var ki zaten? Ye’s olduğu için.

Hapishaneden özel izinli salınmış bir tinerci, daha o gün kendisine alkol parası vermedi diye İTÜ elektrik mezunu bir genci bıçaklayarak öldürdü. Beyoğlu’nda.

Otur sabaha kadar insanı, alkolü, sistemi tartış.

Ana zemin karanlık galiba. Güneş ancak karanlığın içinden doğar. Ses, sessizliğin içinden. Umut da ye’sin içinden.

Olumsuz, kötü, negatif durum ve eylem çok.

Ama neylersin? Zamanın o incecik ipi üzerinde yürürken umutla kanatlanmak da, ye’sle sarsılmak da bize mahsus.

Bazan uçar gibi oluruz da bazan üstümüze üstümüze gelir her şey.

Ama bizi bir şey tutar hep, bir şey: “Lâ taknetû min rahmetillah”. Amennâ.

Kork bizden ye’s.

Kaza ve kader

Bazı ihtimaller yolun sonu olabilir

Olmakla olmamak arasındaki alyuvarları bilemem

Bildiğim dünyaya sıkı bir omuz atmam gerekiyor

Beni hızlı hızlı sürükleyip öpüşlerimden

Soframda halkın ekmeği, biraz fatura, biraz peynir

Biraz astığım surat falan

Yaşadıklarımız boyuna olmayacak eminim

Kaçın kurrasıydım zira, bana pardon lapa lapa bir ihtimal

Bana ikrar et ayvayı yemiş bir Türkiye’den farkım

Sende sen, bende boyuna usandığım bir kalabalık

Morluklarımla her sabah didişip duruyorum

Bunun insanlığımızla ilgili zehir zemberek bir manası var

Mana içinde mana, kan toplamış bir sessizlik de olabilir

Sabır kovuklarında

Hakikat o minval üzre daldığımız sulardan ibarettir

Göğe bakma duraklarında sırsıklam bir Turgut Uyar

Öyle ki bazen kördüğüm, bazen mütereddit yalnızlığıma damlıyor

Yerinde bir dünyadan naralar bırakıp geliyorum

Kalp ağrısı bazan ecel terindendir diyorlar

Hayat dediğin gitgide bıçak sırtıymış doğruysa

Esfel-i safilin deyip geçmemeli hani görüntüden mütevellit

Bugün mesela irtifa yapmış bir zibidi sürüsü olabilir

Kimiyse bir doksan mengeneye benzer göğsü sıkıştıran

Kimisini devlet baba öpüyor, bana neymiş diyemem

El üstünde bir el, amenna, gerisi darü’l-bela.

Ali K. Metin- Kaza ve Kader- Şule yayınları

19-09/09/ekran-resmi-2019-09-09-234855.png

Tatil bitti

Okul sıralarının bir dengesi vardır. Sınıfın en çalışkanıyla tembelini yan yana oturtursanız sıranın bir tarafı havada kalır. Okul tahtasının dengesi yazı yazarken aynı zamanda arkada tahtayı okumaya çalışanları da engellemeden yazmaktır. Kapı pencere açık kalsın cereyan çocukları hasta etmesin! Bağıralım tabi ama yan sınıfın dersini sabote etmeyelim olur mu?

Uzun zaman oldu unutmuşuzdur belki.... Haydi bakalım tatil bitti herkesin sınıfına koşma vakti, tabi birbirimizi iteklemeden :)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.