Vahap Coşkun: Bildiriden dolayı iktidar muhalefeti susturabilir | Hal ve Gidiş

Ali Bayramoğlu, KARAR TV'nin ilgiyle takip edilen programı 'Hal ve Gidiş'te konukları ile önemli konuları ele almaya devam ediyor. Bayramoğlu, bu hafta konuğu akademisyen Vahap Coşkun ile Kürt dünyasında olup bitenleri tartıştı.

KARAR TV'de yayınlanan Ali Bayramoğlu ile Hal ve Gidiş'e bu hafta akademisyen Vahap Coşkun, konuk oldu. Geçen hafta Türk dış politikasının sorunların ele alındığı Hal ve Gidiş'te bu hafta Kürt dünyasında yaşanan gelişmeler masaya yatırıldı.

AMİRALLERİN BİLDİRİSİ NASIL YORUMLANMALI? 

104 Amiralin Montrö bildirisini ifade özgürlüğü olarak değerlendiren Coşkun şunları kaydetti: "Amirallerin bildirisine hukuki açıdan baktığımızda şiddet, terör veya bir darbe çağrısı yok. Bu açıdan ifade özgürlüğü olarak değerlendirilebilir. Bunun bir davaya dönüşmesini zor görüyorum. Davaya dönüşse bile bir cezanın çıkmayacağını düşünüyorum.  

Siyasi açıdan baktığımızda, asker, bildiri, gece yarısı gibi kelimeler arka arkaya geldiğinde salt hukuki bir meseleden değil siyasi bir meseleden de söz ediyoruz. Bu açıdan bakınca geçmişle bağını kurmak kaçınılmaz olarak görülüyor. Emekli olsalar bile amirallerin bir bildiri yayınlanması halkta tepki oluşturur. Bu tepki de normaldir." 

"BİLDİRİDEN DOLAYI İKTİDAR MUHALEFETİ SUSTURABİLİR" 

İktidarın amiraller bildirisini muhalefete baskı amaçlı kullanabileceğini ifade eden Coşkun "Bu bildiri siyasette çeşitli şekillerde kullanılabilir. İktidar bu bildiriden hareketle kendisine yönelik tüm muhalefeti susturabilir. Ana muhalefet ile bağlantı kurmanın çabası bunun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Kanal İstanbul'a karşı çıkanları darbecilerle iş içinde gösterebilir." ifadelerini kullandı. 

"ERDOĞAN TARTIŞMAYI ALT PERDEDE TUTTU" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bildiriye büyük tepki vermediğini belirten Vahap Çoşkun, "Erdoğan, amiraller bildirisini karşılayacak bir dilden ziyade izah edecek bir dil kullandı. Montrö Antlaşması'na bağlı olduklarını, ordu içindeki bir takım unsurların beklenmedik bir şekilde davranmasını münferit olarak değerlendirmek gerektiğini ifade etti. Ordu üzerinden bir tartışmayı kendisi ve iktidarı açısından doğru bulmadı. O nedenle tartışmayı daha alt bir perdede tutmaya çalıştı." diye konuştu. 

Erdoğan'ın bildiriden çok CHP ile uğraştığını söyleyen Ali Bayramoğlu ise, "Ben de bildirinin darbe daveti ya da bir muhtıra olduğunu düşünmüyorum, ama muhtıra şiddetinde bir etkisinin olduğu kanaatindeyim. Hukuken bir sorun yok, ama siyaseten anlamlandırabiliriz. Erdoğan, ordunun siyasi kutuplaşmada kullanılmasından kendisine bir fayda görmüyor. Darbe konusunu kullanıyor. Nitekim bütün okları CHP'ye çevirdi. Hırsızı bıraktı eve sahibi ile uğraşıyor." dedi. 

"İRAN'DAKİ KÜRT MUHALİFLER BASKI ALTINDA" 

İran'daki Kürtler'in baskı altında olduğunu söyleyen Coşkun, "İran'daki Kürt muhalifler baskı altında tutuluyor. Hemen her gün Kürt muhaliflerin cezalandırıldıkları idam edildikleri haberleri düşüyor. İran'da doğrudan merkezi siyaseti etkileyecek bir Kürt muhalefeti yok." sözlerine yer verdi. 

Kürt meselesine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Vahap Coşkun şunları kaydetti: 

"IRAK'TAKİ KÜRTLER KATLİAMA MARUZ KALDI"

Irak'ta Kürtler merkezi hükümetin katliamlarına maruz kaldı. Baas rejimi Kürt muhalefetini tamamen baskı altına almak için ciddi katliamlar gerçekleştirdi. Halepçe bunlardan en bilineni. 2005 yılında Irak'ta fedarel bir yapıya geçildi. 

"KÜRT SİYASETİNDE BİR KUŞAK DEĞİMİ YAŞANDI" 

Irak'ta Kürt siyasi hareketinde bir kuşak değişimi yaşandı. Zaten Celal Talabani vefat etmiş onun yerini oğulları almıştı. Mesut Barzani ise daha ruhani bir pozisyon ,daha bilge bir pozisyon almıştı. 

SURİYE'DEKİ KÜRTLER'İN SON DURUMU  

2011'de Suriye'de başlayan iç savaş sonrasında Esad rejimi daha büyük gördüğü gruplara karşı elini güçlü tutmak amacıyla Kürt bölgesinden bir şekilde çekildi ve o ana yönetimi elinde bulunduran PDY'ye devretti. Bu ciddi anlamda dengenin değişmesine sebebiyet verdi. ABD, PYD ile doğrudan ilişki kurdu.

İkinci faktör IŞİD oldu. Burada Kürtler'in IŞİD'e karşı gösterdiği mücadele uluslararası desteğin ve sempatinin Kürtler'e dönmesine neden oldu. Örneğin ABD, PYD ile doğrudan ilişki kurdu. Onlara silah verdi.  

KÜRTLER ARASINDAKİ SOSYOLOJİK VE POLİTİK AKRABALIK NEDİR? 

Benim gördüğüm kadarıyla her üç bölgedeki (İran, Irak, Suriye) Kürtler'in Kürtlük'leri ilgili bir sıkıntıları yok. Yani bir Kürt bilincine, hassasiyetine sahipler. Kürt meselesinin son dönemdeki uluslararasılaşması zannediyorum hassasiyet bu bilinci yükselten bir işlev de gördü. Artık bu üç ülkedeki politik gelişmeleri yakından takip ediyorlar. 

KÜRTLER ARASINDA ÇATIŞMANIN NEDENİ NE? 

Bir kaç bölgede Kürtler arasında bir gerginlik var. Özellikle PKK ile KDP arasında ciddi bir sorun var. Hatta bu sorun bazı yerlerde kısmi çatışmalara sebebiyet verdi.  

ÖMÜZDEKİ 50 YIL İÇİNDE KÜRTLER NEREDE OLACAK? 

Kürtlerin önümüzdeki dönemde hem Irak'ta hem de Suriye'de siyasi birliği sağlamaları gerekiyor. Asgari müştereklerde buluşmaları gerekiyor. Bu ciddi bir kazanım sağlayacak Kürtler'e.  

Türkiye'deki yapıya bakıldığında Kürt meselesinin konuşulması son derece zor görüyor. Özellikle AK Parti ve MHP ittifakında girmiş olduğumuz türbülans Kürt meselesini demokratik siyaset zemininde konuşmamızı zorlaştıran bir unsur. 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN