Vapurlar 5 Kuruş

En gündelik davranışımızda bile tarihin izleri saklıdır. O izler yaşama hikayesine döndükçe kalıcılığını sürdürürler.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun vapurlar 5 kuruş olacak duyurusunu okuyunca zihnimde bazı hikaye uçları canlandı, işaret fişekleri yandı. İnsan gibi ülkelerin, şehirlerin de vücut dilleri var diye düşündüm. Şairin, ‘asyadan avrupaya uzanmış bir at başına benzettiği’ ülkemizin vücut dili, batıya, Avrupa’ya doğrudur. Anadolu kıtasına yerleşen atalarımız, varlık sağlamasını hep bu yakaya geçerek yapmışlardır. Caka Beyin denizden batı toprağına çıkış hamlesiyle Yıldırım Beyazıt’ın Anadolu Hisarını yaptırtması arasında hep bu sağlama fikri gidip gelir. Çanakkale’deki Çimenlik Kalesi ile Rumeli Hisarı’na da bu gözle bakmalı. Hareketin yönü her zaman hedefi ve ideali imler. Bu bağlamda da, İstanbul vapurları, avrupa yakasını anadoluya değil, anadolu yakasını avrupa ile buluşturmak için ihsas edilmiştir adeta. Eskiden kullanılan ‘İstanbul’a geçmek’ tabiri, Kadıköy, Üsküdar, Beykoz, Beylerbeyi gibi semtlerden, Karaköy, Sirkeci ve hatta Beşiktaş’a ulaşmayı ifade eder. İstanbul, batıdır. Batı ise sadece konum değil idealdir. Merkez aynı zamanda.

Bugünkü İstanbul, karmaşık ve dengesi kaybolmuş hiyerarşisi ile bu eski fikri gölgelemiş gözükse de esasta değişen bir şey yoktur. Sonradan yapılan, Marmaray ve Avrasya geçitleri ( niye tünel?) de anadoluyu avrupaya bağlarlar. İstanbul’da vapurlar, yolcu motorları duygu olarak hala bu işlevi görürler. İstanbul’daki mevcut yönetimin, belli saatler arasındaki vapur ücretlerini 5 kuruşa düşürmesini, bir kavuşma kolaylığı diye yorumlarken daha öte ulaşım stratejiler geliştirmesi beklenir. Denize bakarken bir noktaya saplanıp kalmamak, şehrin ihtiyaç gerilimini doğru okumak gerekir. Sembolik olan ihtiyaç duyulanın önünü açtıkça taçlanır. Deniz, İstanbul’a değerlendirilmemiş sonsuz ulaşım inkanları barındırır.

Söğütlüçeşme durağından başlayarak Beylikdüzüne kadar binlerce insan yolculuk ediyorlar her gün metrobüslerle. Aynı şekilde, Beylikdüzü- Avcılar istikametinden de bir o kadar insan akımı var Söğütlüçeşme, Mecidiyeköy istikametine. Bu hattaki yoğunluk bazen öylesi bir hale bürünüyor ki ne şehre ne de insanlığa yakışıyor. Bu hattaki gerilimi gidermenin yolu, Ekrem İmamoğlu’nun gözünü diktiği yerde: denizde. 5 kuruşluk denizde. Ama sembolik ücretinde değil. Gündelik değil, uzun vadeli stratejilerde.

Bostancı, Kadıköy- Yenikapı, Bakırköy deniz otobüslerinin verimli ve doğru işlediği söylenemez. Nüfus yoğunluğunun arttığı kilit birleşim noktalarından, Kadıköy, Bostancı, Pendik, Kartal, Üsküdar gibi yerlerden, Avrupa yakasına, Zeytinburnu, Bakırköy, Avcılar, Silivri bölgelerine deniz hatları çekilmeli ve şehrin merkezine sıkışan yolcu akışı denize yayılmalıdır. Anadolu’nun Avrupa’ya kavuşma iştiyakı büyük bir gerilim halinde bu bölgelerde düğümlenmiş durumda çünkü. Ulaşım şartları uygun olduğu sürece yaz kış açık tutulmalıdır bu hatlar. Hele yaz aylarında, Avcılar, Silivri tarafına Anadolu yakasından gitmek isteyenler için büyük kolaylık getirecektir bu çözüm. Tekirdağ, Edirne ile kurulacak bağlantıyı da güçlendirecektir.

Bellini’nin Fatih portresini satın alıp şehrin hazinesine kaydetme hamlesini bir satranç oyunu ustalığı ile gösteren bir yönetim anlayışının, İstanbul’un gündelik ama bir o kadar hayati bu ihtiyacı üzerine kafa yorması beklenir. Avrupa’dan Anadolu yakasına geçmenin pratiği ile Anadolu yakasından Avrupa’ya geçmenin pratiği bir değildir. Psikolojisi bile farklıdır.

Çözümlerin merkeze toplandığı yerlerde yaşama alışkanlıkları hatta körlükler de oluşur. Bugün İstanbul’da yaşayan insanların büyük çoğunluğu şehir üzerine düşünme kültüründen uzaktır. İstanbul’un denize bağlı yaşama alışkanlıklarının çeşitlenmesi, şehrin değişim dinamiğinin yakından görülmesine ve kültürel duyarlığın güncellenmesine de inkan verecektir. Kadıköy’den Karaköy’e vapurla geçerken bir sözün şahit olacağı dinamiklerle, Bostancı’dan Avcılar’a giden bir vapur( deniz otobüsü, tekne vs) ile yolculuk eden insanın şehre bakışı değişecektir. Bazen kenara çekilip uzaktan bakmak olup biteni görmeyi kolaylaştırır.

Belli saatlerde 5 kuruşa yapılacak vapur yolculuklarının sembolik değeri bir jest olarak orada dururken, uzun erekte şehrin trafik sıkışıklığı nedeniyle kaosa dönüşmüş acil ihtiyacına denizden çözüm bulmak, bu jeste asıl anlamını o zaman verecektir.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum