Dünya nasıl yer, neden yer?

''Dünya” Arapça bir kelime. Yakın, alçak gibi lügat anlamlarına sahip. Üzerinde yaşadığımız gezegenin adı.

Dünya kelimesi Arapça d-n-y “dal-nun-ye” kökünden geliyor. Bu kökten türeyen Arapça kelimeler arasından bazıları Türkçeye geçmiş. Bu geçişler Kur’an ayetleri ve hadis i şerifler vesilesi ile olmuş daha çok. Bu kelimeleri Rasulü Ekrem Söyledi İşiten Türk Oldu isimli sözlüğünde Muammer Parlar sıralamış:

Daniye yakında olan. Denaat alçaklık. Denaatkar deni ve alçak tabiatlı. Müdani yakın eş, benzer. Tedenni, tedenniyat aşağı düşme. Mütedenni bozulan, bayağılaşan. Tedani yaklaşmak, İlahi kata yaklaşan. İdna yaklaştırmak. Deni alçak, yakın, garib, zor, zelil. Denie ayıp, eksik, noksan, nakısa. Edna çok yakın, pek aşağı. Dünyevi dünyaya ait. Dünyadar dünya işleriyle uğraşıp mal mülk sahibi olan.

Bu sözlükte dünya kelimesinin manası alışık olunandan farklı bir anlamlandırma ile verilmiş: En yakın, yakında olan. Ahirete veya ölüme en yakın.

Dilimize Arapçadan gelen “alem” kelimesi de bütün Türk lehçelerine geçmiş. Alem kelimesinin dünya olarak algılanmasında elbet bir anlam daralması yaşanmış. Allah’ın dışındaki varlık ve olayların tamamına alem diyoruz. Yer ve gökte yaratılmış olanların tamamı için de kullanılıyor. Bütün insanlar anlamında da kullanılıyor kelime. Mecazen bütün insanlar anlamında kullanılmasını dünya kelimesinin kendisinde de görüyoruz. Tüm dünya karşıma çıksa yine de senden vazgeçmem diyen biri cümlesini “cümle alem” şeklinde de kurabiliyor.

Cihan kelimesi için tüm Türklerde genel olarak cihan kelimesi kullanılırken Kırgız, Özbek ve Uygularda alem kelimesinin kullanıldığı tesbit edilmiş.

Dünya kelimesine Türkçede çok ilginç manalar yüklemişiz. Mesela bir işin imkansızlığını o iş dünyada olmaz diyerek ifade ederken dünyayı onunla gördüm ben dediğimizde sevdiğimiz birisinin vasıtası ile dünyadan lezzet aldım demiş oluyoruz. Dünya kadar yol, dünyanın parası dediğimizde kelimeye çok anlamını katmışız. Dünyaperestler dünyaya kazık çakmaya çalışırken kimisi de dünyaya gözünü kapatır, dünyayı gözü görmez.

Tarama Sözlüğünde dünyacık ve dünyasın değşürmek tabirlerini görüyoruz. Dünyacık dünyalık para pul anlamında kullanılıyor imiş.

Türkiye Türklerinin dışındaki Türkler dünya için hangi kelimeleri kullanıyor diye Karşılaştırmalı Türk lehçeleri Sözlüğünden dünya, cihan, arz, yer ve alem kelimelerine baktığımızda sözlükteki tüm Türk lehçelerinde yani Türkiye Türkçesi, Azeraycan Türkçesi, Başkurt, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar, Türkmen, Uygur Türkçelerinin hepsinde dünya kelimesinin kullanıldığını görüyoruz. Yer kelimesi de tüm lehçelerde yer şeklinde geçerken Başkurd, Kazan ve Kırgızlarda “orın” kelimesinin kullanıldığını görüyoruz.

Orın (orun) kelimesinin dünya için kullanılan bir kelime olduğu günümüzde unutulmuş durumda. Acaba orın evren kelimesinin yuvarlanmış biçimi olabilir mi diye akla takılabilir ama bu ihtimali çok ciddiye almamak gerekir zira ora, orta, ordu, orman gibi türemiş halleri de bulunan or kökünde yer anlamı bulunuyor. Dünya anlamına geldiği kaynaklarda geçen acun kelimesi Caluson’a göre Soğdçadan Türkçeye geçmiş bir kelime imiş.

“Türklere Arapçadan “dünya” kelimesi gelmeden önce Türkler hangi kelimeleri kullanıyordu dünya için?” diye bir meraka kapıldığımızda verebileceğimiz ilk cevap, aklımıza gelebilecek ilk kelime “yer” kelimesi. Benim kendisinin Akşemseddin olduğuna kanaat getirdiğim, bu konuda yalnız da olmadığım bir Muhammed bin Hamza vardır. 15. Yüzyılda, 1426’da Türkçe Kur’an Tercümesi hazırlayan bir alim. Bu tercümede Kur’an-ı Kerim’de dünya anlamına gelen kelimelerin nasıl tercüme edildiğini görmek ilginç gelecektir:

Yusuf suresi 9. Ayet:

“Deplen Yusuf’ı, ya bırakun anı bir yire, boş kala size atanuz yüzi”

28. sure 77. Ayet:

“Dahi isteme fesadı yer yüzinde; bayık Tanrı sevmez müfsidleri”

“Pes degül ol ikinci ürmek, illa çağurmakdur bir gez, pes ol vakt, anlar yer yüzindedür”

Bakara suresi 11

“Dahi kaçan eyidildi anlara: Fesad eylemen yirde, eyittiler: Degülüz, illa biz eyü işleyiciler”

Bakara suresi 22

“İy Ademiler! Tapun Çalabunuza… Ol kim kıldı sizin için yiri döşek, dahi göği yapılmış.”

9 suresi 25. Ayet:

“Bayık arka virdi size Tanrı, çok yirlerde, dahi Huneyn çalışı güni”

Bakara suresi 71. Ayet:

Bayık ol bir sığırdur, yavaş olmuş degül, aktara yiri, dahi suvarmaz ekini yani tolap öküzi degül.”

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum