Saatçi Musa

Yolunuz bir gün Ankara’ya düşerse Musa Çağıl’la tanışın isterim. Bunu yaparsanız şayet önünüze uçsuz bucaksız bir dünyanın kapıları aralanacak. Bunun için her türlü bahse girerim…

Onun hikâyesi akrep ile yelkovan arasında yarım yüz yıllık bir mücadelenin hikâyesi aynı zamanda.

Musa Çağıl deseniz pek tanıyan çıkmaz; çünkü onu herkes “Saatçi Musa” ismiyle bilir. Saatçilik Malatya Cezaevi’nde öğrendiği mesleğidir.

Türkiye’nin “Tek Parti” günlerinden “AK Parti” günlerine uzanan dini, siyasi ve entelektüel serüveninin merkezinde bulunmuş bir isim…

Sezai Karakoç’un, Nuri Pakdil’in en yakın arkadaşlarından biri. Bilenler bilir birinci sınıf Pakdil ve Karakoç hikâyelerinin sahibi. İsmet Özel’in tanışmak için Sezai Karakoç’a gittiğinde Karakoç’un yanında o vardır.

Ankara’da İzmir Caddesi’nde 60’lı yıllardan 80’li yıllara kadar pek çok siyasetçi ve aydının uğrak yeri olan ve tarihe tanıklık eden bir saatçi dükkânının da sahibi. Şimdilerde kapalı. Musa Amca da tebessümle dünyanın gidişatını izliyor. Haftada bir gün dışarı çıkıyor, Kurtuba Kitabevi’ne.

Ekmeğin karneyle, Sümerbank mamullerinin vesikalarla verildiği bir dönemde başlıyor onun mücadelesi ve hikâyesi.

1950’li yıllar… Malatya “CHP’nin Kâbesi” diye biliniyor o zamanlar. Necip Fazıl’ın efsanevi Büyük Doğu dergisinin ülkenin dört bir yanını sarstığı günler. Musa Amcanın hayatındaki en büyük dönüm noktası da o dergidir.

O Büyük Doğu’yu gece ikide tren garından alıp arkadaşlarıyla dağıtır şehirde. Dergi çevresinde bir fikir atmosferi oluşur. Sait Çekmegil, Fevzi Özer, İbrahim Akçadağ, Hamit Fendoğlu ile birlikte Malatya Fikir Kulübü’nü kurarlar. Büyük Doğu, damarlarına basan, onları çok etkileyen, heyecanlarını diri tutan bir dergidir. Musa Amca da o heyecanla gazeteci Ahmet Emin Yalman’ın vurulma olayına (1952 olması lazım) karışır ve tam sekiz yılı cezaevinde geçer. Cezaevi arkadaşları Necip Fazıl, Cevat Rıfat Atilhan, Mustafa Bağışlayıcı, Osman Yüksel Serdengeçti, Hüseyin Üzmez’dir.

Musa Amca’nın deli gençlik, büyük hata dediği günler…

Meşhur saatçi dükkânına gelecek olursak, derinleşen muhabbetlerle adeta bir okul. Şimdi yok öyle mekânlar. Ne işe yaradığını çok da bilmediğimiz STK’lar var. Fethi Gemuhluoğlu’dan Osman Yüksel’e, Sezai Karakoç’tan Akif İnan’a, Nuri Pakdil’e kadar pek çok fikir adamının uğrak yeridir küçük saatçi dükkânı. Başka kimler yok ki… Recai Kutan, Necmettin Erbakan, Abdullah Gül, Bahri Zengin, Temel Karamollaoğlu, Kahraman Emmioğlu, Fehim Adak, Cevat Ayhan, Muammer Dolmacı, Abdülkerim Doğru, Demirel ve Özal kardeşler…

Çay ve sigara, şiir ve siyasetle devam eder muhabbet. Bu küçük saatçi dükkânı dönemin malum medyasına “Gerici Milli Nizam Partisi iki merkezden idare olunuyor. Birincisi İstanbul’daki İskenderpaşa dergâhı; ikincisi de Ankara’daki Saatçi Musa’nın dükkânı” şeklinde yansır.

Musa Amca dünden bugüne şöyle konuşuyor:

“Dün söz dinleyecek adam vardı, o adamlara söz söyleyecek adam yoktu, bugün söz söyleyen adam çok fakat söz dinleyecek adam kalmadı. Şimdi aramıza eşyalar, koltuklar, çeşitli malzemeler ve televizyonlar, internetler girdi. Artık birbirimizin sözünü anlayamıyoruz çünkü zihnimizde, gönlümüzde karşılığı olmayan kelimelerle konuşuyoruz.”

Şu sözleri de can alıcı:

“İslam’a talip olduğunu söyleyen insanlar gerçek gündemlerinden koptular. İnancımıza özenmemiz lazım. İslamcılar siyasi ve ekonomik güce kavuştu ama manevi, ahlaki istikametlerini kaybetmekle yüz yüze kaldılar. Mesela yoksul başarılı öğrencilere burs vermeleri için birtakım zenginlere gittim, trilyonluk adamlar ayda 100 lirayı bile muntazaman yatırmadılar. İlla “cemaatten” mi olması gerekiyor o çocukların. Onun için biz neyi kaybettik bunu hatırlamamız lazım. Önceden daha fakir adam daha çok şey veriyor, daha fedakârca davranabiliyordu. Şimdi adam zengin oldu, o zenginliği korumanın peşinde. Bu Müslüman ahlakı değil, kapitalist dünyanın getirdiği bir ahlaktır. Müslüman ahlakı zaten bu kadar mal biriktirmeye izin vermez.”

O, kıbleye bakarken mertçe, insanca duran 90 küsur yaşında bir delikanlı. Büyük tecrübeye, bereketli bir ömre teşekkür etmek düşer bize de.

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum