Fener’in ışığı yandı

Beşiktaş ve Galatasaray’ın puan kaybettiği, Trabzonspor’un yine kazanıp arayı açtığı haftada Fenerbahçe’nin yarışta kalması, en azından umudunu sürdürmesi için üç puanı alması şarttı. Pereira’nın da koltuğunda kalması için galibiyete ihtiyacı vardı.

Fenerbahçe kazanma baskısının altında çıktı ligin sonuncusu karşısına. Maçın hemen başında baskın yedi ama kaleci Berke’yi geçen topu Szalai’nin çizgiden çıkarması Sarı-Lacivertlileri moral olarak da olası bir yıkımdan kurtardı. İlk yarının kalan dakikalarında ise Fenerbahçe’nin adım adım gelen gol baskısı vardı. Rossi’nin şık ortasında Berisha’nın kafa vuruşu tabelayı değiştirdi ve ev sahibi ekip rahatladı. Rossi, karşı karşıya pozisyonda kaleci Gökhan’ı aşsa maç ilk yarıda bitebilirdi. Çaykur Rizespor tek tek gelişen ataklar dışında Fenerbahçe savunmasını rahatsız etmekten uzaktı.

Savunma hattını Tisserand, Kim, Szalai’den kuran Pereira sonunda ideal üçlüsünü bulmuş gibiydi. Önlerinde oynayan Gustavo da merkezden gelen baskıyı önlemede etkiliydi. Ferdi’nin hücuma yönelik orta saha oynaması Fenerbahçe’nin oyunu rakip yarı alana yığmasına katkı sağladı. Kurgu doğru olunca sonuç da doğru çıktı. Diğer kanattaki Osayi-Samuel daha etkili bir gününde olsa Berisha- Rossi ikilisi çok daha fazla pozisyonun içinde olabilirdi.

Fenerbahçe’de cezalı İrfan Can Kahveci ve sakat olan Mert Hakan’ın yokluğunda Crespo kritik bir pozisyonda oynadı, takım ortalamasının altında kalmamayı başardı, golde de asistiyle katkı sağladı. Pereira, ilk hamlesinde Crespo- Berisha’yı çıkarıp Sosa- Serdar Dursun ikisini sahaya sürdü. Portekizli hocanın bu dokunuşu İrfan’ın yokluğunda “Zeki’siz kalmış Metin” gibi olan Mesut’u yalnızlığından kurtarmak içindi. Sosa- Mesut paslaşmaları maçı koparıp almayı planlıyordu. Fenerbahçe’yi rahatlatan gol ise sürpriz bir akınla geldi. Szalai soldan bir kanat oyuncusu gibi süzülüp çıkardı, arka direkte Serdar dokundu ve skoru 2-0’a getirdi. Birbirinin benzeri olan iki gol, birer antrenman golüydü ve Fenerbahçe’nin kanat organizasyonlarında ciddi bir gelişim gösterdiğini belgeliyordu. Rossi’nin sayılmayan golünde de Mesut’un kanattan topu getirişi, Fenerbahçe’nin Pereira’nın oyun planını uygulama konusunda mesafe kat ettiğini gösteriyordu. Sosa’nın kaptığı pasta Serdar Dursun’un uzaktan füzesi, Bundesliga patentli golcünün Süper Lig’e ısındığının da kanıtıydı. Hatta Szalai- Serdar Dursun tıpatıp aynısı bir gole daha imza attılar.

Hamza Hamzaoğlu yönetimindeki Rizespor, eski yıldızlar parkı gibi. Gökhan Gönül, Remy, Holmen gibi isimler dışında Boyd, Alper gibi futbolcuları da var ama bir takım kimliğinden uzak. Bu haliyle işleri kolay olmayacak.

Sonuç olarak Fenerbahçe kazanması gereken bir maçta net bir üstünlükle üç puanı aldı, üzerindeki baskıyı hafifletip rahat bir soluk aldı. Derinliği olan alternatifli kadrosuyla uzun periyotta önemli işler yapacaktır, tabii Pereira tercih çılgınlıkları yapmazsa.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum