5 milyar dolarlık serüven

Bir zamanlar “IMF 5 milyar dolar istiyor dediler, verin dedim” noktasından geldiğimiz yere bakın...

Dünkü haberi aynen alıyorum:

Suudi Arabistan Finans Bakanı Muhammed Al Jadaan, Türkiye, Pakistan, Mısır gibi ‘savunmasız’ ülkeleri desteklemeye devam edeceklerini belirtti. Davos’ta konuşan Jadaan “Bu ülkelere ciddi yatırımlar yapıyoruz ve yatırımlara devam etmek için fırsat kolluyoruz” diyerek “İstikrar getirmek çok önemli” dedi.

***

Vatan satmak nasıl olur sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan 2015’de bakın nasıl cevap vermişti: “Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur”

Yüksek enflasyon

Yüksek faiz

Kötü yönetim

Kaynakları heba etmek...

***

2015 yılında iç borç faizi yüzde 7,0’lerde ve dış borçlanma faizi de yüzde 5,0’lerde seyrediyordu.
Burada bir ayrıntı önemlidir: İç borçlanmada kaynaklar genelde yurtiçinde dağılmaktadır. İç borçlanma gideri yine büyük oranda ülke içinde gelire dönüşmektedir. Ama dış borçlanma öyle değil... Dış borçlanmanın faiz gideri bu ülkeden yabancı ülkelere kaynak transferidir. Net değer eksilmesi anlamına gelir.

Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan “borç alan emir alır” diyerek ülke ekonomisinin milli duruş açısından güçlü olması gerektiğini söylemişti. Hatta bu çerçevede “Para, tıpkı bayrak gibi tıpkı milli marş gibi bir ülkenin gücünü itibarını bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı milletin itibarıdır” demişti.

***Bugün nereye geldik? BAE ve Suudi Arabistan’ın araya girmesi ile katil, darbeci SİSİ ile tokalaşmak durumunda mı kaldık? Bir ara Trump’ın yazdığı mektubu hatırlıyor musunuz? Benzer senaryolar tekrar mı ediyor?

Acaba ‘savunmasız ülke’ ne demek? Hani bir dönem eski MÜSİAD Başkanı demişti ya “40 milyar doları olan ülkenin yarısını satın alır”... Fırsat bu anlama mı geliyor?

Bir dönem İMF 5 milyar dolar istedi verin dedim noktasından Suudi Arabistan 5 milyar dolar verecek alın dedim noktasına mı gelmiş oluyoruz?

***

Bu ülkede muhalefet tabiri caiz ise her yönü ile hain ilan ediliyor. Oysa asıl büyük bağımsızlık hamlesi ülke ekonomisinin güçlü duruşu ve bu duruşa bağlı olarak güçlü politik manevra alanı ile olur.
Mesela savunma sanayinde elde ettiğimiz büyük başarılar neden diğer alanlara sirayet etmiyor? Neden teknolojik değişimi yapamıyoruz.

Burada Boğaziçi Üniversitesi aslında önemli bir gösterge... Bilimle, fikirle sorunu olan bir yönetimimiz var... Bina yapıyor ama içini dolduramıyoruz. Üniversitelerimizin binası güzel ama içleri ne halde... Adalette saraylarımız güzel ama içleri ne halde... Futbolda bile statlarımız güzelleşti ama başarımız ne halde...???

Ortada müthiş bir tezat var.

Bağımsız ve güçlü siyaset diyoruz ama uygulama nerede? Bir ülkenin duruşu için ekonomik güç çok önemli dedik ya... 5 milyar dolar serüveni Türkiye’nin geldiği durumu göstermiyor mu?

YORUMLAR (32)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
32 Yorum